7 Mayıs 2014 Çarşamba

Sümerolog Zecharia Sitchin’ e Göre Sümerlerde Adem ve Havva'nin Hikayesi


 
Ve tanrı oğulları adam kızlarının güzel olduğunu gördüler, onlardan kendilerine eş seçtiler"
 
Sümerolog Zecharia Sitchin’ e göre bundan 450000 yıl önce, "Nibiru" (planet X) ya da "Marduk" adlı bir gezegenden, bir grup ziyaretçi gelmişti dünyamıza. Nibiru, Pluton'un dışından elips bir yörüngeyle güneş sistemimize bağlı olan "12. Gezegen"di. (Sümerler Güneş ve Ay'ı da sayıyorlardı.) Yörüngesini tamamlaması yaklaşık 3600 yıl sürüyordu ve bu büyük turun önemli bir bölümünü dünyanın çok uzağında geçiriyordu Nibiru. Sümerlerin büyük tanrısı Anu, aslında bu federasyonun başkanıydı ve onun tarafından dünyamıza bazı mineraller almak üzere yollanmış olan ekibe de "Annunaki" deniyordu.( Altın madeni artık atmosferi bozulmaya başlayan Nibiru için bilimsel bir kurtuluş aracıydı)
Nibiru  (ya da Marduk) adı ile bilinen gezegenin insanları dünya yüzüne inip maden çıkarmaya ve aracı istasyonlarla kendi gezegenlerine yollamaya başladılar.  Annunakiler bir süre sonra çalışmaktan yorularak isyan çıkardılar. Yönetime iletilen bu isyan sonucunda alınan kararla dünyadaki bugünkü insana benzeyen maymun türünün dişisinin yumurtalarını ve kendi spermlerini kullanarak maden işçisi ürettiler. Yazıtlarda çok açıkça anlatılan bu laboratuar çalışmaları ile (şimdiki tüp bebek uygulamaları gibi) üretilen bu işçiler uzunca bir süre Nibirulular için dünya topraklarından altın çıkarmaya devam ettiler. (Özellikle Afrika topraklarında)
Tıpkı şimdi dünyada olduğu gibi Marduklular da kendi aralarında kavga ve savaşlar yapıyorlardı. Bu anlaşmazlıklar sırasında ihanetler ve başkaldırılar, yalanlar kıyasıya sürüyordu. (Savaşmayı, sevişmeyi, ihaneti, yalanı dünyaya kimin taşıdığı şimdi belli oldu, dünya kızlarının işi değil aslında savaşmak!)
Sümerlerin Nefilimler dediği bu yabancılar dünyalıları böylesine kullanıp çalıştırırken Anu’ya düşman bir grup Marduklu (özellikle Enki adlı tanrı)  tarafından kaçırılıp esaretten kurtarılan birkaç dünyalı çok güzel koşullarda yaşamak üzere iki nehir arasında ve dağlarla çevrili bir alana saklandılar. (Aden adı verilen cennet bahçesi olabilir mi?) Amaçları Anu’dan kurtulup bu yeni dünyada egemen olmaktı. (Enki, Mısır uygarlığında tanrı Ea olarak bilinir ve oğulları arasında dünyayı paylaştırmıştır.)
Marduklular tarafından korunmaları için getirildikleri o bölgede güzellikler içinde yaşamaya başlayan dünyalılar “sonsuzluk ağacı”nın meyvesini yedikleri için cezalandırıldılar ama o ağaç her ne idiyse, onun sayesinde kendi kendilerine üremeyi de öğrenmiş oldular. Ve yine Zecharia Sitchin’in aslında çok uzun bir dönemi kapsayan dünya kronolojisine göre önceleri sadece maden çıkarmak üzere tek tek üretilen bu yeni dünyalılar ile Marduklular arasında zamanla gerçek fiziksel beraberlikler başladı.
“Ve vaki ki toprağın üzerinde adamlar çoğalmağa başladı ve onların kızları doğduğu zaman, Tanrı oğulları adam kızlarının güzel olduklarını gördüler ve bütün seçtiklerinden kendilerine karılar aldılar. Ve Rab dedi, Ruhun adam ile ebediyen çekişmeyecektir, çünkü o da ettir, bunun için onun günleri yüz yirmi yıl olacaktır. Tanrı oğulları insan kızlarına vardıkları ve bu kızlar onlara çocuk doğurdukları zaman, o günlerde hem de ondan sonra, yeryüzünde Nefilimler (devler) vardı, bunlar eski zorbalar, şöhretli adamlardı"
Tekvin Bap 6
Önce genetik aşılanma ve sonrası doğal çiftleşmenin yarattığı evrimleşme sonucu oluşan bu ırk; (yani tanrının oğulları ve dünyanın kızlarının çocukları) üstün özelliklere sahip bir medeniyet kurdular ama zamanla sapkınlık, zulüm ve kibirleri arttı. ( Bu filim nedense bana hiç yabancı gelmiyor!)
Bu arada Nibirular üstün bilimlerini ve bilgilerini kendi istedikleri dozda dünya yüzünde yaymaya devam ederken, dünya ekseninin kendi gezegenlerinin dünyaya yaklaşması sonucu ters döneceği ve büyük felaketler yaşanacağı bilgisini saklıyorlardı. Bu tufanı daha önce de yaşamışlardı çünkü. Yine Efsaneye göre tanrı Enki dünyalılara yardım etmek istedi ve efsanedeki adıyla Utnapiştim’e (bizim bilgilerimizle Nuh’a) insan ve diğer canlı türlerinden örnek olarak kurtarmak üzere bir gemi yapma emri verdi.  
Kutsal sayılan tüm metinlerdeki benzer tufan hikâyesi ile dünya bir kez daha alt üst oldu ve kurtulanlar bugünkü medeniyetimizin temellerini attılar zamanla… 
"O günlerde Nuh gördü ki, dünyanın ekseni eğildi ve felaket yaklaşıyordu. O zaman ayaklarını kaldırarak dünyanın ucunda büyük babasının babası, Enok'un (İdris) bulunduğu yere götürdü. Ve Nuh acılı bir sesle üç kez haykırdı: Dinle, dinle, dinle, söyle dünyada neler oluyor? Yeryüzü zorlanıyor ve şiddetli bir şekilde sarsılıyor."
Enok'un Kitabı (64/ 1-3)
Bunun üzerine kendisine şöyle vahyettik: "Gözümüzün önünde ve vahyimize uygun olarak gemiyi yap. Emrimiz gelince, kaynaklar kaynayıp taşınca her çeşit (evcil hayvanı) ve aleyhlerine hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni al. Zalimler adına benimle konuşma; onlar boğulacaklardır." Sen ve beraberindekiler gemiye yerleştiğinizde, 'Bizi o zalim halktan kurtaran Allaha övgüler olsun,' de." Sonra, onların ardından, başka bir soy yetiştirdik.
Müminun  suresi 23-27
*Alıntı*
 
 

1 yorum:

Nefilim doğrumu Marduk doğrumu bilmem ama bir gerçek de yer var o da dünya

Yorum Gönder