17 Kasım 2016 Perşembe

Sozlerimiz ve Davranislarimiz Bizim Ic Yansimamizdir


Sozlerimiz ve davranislarimiz tamamen bizim ic yansimamizidir. Bize aittir. Yasadigimiz olumsuzluklar icin baskalarini suclamayi birakalim. Insan, insanda kendini gorur.

Hayatimizdaki olumu ve olumsuz olaylar, bizdeki olumlu ve olumsuz duygularin disa yansimasidir. Bizden disa cikarlar ve aynaya carpar gibi kisilere carpar,bize geri donerler. Disariya yaptigimiz her iyi yada kotu tohumlama inci tanesi gibi yan yana dizilir ve zamanla, sirayla sonuclarini yasatirlar bize. Kimseyi suclamayalim. Her yasadigimiz olay aslinda bizim yuzumuze carpan gercekligimizdir. Icimizdekiler disari ciktikca biz onlari yasayip bitirdikce..zamanla icimiz arinir temizlenir. Tipki yeni acilan bir su kuyusu gibi.. Kuyudan once kirli su, tas ve kum gelir, sonra temiz su. Iste bizim yasamlarimizda boyledir. Icimizdeki negatif ve pozitif birikimi; soz yada davranis olarak disari akitip bize geri donusunu bekleriz. Bize donenleri; 'ektigini bicme' yontemiyle, iyi kotu yasariz ve sonunda sifalaniriz, ariniriz temizleniriz..Taa ki icerde bir tek saflik kalana kadar..'Oz' kalana kadar...Bir tek 'O' kalana kadar..'Ask' olusana kadar...

"İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar."

"İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları senin sesin, fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir."

"İnsanlarda güzel olan yüzdür, yüzde güzel olan gözdür… Ama insanı insan yapan aslında ağızdan çıkan sözdür!"

       Mevlana



"Insanligi engin bir okyanus olarak dusun.
Bu okyanustaki her bir kisi,
Senin ruhaniyetinin bir yuzunu yansitan bir damlaciktir.
Unutma:
Digerleri senin icin sadece bir aynadir.
Suclayacak veya kinayacak hic kimse yoktur.
Insan daima ve sadece kendisiyle karsilasir"
                                     Stefano D'Anna



Karsimizdakine soyledigimiz bir guzel soz, bir guzel bakis, bize kat kat guzel doner. Ama kotu soz, kotu davranis da ayni sekilde kotu doner. Yani biz, bize nasil davranilmasini  istiyorsak, baskalarina da oyle davranmaliyiz. Nasil sozler duymak istiyorsak; baskalarinada oyle sozler soylemeliyiz ki; hem cekim yasasi, hem de geri donus geregi verdigimizi alabilelim. Bu durumda iyi yada kotu secimler yapmak da yine bize kalmis oluyor. Durumu iyice kavradigimizda kisir bir donguden kurtulmus oluruz ve bize olmasi gerekenleri biz belirleriz. Kim ister ki bos yere aci cekmeyi..

Sevgi dolu guzel dusuncelerimiz ve davranislarimiz bize guzel bir dunya yaratir ve hayatimiz 'cennet' diye tabir edilen hale donusur. Kotu soz ve davranislarimiz da bize 'cehennem' gibi bir dunya yaratir. Budur aslinda kutsal kitaplarda bahsedilen cennet ve cehennemin gercek hikayesi.. Bizler yaptigimiz secimlerle kendimize hem bu dunyada hem de perdenin obur tarafinda; cennetimizi veya cehennemimizi yaratiriz. Din kitaplarindaki 'cennet've 'cehennem' kavramlari birer yer adi degil, yasam seklidir, kendimize yarattigimiz realitedir. Malesef bu kavramlar yanlis anlasilmistir. Yoksa Yaratici cezalandiran, yakan, yikan birisi degildir.  Kendisinden geleni, kendini, neden cezalandirsin ki!

"Sen tasdik etmesen de cümle alem bunu bilir ki; her ne ekersen, günün birinde o ektiğini biçersin."

Mevlana




                                                                             Sevgiler!

                                                              Aasmaestefan@gmail.com





11 Kasım 2016 Cuma

Yeni Enerji Portali 11.11 Acildi


11:11=22=4= Zaman demektir.

11.11 Kapisi
Bu kapıyı iki dünya arasındaki çatlak olarak ifade edebiliriz. Bu kapı özsel potansiyeli aynı, iki çok farklı enerji spiralini birbirine bağlayan köprü gibidir.

1’e doğru beraber birleşirken, anahtar parçaları hep birlikte bir araya getirebilesiniz diye. Sadece anahtarı yaratmıyorsunuz, kapıyı da görünür hale getiriyorsunuz. Yarattığınız bu gök kuşağı köprüsü aslında görünmez aleme açılan görünür bir kapı.

11:11 tamamen farklı bir evrim spiraline ulaştıran küçük bir köprüdür. Bu sembol hücresel anı bankasına çok uzun zaman önce kodlanmıştır ve aktive edileceği anı bekler (Alinti)


Bugun  Dunya annemiz, uzerindeki tum canlilarla beraber yeni bir enerjiye giris yapti. 11.11 Kozmik Portal diye tanimlanan bugun; buyuk degisim ve donusumlerin baslangici. Dunya shifting yasarken onunla birlikte uzerindeki tum canlilar da shifting yasiyor. Duygularimizda, yeteneklerimizde, fiziksel ve ruhsal bedenlerimizde guzel degisimler olasi. Iki uc gun surecek bu giris, insanlarda sarhosluk, melankolik hal yaratabilir. Hafif bas donmesi, mide bulantisi olabilir. Uykusuzluk olabilir ama kendinizi hala enerjik hissedebilirsiniz. Dalginlik seklinde saniyelik baska boyutlara giris cikislar olabilir. Araba kullanirken dikkatli olalim. Bu yeni enerjiye uyumlanma bittiginde uyku hali artar. Uyumak dengelenmek ve tazelenmektir. Basimizin sag tarafinda agri olabilir. Sag beyin aktivasyonu artiyor. Kalp atislari ara ara hizlanabilir. Uyumlanma sonrasi; biz bu yeni enerji ile harika hissedecegiz. Sevgi hizla artacak, bireysel huzur artacak ve en onemlisi de uyanislar hizlanacak. Kasim ayi bizim ayimizdir. 11.11 Isik tarafina ait bir uyanis kodudur. Dikkat edin eger digital saatlerde 11:11'i goruyorsaniz sizde uyaniyorsunuz demektir. 11 dengeyi temsil eder. Beden ve ruh aynı frekansta titreşirse dengededir. 11:11 de ruh ve beden ayni frekansta bulusur ve goz goze gelir. Buyuk degisimler uyanisla baslar ve 11.ay olan, Kasim ayinda uyanis hizlandirildi. Onumuzdeki iki uc ay boyunca onemli degisim ve donusumler olabilir. Ilk etapta anlam veremedigimiz bazi kotu olaylar, karanlik tarafimizin kendini gostermesi olarak yorumlanmalidir. Kendisi ifsa ederki, sorunu group sifalandiralim, cozume ulastiralim.

12.12 portalina kadar; simdi hizlanarak artan 11.11 enerjisini iyi degerlendirmek lazim. Bedendeki fazla enerjileri atmak icin; topraklanma, su icme, tuzlu su banyolari veya ayaklari tuzlu ilik suya koyma gibi yontemler uygulanabilir. Ya da hayvanlara, insanlara, bitkilere sifa yaparak bu fazla enerjimiz paylasilbiliriz. Bize geleni akitamadigimiz zaman, biz rahatsiz oluruz. Bizden akip topraga ve cevremize gecmesi lazim.


                                  Bundan bir ay kadar once su bilgi geldi ucuncu goz ekranima:

"Dunya baslangica gidiyor. Sifira gidiyor. Camelot'a gidiyor."

Bu bilgide; Dunyamizin yeni boyuttaki yerine gecip reset gorecegi ve sifirdan, yeni bir baslangic yapacagi anlatiliyor. Yani yeni boyuta gecisi tamamlandiginda Kral Arthur'un "Camelot" efsanesinde bahsedildigi gibi; uzerinde altin sehirlerin oldugu, huzur sevgi ve baris dolu yeni bir dunya ile yeni cagda yeni bir baslangic yapilacak. Onceden gelen diger bilgilerle tamamladigimizda ise, bahsi gecen bu yeni dunyaya, sadece yukselisini tamamlamis, uyanmis insanlarin gidebilecegi sonucu cikiyor.

Kral Arthur ve Camelot Efsanesi

Camelot, Kral Arthur efsanesiyle ilişkilendirilen ünlü kale ve saraydır. Arthur'un erken dönemdeki hikâyelerinde adı geçmeyen Camelot, ilk kez 12. yüzyıl Fransız şövalyelik efsanelerinde ortaya çıktı.

Camelot, zaman içinde Arthur diyarının fantastik başkenti ve sembolü haline dönüştü. Hikayeler, Camelot'un Britanya'da bir yer olduğunu anlatırken, bazen de gerçek şehirlerle ilişkilendiriyor; fakat tam konumunu açığa çıkarmıyor. Çağdaş araştırmacıların çoğu Camelot'un tamamıyla kurgusal bir yer olduğu ve coğrafyasının romantik yazarlar için çok uygun olduğu görüşünü paylaşıyorlar. Kral Arthur efsanesi araştırmacılarından Norris J. Lacy'ye göre "Camelot, bilhassa hiçbir yerde olmadığı için her yerde olabilir." Buna rağmen, 15. yüzyıldan beri "gerçek" Camelot'un tam olarak nerede olduğuna dair çeşitli savlar öne sürülmüştür. Günümüzde ise popüler kültür ve turizm amacıyla bu iddialara yenileri eklenmektedir. (Alinti)








Sevgiler!


Aasmaestefan@gmail.com