20 Temmuz 2017 Perşembe

Icimizdeki Gucu Aciga Cikaralim

En cok gelen sorular:

Ben kimim?
Ben niye buradayim?
Tanri var mi?

Bu yaziyi okuduktan sonra bu sorularin cevabini kendiniz bulacaksiniz. Cunku en dogru cevaplar kendimizde. Disarda yasamaktan vazgecip iceriye girdigimizde; disarda aradigimiz her cevabin aslinda icerde oldugunu farkederiz. Hep baskalarindan bizi duzeltmesini ve degistirmesini, bizim yerimize dogrulari bulmasini ve secimlerimizi yapmasini beklersek gelisemeyiz. Hayatimiza giren insanlardan gerekli bilgiyi ve dersleri alalim ama zamani geldiginde tesekkur edip ayrilmayi da bilelim. Fazlasi bagimliliga donusur. O kisinin alanindan beslenerek kendi yeteneklerimizi koreltebiliriz. Kendi modemimiz varken neden baskasinin modemi uzerinden evrensel bilince baglaniyoruz ki?


En buyuk bilgelik, kendi kendimizle ogrenip, deneyimleyebildigimizdir. Ogrendiklerimizi, yasamimizda uygulayarak bize getirilerini bizzat gormeliyiz. Yalnizlik, bilgeligin efendisidir. Yalniz kalmaktan korkmayalim. Baska insanlara ve esyalara bagimlilik sadece bizi tutsak eden zincirlere birer halka daha ekler. Degismek icin gerekli olan bilgiyi aldiktan sonra kosemize cekilip, iceriye girip degisimi ordan baslatmamiz gerekir. Bunu saglayacak tek kisi biziz. Kendimiz, bu degisimi istemedigi surece, disardan yapilan kodlamalar, dna aktivasyonlari, sifa yada enerji calismalari bizde etkili olamaz. Oturdugumuz yerden, cayimizi icerken; uzaktan enerji calismasi yapan, dna aktivasyonu yapan, genclesme meditasyonu yapan insanlarin paylasimlarinin altina 'evet' yada 'kabul ediyorum' demekle de olmaz. Degisim; disardan ice degil, icerden disa dogru olmalidir. Cunku kapilar sadece icerden acilabilir. Eger siz icerde degilseniz, disardan gelene de kapiyi acamazsiniz. Ilerleyis, uyanis kendi kendimizle olan bir mucadeledir. Bilinc olarak hazir olmadikca gerceklesmez. Bilinci hazirlamak da bilgiyle olmalidir.

Bizler evrimlesme zincirindeki en zor halkada, dusuk frekanstaki bir boyutta; ozgurlesmeyi, yaraticiligi ve sevmeyi deneyimliyoruz. Tanrisalligimizi hatirlamaya calisiyoruz. Hepimiz, sinirli bir madde beden icinde hapsolmus tanrilar ve tanricalariz. Kundakla sikica baglanmis yeni dogmus bebekler gibiyiz. Madde beden yuzunden hareket alanimiz sinirli. Gercekte; ozumuz isiktir. Kaynagin, yaraticinin; ta kendisiyiz. Yaratabilir, sifalayabilir, ucabiliriz...Hatirlayabilirsek...
Tanriyi bize, disarda aramayi ogrettiler. Oysa 'O' hep icimizdeydi...Kendimizi, disarda arayacak kadar kaybolmus olmamiz ne kadar aci. Herbirimiz, bir butunun milyarlarca parcasi olarak, degisik katmanlarda yasami deneyimlemeyi secerek geldik. Boylece tum ogrendiklerimizi ortak bilincte toplayip birbirimizle paylasacaktik. Bu yuzden birimizin yasadigi hepimizi etkiler. Tipki arilar gibi... Arilari ve yasam sekillerini inceledigimde benzer bir filmi izler gibi oluyorum... Kendine hizmet aski...



Lutfen tanrisalligimizi unutup, baskasinin tanricilik oynamasina, bizi kontrol etmesine izin vermeyelim. Hepimiz birbirimizin eksik yonlerini tamamliyoruz, birbirimizden ogreniyoruz. Kimse kimseden daha ustun degildir. Enerjisinden emin olmadiginiz insanlarla ortak baglanmamaya dikkat edelim. Mudahelelerden, enerjimizden beslenenlerden korunalim. Unutmayin bitkiler gibi insanlar da birbirlerinden enerji cekebilirler. Iyi bir insanin enerjisiyle beslenerek yukselebilecigimiz gibi, kotu niyetli bir insanin, yukselisine yakit olabilecegimizide unutmayalim. Kendi gucumuzun farkina varalim. Zihnimizi susturup ic sesimizi dinleyelim. Sessizligi ve yalnizligi sevelim. Kim oldugumuzu hatirlamaya calisalim...



Ruhsal ve Fiziksel Gelismemize Katkisi Olabilecek Oneriler:

1- Uyaninca 'Mucizelerle dolu, saglikli, sevgi dolu bir gune merhaba' deyin. Gunesi dogarken karsilayin ve selamlayin.

2-Dislerinizi fircalarken aynaya bakin ve kendinize gulumseyerek 'Bugun yine harika gorunuyorum, saglikliyim ve guzelim' deyin.

3-Dus alirken basinizdan akan suyun, butun bedeninizi yikayarak sizi negatif enerjiden arindirdigini temizledigini dusunun ve suya 'Beni temizleyip arindirdigin icin tesekkur ederim' deyin.

4-Kahvalti masasina oturdugunuzda, butun ac olan canlilar icin sifa ve yemek dileyin. Vijdanli insanlarin arttigini ve yemeklerini, olmayanlarla paylastigini hayal edin.

5-Yemekleri hazirlarken sukur ve sifa kodlamasi yapin. Boylece yerken sifalanirsiniz. Yedikten sonra sizi doyurup sifaladigi icin tesekkur edin.

5-Bahcenize ektiginiz tohumlari agziniza alip oyle dikin. Boylece sizin bedeninizin gerekli oldugu mineralleri, proteinleri ve vitaminleri dna'nizla birlikte o sebzelere transfer etmis olursunuz. O bitkiler tam da sizin ihtiyaclariniza gore gelisecek meyve verecektir. Siz yerken sifalanirsiniz.

6-Suyun hafizasi vardir, nereniz agriyorsa, suyu icmeden once o agriyi gecirmesi icin kodlayin, tesekkur edin ve oyle icin.

7- Gun icinde mutlaka 15 dakika kadar Gunes altinda oturun veya ciplak ayak topraklarda cimenlerde gezin yada durun. Gunes enerjisi size hem sarj edecek hem de sifalayacaktir. Ciplak ayak toprakta yada cimenlerde durmak topraklanmanizi saglayacaktir.

8- Gun icinde, 1 saat kadar tum teknolojilerden uzak durup, gozlerinizi kapatin ve nefes alis verislerinize konsantre olarak, sessizligin, yalnizligin tadini cikarin.

9-Kotu ruyalarinizi, ve anlik kotu hislerinizi red edin. O an'a gidip gorduklerinizi, olumlu sekilde degistirin ve 'oyledir' deyin. Siz bu degisime kalpten inanirsaniz gercekten de degisecektir. Inanarak yapmazsaniz, degismeyecektir.

10-Korku, endise, sucluluk, cezalandirilma ve suphe gibi negatif duygularin esiri olmayin. Bu duygularimizin yasam alani kok, sacral ve mide cakrasidir. Bu cakralardaki enerji akisini duzenleyin. (Gokhan Kirdar'in muzikleri bu baglamda mucizeler yaratacaktir. Tavsiye ederim)

11-Kendinizi gelistirmek icin tek bir yerde takili kalmayin. Arastirin, okuyun, sorgulayin..Dogru cevaplari hep ic sesinizden dinleyin. Ordaki ses kalpten geldigi icin herseyi dogru bilir. yalnizca sesin zihinden gelmemesine dikkat edin yeter.

12-Bes elementle temas, bize her zaman iyi gelecektir.

(Bos zamanlarimda bu maddelere ekleme yaparim)

Sevgiler!

Aasmaestefan@gmail.com

23 yorum:

Tuttuğun ışık için teşekkür ederim aasma :)

Rica ederim, size ait olan, bir an once size gelsin 🙏🙏

yazılarınızı hayranlıkla okuyorum ve bana çok iyi geliyor teşekkurler size

💕💕❤️💐🙏🌹 sevgiler!

Anlattıklarınız düşüncelerimle birebir örtüşüyor. Aslında aradığımız her şey ve tüm soruların cevabı kendi içimizde. Başkasına ihtiyacımız yok.Güne başlarken olumlamalar yaparak başlamak bütün bir gün boyunca ve devamında ruhsal sağlımız açısından da çok yararlı. Ben canım çok sıkkın ya da kendimi sinirli ve gergin hissettiğimde olumlamalar yapıyorum. Ve inanır mısınız gerçekten de bu bana çok iyi geliyor. Herkese tavsiye ediyorum. Ruhumuzu dinlendiren müzikler dinlemek, kitap okumak, tüm elektronik eşyalardan uzak durmak (mümkün mertebe)... Bunlar bizim ruhsal yönden iyileşmemizi sağlayacaktır ve tabii ki de enerjisi düşük insanlardan elimizden geldiğince uzak durmak. En önemlisi de bu olsa gerek. Bu değerli ve güzel paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Takipteyim... Sevgiler, mutlu günler....

Tesekkur ederim! 💕💕🙏💐❤️

sizi tesadüf takip etmeye başladım uzun zamandır takip ediyorum... kafam karışık... farkındalıkla uyanışla ilgili önereceğiniz kitaplar varmı...

Tanrilar Okulu (Stefano D'Anna)

Beyaz Kitap (Ramtha)

Dinginligin Gucu (Eckhart Tolle)

Var olmanin gucu (Eckhart Tolle)

Simdinin Gucu (Eckhart Tolle)

Teşekürler assma 🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻 Radyo yayınınızı bu arada iple çekiyorum... tekrar teşekkürler cvp için🙏🏻

Radyo programı hayırlı olsun

Gerçeği başkasından öğrenmeyin, kendiniz öğrenin. Böylece hem gerçeği hem de gerçeği konuşanı bilebilirsiniz.

Sevgi ve Saygı ile

Kesinlikle dogru sozler Musa bey, agziniza saglik! 🙏🌹

Teşekkür ederim Aasma Hanım, Bu bilgelik parçası Hem Kutadgu Bilig Hem Hz. Ali tarafından brnzer şekilde dile getirilmiş.Okudugum bir yazıdan yapmıştım bu çıkarımı ancak internetten arayınca Sahiplerini buldum. Kaynak vermezsek olmaz şimdi.

Sevgi ve Saygı ile

Aasma hanim, son zamanlarda vizyon gelmiyor heralde size, dikkat ettim ben sizi takip ettigimden beri sizin gerceklesen bir vizyonunuza rastlamadim,

Gelmediginden degil. yazmadigimdan rastlamiyorsunuz. Yazinca cikmiyor diye elestiriliyorum, Yazmayinca niye yazmiyorsun diye elestiriliyorum.. 😂😂😂😂 Egitim yazilari yazmak daha iyi ibence.

2014 ten bu yana sizin gorup de yazdiginiz ve cikan bir vizyonunuz varsa burda bize ispatlayabilirsiniz, memnun olurum

ispat etmek gibi bir cabam yok, benim blog acma sebebim kehanet yada vizyon paylasma degildir. Insanlarin uyanisina yardim etmektir. Bilgilendirmektir. Bilgiyle bilinclerini acmaktir. Titresimlerini yukseltmektir.Vizyon paylasma bunlarin yaninda ek bir bonus oldu blog icin. Cok cikti gorduklerimden. Ama bunu ispat etmek gibi bir zaman kaybina girmeyi dusunmuyorum. isteyen kendisi bakar. Beni sadece vizyonlar icin takip ediyorsaniz yanlis yerdesiniz. Bu blogun amaci sadece egitim vermektir.

Bu yorum yazar tarafından silindi.

Yüce Allah'ın yarattığı bu evren (ve belki paralel diğer evrenler) belli ahlâki temeller üzerine ve döngüsel bir mantıkla işler. Binlerce yıl süren barış dönemine rastlayamayacağımız gibi tersi de mümkün değildir. Çünkü bu döngüsel zaman dilimlerinde ışığa, gerçeğe, adalete olan duruşumuza göre yaratıcı tarafından değerlendirilmeye tabi tutuluruz. Yaratılmış bireyler olarak, döngüsel zaman dilimleri içinde spesifik an veya anlara ilişkin net bir öngörüde bulunmak mümkün olmadığı gibi doğru da değildir. Zira tasavvuf ehli tarafından Yüce Allah'ın levh-i mahfuza sürekli nazar ettiği (kontrol ettiği), silinmesini murâd ettiklerini silip diğer oluşları sabit bırakmak suretiyle güncellediği (Râd/39), bu kapsamda zatının daimi bir yaratış halinde bulunduğu ifade edilmektedir. Evren (ve diğer evrenlerin) belirli ana kaideler çerçevesindeki döngüsel işleyişinde ise bir değişiklik olmamaktadır. Örneğin; yere atılan taş düşer, ömrünü tamamlayan insan ölür, sulamadığın bitki kurur, haddini aşan azgın toplumlar helâk edilir. Esma Hanım gibi kimi hassas (kalp gözü/pineal bezi açık) insanlar, işleyiş usûlü değişmeyen bu döngüsel zaman dilimlerinde olayların nereye varmakta olduğunu diğer insanlardan daha önce farkeder. Bu durum bazen içe doğan bir his ya da vizyon görme halinde tezahür edebilir. Ancak kendisinin de sıkça ifade ettiği gibi şu tarihte şu olacak demek suretiyle kesin yargıda bulunduklarında çokça yanılabilirler. Bu durum o hissin veya vizyonun gerçekleşmeyeceği anlamına gelmez. Zira kesin bilgi Yüce Allah'ın denetimindeki levh-i mahfuzda kayıtlıdır. Yukarıda açıkladığım nedenle, kalp gözü açık böyle insanları müneccimlikle itham etmek yerine içinde bulunulan döngüsel çağın niteliğine bağlı olarak belki de çoğumuzda var olmayan bu hassasiyetlerini kendi istikametimizi ve evrenin temel işleyiş kanunlarına karşı pozisyonumuzu kontrol edip düzenlemek için bir fırsat olarak görmeliyiz. Selam ve saygılarımla.

Slm aasma hanım yazılarınızı takip ediyorum ve devamını diliyorum

Bu güzel paylaşımlarınız için çok teşekkürler ilgiyle takip ediyoruz sizi

Tesekkur ederim, sevgiler..💕💕💕

Yorum Gönder