20 Mayıs 2014 Salı

Mars’ta Bulunan Yüz ve Piramitler ile Mısır Bağlantısı

                                        


Mars’taki Yüz
Mars fotoğraflarını tarayan araştırmacılar tarafından daha çok sayıda, yumuşak kenarlı çeşitli “piramitler” görüldü. İlgi ve tartışma, Cydonia adlı bölgeye yoğunlaşmıştı çünkü yapay olabilecek bir grup yapı, bu yapıların doğusunda bulunan ve bir Mars “sfenksi” denilebilecek bir şeyle hizalanmış gibiydi.
Dikkati çeken şey düzgün oranlı bir insan yüzünün hatlarını taşıyan bir kaya, görünüşe göre bir tür miğfer giymiş, ağzı hafifçe açık ve gözleyerek dimdik izleyenlere bakan bir insan. Tabi eğer izleyenler Mars üstündeki göklerde iseler.

Gize’deki Sfenks ve Annunakiler
Dünyalıların on binlerce ve hatta yarım milyon yıl kadar önce uzay yolculuğuna girişmelerine izin veren yüksek bir uygarlığa ve gelişmiş teknolojiye sahip olup ta, Mars’a gelip, yüz dahil birçok anıt diktiği varsayılmadığı takdirde, mantıklı iki seçenek kalmaktadır.
Birincisi, Mars üstünde evrimleşmiş zeki varlıkların sadece megalitik inşalara girişmekle kalmayıp, aynı zamanda bize de benzedikleridir. Ama Mars toprağında mikro organizmaların bile yokluğu veya insan benzeri Marslılara gıda sağlayacak bitki ve hayvan yaşamından eser bile olmaması karşısında, dünyalılara benzeyen bir marslı nüfusunun ortaya çıkması ve dünya üstünde de bulunan yapısal biçimleri taklit etmesi hiç de muhtemel görünmemektedir.
Geriye kalan tek akla yatkın seçenek, ne dünya’dan ne de Mars’tan olan ve yarım milyon yıl kadar önce uzay yolculuğu yapabilen birilerinin Güneş Sisteminin bu kısmını ziyaret edip kaldığı ve hem dünya’da hem de Mars’ta ardında anıtlar bıraktığıdır.
Sümer metinlerinde, kutsal metinlerde ve tüm kadim “mitolojiler”de mevcudiyetlerine dair kanıtlar olan tek varlıklar Nibirru’dan gelen Annunnakilerdir. Onların neye benzediğini biliyoruz; bize benziyorlardı; Tekvin’in sözleriyle, kendi suretlerinde ve kendi benzeyişlerinde.
Onların insana benzeyen suretleri, Gize’deki ünlü Sfenks dahil sayısız kadim betimlerde ortaya çıkar. Sfenks’in yüzü Mısır yazılarına göre Horem-Akhet’inkiydi, yani “Ufkun Şahin Tanrısı” Enki’nin ilk doğan ve Göksel sandalı ile en uzak göklere uçabilen oğlu Ra’nın unvanı idi.
Gize sfenksi öyle yerleştirilmiştir ki, bakış; Sina yarımadasındaki Annunnaki uzay limanına doğru, otuzuncu paralel boyunca tam olarak doğuya doğru yöneliktir. Kadim metinler iletişim işlevlerini Sfenks’e ve altında olduğu iddia edilen yer altı odalarına atfederler.

Gökten bir mesaj gönderilir; Heliapolis’te duyulur ve Güzel Yüz tarafından Memfiste tekrarlanır. Thot’un yazısıyla yazılmış bir mesajdır Amen şehriyle ilgili…

Tanrılar emre göre davranıyorlar
“Güzel Yüz”ün, Gize Sfenksi’nin mesaj aktarmadaki rolüne yapılan gönderme, Mars’taki Yüz’ün amacının ne olduğu sorusunu ortaya çıkarır, çünkü eğer zeki varlıkların elinden çıkmış ise, o zaman tanım gereği mantıksız bir nedenle Yüz’ü ortaya çıkarmak için zaman ve çaba harcamazlardı. Acaba amaç, Mısır metninin önerdiği gibi, “gökten bir mesajı” dünya’daki sfenkse mi göndermekti? Tanrıların ona göre hareket ettiği bir “emir”, bir Yüz’den diğer bir Güzel Yüz’e mi yollamaktı?
Eğer Mars’taki Yüz’ün amacı bu idiyse, o zaman gerçekten de yakınlarında piramitler olmalıdır, tıpkı Gize’de bulduğumuz biri küçük diğer ikisi devasa olan, birbirlerine ve Sfenks’e göre simetri içinde yükselen üç özgün ve sıra dışı piramit gibi. İlginç olan, Dr. Evinski’in Mars’taki Yüz yakınındaki bölgede üç gerçek piramit ayırt ediyor olmasıdır.

Kozmik Tohum-Zecharia Sitchin- Ruh ve Madde yayınları Sayfa 249-285

-Alintidir-

0 yorum:

Yorum Gönder