12 Aralık 2014 Cuma

Nutuk'daki Gizli Mesajlar



Beyin cerrahı Dr. Muammer Yüksel ile biyofizik uzmanı Dr. Erhan Kızıltan, bir bilimsel araştırma için bir araya gelip çalışmaya baslar.
Bu araştırma için gerekli olan bilgisayar programınu Dr. Erhan Kızıltan yazar. Programın çalışıp çalışmadığını denemek için o sırada bilgisayarda tam metni hazır  bulunan Atatürk’ün Ekim 1927 tarihinde okuduğu Büyük Nutuk’u programa koyarlar. Bir süre sonra, program Nutuk’un içinde her kelimenin kaçar kez tekrarlandığını ortaya çıkarır. İki bilim adamı, ilk olarak Nutuk’ta 19’ar kez tekrarlanan kelimeleri ilk kullanım sıralarına göre bir araya getirerek bir metin ortaya çıkarırlar. Ortaya cikan metinde gunumuz Turkiye'sindeki bazi gelismeler ile ilgili mesajlar vardir. Boylece bu iki uzman 19 rakaminin Ataturk'un hayatindaki gizemini farkeder.

19 rakamı Atatürk’ün hayatında önemli bir yer tutmaktadır.
  • Atatürk, 19.yüzyılın bitmesine 19 yıl kala 1881 de doğdu. (1881, 19’un 99 katıdır.)
  • 1881, Rumi takvime göre 1297’ye denk gelir. (1+2+9+7=19
  • Selanik’te doğdu. Selanik sözcüğünün ”ebced” hesabıyla (Arapçada her harfin sayısal bir değeri olduğunu belirten hesap) değeri 171’dır. (171, 19’un 19 katıdır.)
  • Nüfus kütüğünde sıra numarası 19’dur.
  • Nüfus Cüzdan numarası 999814’tü. (Bu sayı 19’un 52’306 katıdır.)
  • İstanbul Harp Okulu’na 1900’de kayıt oldu. (1900,19’un 100 katıdır). Bu sırada yaşı 19’du.
  • Harp Akademi’sine 57. ekşi devre olarak girmiştir. (57, 19’un 3 katıdır.)
  • Atatürk Harp Okulunu 20’nci olarak bitirdi. Subaylardan birisi yabancıydı. Bu nedenle mezun olan 19’uncu subay oldu.
  • Yüzbaşı olarak orduya katılış sırası 38’di. (19’un iki katıdır.)
  • Çanakkale Savaşları’nın zaferle sonuçlanmasında büyük rol oynayan 19.uncu tümeni kurdu.
  • 19 Mayıs 1915′ de albay oldu.
  • Komutanı olduğu alayın numarası da 38′ di. (19’un 2 katıdır.)
  • Komutanı olduğu bir başka alayın numarası 57 idi. (19’un 3 katıdır.)
  • 19 Mart 1916’da tuğgeneral oldu.
  • 19 Aralık 1904’de Yıldız Sarayı’na çağrıldı.
  • 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savasını başlattı. O zaman 38 yaşındaydı. (Yani 19’un 2 katı)
  • Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma vapurunun 19 yolcusu vardı.
  • Samsun’da 19 gün kaldı.
  • 4 Temmuz 1919’da Erzurum’a gitti.19 gün sonra 23 Temmuz’da ErzurumKongre’sini topladı.
  • 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nden 114 gün sonra 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gitti. (19’un 6 katıdır.)
  • Mili Mücadele’ye başlanması için komutanlarıyla yaptığı konuşmanın tarihi 19 Kasım 1919’du.
  • TBMM’nin kurulmasına 19 Mart 1920’de karar verdi.
  • 19 Eylül 1921’de mareşallik ve gazilik unvanı aldı.
  • Gençliğe Hitabe’de 19 cümle vardır.
  • Mustafa Kemal Atatürk adında 19 harf var.
  • 10 Kasım 1938’de öldü. (1938, 19’un 102 katıdır.)
  • 57 yıl yasadı. (19’un 3 katidir.)
  • Yaşının ilk 19 yılında askerliğe hazırlandı. İkinci 19 yılında asker olarak hizmet verdi. Üçüncü 19 yılında ise ülkenin kurtarıcısı ve devlet başkanı olarak görev yaptı.
  • Öldüğünde yatağının altında bulunan otomatik silahta 19 mermi vardı.
  • Cenaze namazı 19 Kasım 1938’de Dolmabahçe Camii’nde kılındı.
  • Atatürk’ün ölümü üzerine silah arkadaşı İsmet İnönü’nün Türk Milletine yazdığı beyanname 19 cümledir.
  • Cenazesinde çalınan Chopin’in cenaze marsının numarası 19′ dur. Bu marsta 19 nota vardır.
  • Miras olarak 19.000 lira bırakmıştır. (Yani 19’un 1000 katı)
  • ”Ne mutlu Türküm Diyene” cümlesi 19 harftir.
  • ”İstikbal Göklerdedir” cümlesi de 19 harftir.
  • İstanbul Akaretler ‘de kaldığı evin numarası 19’dur.
İste bu nedenle, NUTUK’da 19’ar kez tekrarlanan kelimeleri bir araya getiren Dr. Muammer Yüksel ile Dr. Erhan Kızıltan ortaya su metinleri cikarirlar.

”TÜM SEÇKİN TEMSİLCİLER’, MİLLETE HİZMET ETMEK YERİNE, GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMEMEKTEDİRLER. BUNLARIN KANUNLARA BİLFİİL UYMALARI GEREKTİĞİNİ BELİRTİNİZ. ŞUNU SÖYLEYİNİZ: YAKIN ZAMANA KADAR MEVCUT FAALİYETLERİ BAŞKA GÖZLE GÖRMEYE ÇABALAYANLAR ARTIK DURUMUN FARKINA VARMIŞLARDIR. KUMANDANLARIN (ASKERLER VE YÖNETİCİLER) HİZMET ETMELERİNE SİZ ENGEL OLUYORSUNUZ. OLAYLARI TAM OLARAK DÜŞÜNEN HER KİŞİ BUNUN NEDENİNİN, HÜKÜMET OLDUĞUNU GÖRÜR. TÜM BAŞKANLIK SİSTEMİ BİZCE SUİSTİMAL EDİLMEKTEDİR. TOPLANACAK TARAFLAR SAYICA AZ OLSA BİLE AZAMİ SAYIDAKİ DÜŞMANIN KARŞIŞINDA DURMALIDIR. BU ÇAGRIYI YAPMASI GEREKEN YÜZBAŞILARDIR. BÜYÜK ŞEREFLİ CEPHE DÜŞÜNÜLMELİDİR.”

Bu metin 2 bilim adamını çok şaşırtır. Çünkü günümüz Türkiye’si ile ilgili ipuçları vermektedir. Bir başka deyişle Atatürk, 100 yıl önceden Türkiye’de olup bitecekleri görmüş gibidir. Dr. Muammer Yüksel ve Dr. Erhan Kızıltan, 19’ar kez tekrarlanan bu sözcüklerle oluşturdukları baska bir metin ise Türkiye’deki bölücülük hareketinin ne aşamaya geleceğini 100 yıl önceden gösteriyor.

”MAKSADIN ANLAŞILIYORDU. TARİHİ VİLAYETİN AHALİSİNİ BÖLÜP DİYARBAKIR KÜRT DEVLETİ’NİN KURULMASINA YOL AÇMAK. MEMLEKETİN İÇİNDE BULUNDUğU DURUM KESİNLİKLE BiRiSiNiN DURUMA MÜDAHALE ETMESiNi GEREKTİRCEKTİR. İÇİNDE BULUNULAN SOMUTSUZ KOŞULLAR GEREĞİNCE BAGIMSIZ GRUPLAR HAREKETE GEÇECEKTİR. YİRMİ VAKİT SONRASINDA BU DEGERLENDİRMEYİ KİM YAPACAK VE EYLEME GEÇECEKTİR.”

Bu metinde yer alan ”YİRMİ VAKİT” ifadesini ilgi çekici bulan iki bilim adamı bir araştırma yapar. Vardıkları sonuç şaşırtıcıdır. Güneydoğu ‘da bir Kürt devleti kurmak için yola çıkan Abdullah Öcalan PKK’yı 1978’de kurmuştur. Öcalan 1999’da yakalanmıştır. Bir başka deyişle eylemlere başladığı yıl ile yakalandığı yıl arasında 21 sene vardır. Bu da Atatürk’ün ”YİRMİ VAKİT” deyimine uygun bir zamandır. İki bilim adamının yorumuna göre bu 20 vakit dolmuştur. Ve ülkenin bölünmesini engellemek için eyleme geçilmesi zamanı gelmiştir. Nutuk ‘u iki bölüm halinde kitaplaştırıldığını göze alan Dr. Muammer Yüksel ile Dr. Erhan Kızıltan, kitabin ‘belgeler’ bölümünde de 19’ar kez geçen sözcükleri arayıp bulur ve yeni bir metin ortaya çıkarır.

”DÜŞÜNDÜKLERİNİ AÇIKÇA SÖYLEYEN PEK ÇOK KİŞİNİN ORTAK FİKRİ; HÜKÜMETİN BUGÜN DÜNYAYA YAKIN DURMASININ ASIL NEDENİNİN, SEÇİMLE KENDİLERİNE VERİLEN GÜCÜ KULLANARAK, SİSTEME RESMEN AYKIRI FİKİRLERİ UYGULAMAYA CALIŞMASIDIR. GERCEK YÜZÜ BELLİ OLMAYAN AZINLIKTA OLAN YÖNETİM MERKEZİ<, GERCEK YÖNETİMİN, ANKARA’NIN DİKKATINİ ÇEKMEK ZORUNDADIR. RÜŞVETÇİ VALİLERİN (YÖNETİCİLER) CUMHURİYET İLKELERİ YERİNE<, KENDİ ÇIKARLARINA YÖNELMELERİ MÜDAHALEYİ GEREKTİRİR.”


Bu iki bilim adamı bu çalışmayı kitap haline getirdi.”NUTUK’DAKİ GİZLİ HİTABE” adını taşıyan bu kitap okunmaya deger.


Derleme
Aasma

9 yorum:

bu nasıl bir öngörüdür........?
hayran olmamak elde değil..!!
dilerim artık gaflet uykusunda olanlar bir an evvel uyanır...geç olmadan (!)

LIDER ILERIYI GORENDIR,MUSTAFA KEMAL`DE 100 YIL SONRASINI GORMUSTUR.

Bizimkisi bir ask hikayesidir. Sevmesini bilmeyen anlayamaz.

Sanıyorum, 100 veya 1000 yıl sonrasını gören Atatürk değil, onun bedenindeki üstün teknoloji ürünü olan başka bir varlıktır. Sanki bir süper robottur. Versiyon-19 modelindeki bir 19. nesil robotudur. O tür makinaları bu dünya insanı ancak yüzlerce sonra görebilecektir.

Diğer bazı ulu insanların ve peygamberlerin de Üstün Teknoloji ürünü robotlar, daha doğrusu, Robot-İnsan’lar olduğunu düşünüyorum. Buna Olimpos Tanrı’ları ve Mısır Tanrı’ları dahildir. Uzakdoğu’daki bazı ulu Kişiler de böyledir. Sanıyorum...

Atatürk ve Mevlana gibi varlıklar, ya bizzat kendileri ya da onlara destek amacıyla gönderilen diğer kişiler (örn: Hz Şems) veya Edison, Einstein gibi yüzlerce bilim adamı, birer ÖZEL GÖREVLİ ve HIZLANDIRICI’dırlar.

Yorum Gönder