24 Eylül 2014 Çarşamba

Georgia Rehber Taslarindaki Gizli Mesaj




Temmuz 1979’un bir cuma akşamında; kendisini Robert C. Christian olarak tanıtan, şık giyimli, orta yaşlı, gir saçlı, ince ve uzun boylu bir kişi, ABD’nin ve hatta dünyanın en iyi granit taşının işlendiği Georgia eyaletindeki Elbert kentindeki Elberton Granite Finishing adlı şirkete gidip “Ben küçük bir grup Amerikalının adına burada, hem saat, hem takvim, hem rehber olacak bir granit anıt siparişi vermek istiyorum” dedi.

Elberton Granite Finishing’in dönemin Başkanı Joe Fendley, o günü şöyle anlatıyor:
“Etkileyici görünen o adamın anlattıklarıyla önce pek ilgilenmedim ama ne istediğini tarif ettikçe şaşırdım. Sadece dev granit taşları işlememizi değil, onları devasa bir astrolojik enstrüman şeklini andıracak bir şekilde yerleştirmemizi istiyordu. Bu çok zor bir işti ve kurtulmak için üç kat fazla bir fiyat söyledim. Ama o rakamı hiç itiraz etmeden kabul etti. Şemalarıyla geldi ve o şemalara göre çalıştık. Her şey bittiğinde ortaya çıkan bu dev anıta şaşırdık. Ama siparişini veren Robert C. Christian o gün bugün ortada yok. Ayrıca buradan ayrılırken bana açıkça R.C. Christian’ın takma bir isim olduğunu söyledi” dedi.

Rehber taşının ayakları, güneşi yıl boyunca Doğu-Batı yönünde işaret edecek şekilde yerleştirilmiş.Tepe taşına açılan bir delikten gelen güneş ışını, bir ayağın üzerindeki takvimde, günü gösteriyor. Taşın üzerindeki İngilizce, Arapça, İbranice, Svahili dili dahil 8 dildeki bilgiler ise şaşırtıcı derecede hem günlük hayatta hem de yüksek bilimde kullanılabilen bilgiler. Anıtın Elbert kentinin bir tepesine dikilmesine izin veren belediyede de R. C. Christian adına izin belgesi mevcut. Ama hiç kimse onu tanımıyor. Ne var ki belediyeye çok yüklü bir bağış da yaptığı kayıtlarda. 2014'te yeni bilgiler eklendigi bilgisi de var.

Bu dört granit taşın üzerinde:
“Yeni Dünya Düzeni için 10 Emir” sekizi hala konuşulan ve dördü artık kullanılmayan dil olmak üzere on iki farklı dilde yazılmış.

Klasik Yunanca, Mısır hiyeroglifi, Babil dili, Sanskrit dili gibi ölü dört dilin yanı sıra, Çince, İngilizce, Rusça, İbranice, Arapça, İspanyolca, Hintçe ve Swahili dilinde yazılan mesajlar büyük bir felaket sonrası dünyada geride kalan insanlara rehber olma amacını taşıyor. Bu anıt dikilitaşlar dünyayı yöneten gizli ve son derece güçlü okült bir örgütle bağlantı içinde. Bu anıt, bugün de okült törenler ve mistik kutlamalar için kullanılıyor. Aynı bölge yüzyıllardan beri Kızılderililerin ruhani ayinlerini yaptıkları alan.

Dünya çapında bir felakette hatta atom bombası atıldığında bile ayakta kalacak şekilde tasarlanmış devasa taş anıt sadece gelecek için rehber mesajlar vermeyi amaçlamıyor. Taşların konumlanış şekilleri aynı zamanda pusula, astronomik takvim ve saat işlevini de görüyor. Örneğin belli bir delikten bakıldığında daima Kutup Yıldızını görüyorsunuz. Belli yerlere konumlandırılmış yarıklar sayesinde yılın spesifik Güneş ve Ay konumlarını tam isabetle takip edebiliyorsunuz. Anıtın bulunduğu alanın altındaki toprağa da “Zaman Kapsülü” gömülmüş. Ne zaman açılacağı belirtilmiyor. Taşın üzerinde şu mesajlar var:

“Bu anıt kendisini yok etmek üzere olan insanlık ailesinden geride kalanlara daha iyi bir medeniyet inşa etmeleri için rehberlik yapacak.”

Bu Mesajlar Sağduyu Çağının Rehberi Olsun
  1. İnsan nüfusunu doğayla sürdürülebilir denge için beş yüz milyon kişinin altında tutun.
  2. Üremeyi bilinçli bir şekilde yapın. Beden sağlığına ve çeşitliliğe önem verin.
  3. İnsanlığı yaşayan yeni bir dille birleştirin.
  4. Tutku-inanç-gelenek ve tüm her şeyi sağduyu ile yönetin.
  5. İnsanları ve ülkeleri adil yasalarla ve mahkemelerle koruyun.
  6. Tüm ülkelerin içişlerinin yönetimi kendilerinde olsun. Uluslararası çatışmalarda ortaya çıkan anlaşmazlıklar dünya mahkemesinin kararlarına tabi olsun.
  7. Önemsiz yasalardan ve yararsız resmi unvan kalabalığından kurtulun.
  8. Bireysel hakları sosyal sorumlulukla dengeleyin.
  9. Gerçeği-güzelliği-sevgiyi-sınırsız bilinçle uyum arayışını ödüllendirin.
  10. Dünyanın kanseri olmayın. Doğa için alan bırakın.
Bu on maddeden ilki olan dünya nüfusunun beş yüz milyonun altına indirilmesi hedefi, çok yakın gelecekte dünyada her on üç kişiden on ikisinin yok olması anlamına geliyor. Bu da acaba kitlesel olumlere sebep olacak bir seyler mi olacak diye dusunduruyor insani. Diğer maddeler, çevre bilincini teşvik etmeyi, dünya devleti kurmayı ve dinlerin yerini spritüelliğin almasını amaçlıyor. Yeni Dünya Düzeninin, yeni ekonomik sistem ve yeni dünya spiritüelliği üzerine inşa edileceğini savunuyor.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra,emperyalistlerin insanlik uzerinde oynadiklari oyunlara bakılırsa, yakın gelecekte bunların olması olasılıgı var. Zayıflar,güclüler tarafından yok ediliyor ve buna da; 'Doganin Kanunu' deniyor.
Sevginin, barisin yerini; kin, nefret, dil, din, irk, mezhep ve renk ayrimi almis. Hayvan ve dogaya eziyet tavan yapmis. Bir bedeli olmali ama degil mi?....Ne ekersek onu biceriz!

Derleme
Aasmaestefan@gmail.com

19 Eylül 2014 Cuma

3.DÜNYA SAVAŞI iLE iLGiLi KEHANETLER

Kim bu calismayi yapmissa emegine saglik! Cok guzel bir derleme olmus. Benim gordugum goruntulerle, bu ongorulere benzerlik cok fazla. O yuzden paylasmak istedim.


Nostradamus sık sık Avrupa’nın Araplar tarafından işgalinden bahsediyor. Arapların şimdiki askeri gücü ve ona karşı Avrupa ve ABD’nin gücü göz önüne alındığında Araplar nasıl Avrupa’ya bir istila düzenleyebilir ve fethedebilir.  Üçüncü Dünya Savaşı sırasında bir Rus –Arap ittifakı mümkün olabilir mi? Eğer öyleyse Nostradamus böyle bir olaydan eserinin neresinde bahsetmiştir. Rusya Mostradamus’un Yüzlükler adlı eserinin hiçbir yerinde açıkça bahsedilmemiştir. O yüzden bu kehanetlerde Rusya’nın Üçüncü Dünya savaşına katılmasının dolaylı işaretleri var olmalıdır.

Bu gelen analizde Nostradamus’un muhtelif kehanetleri içinde Rusya’nın 3. Dünya savaşına katılımının doğasını ve yayılımını keşfetme çalışacağız.

Doğulu yerinden ayrılacak. Galya’yı görmek için Apenin dağlarını aşacak. Göğü, suları ve karları aşıp gelecek. Herkes onun sopası ile vurulacak. ~ Nostradamus II.29

Karadenizin ve Büyük Tatar ülkesinin ötesinden, Galyayı görmek için gelen bir kıral olacak. Alania ve Ermenistan yoluyla delip geçecek. Bizans içinde kendi kanlı sopasını bırakacak.  ~ Nostradamus V.29

O zaman İsa karşıtı’nın büyük imparatorluğu bir zamanlar Attila’nın imparatorluğunun olduğu yerde   başlayacak ve yeni Xerxes büyük ve sayısız miktarda inecek.  Kutsal Ruhun gelerek Hristiyan kilisesinin nefret görmesini sürüp atmak ve onun hükümdarlığının bir süreliğine ve zamanın sonuna kadar sürmesi için 48. Dereceyi izleyen yerden bir hicret yapacak. ~ Nostradamus, II. Henry’ye mektup

Burada Doğulu kıral – İsa karşıtı Deccal’ın Karadeniz ve Tatar ülkesinin ötesinde bir yerden geldiğini ortaya çıkartıyoruz. Alanya, Ermenistan ve Bizans yoluyla savaşacak. Fransaya kadar hava, deniz ve dağları geçerek yürüyecek. Onun imparatorluğu bir zamanlar Attila Hun imparatorluğunun olduğu yerde yer alacak.

Tatar ülkesi orta çağda Avrasya’nın orta kısmı olan  Dnepr ırmağından doğuda Japon denizine kadar uzanmaktaydı. Daha sonraları Avrupa ve Asya Tatar ülkesi arasında ayrım yapıldı. Rusya tarafındaki bir zamanların Kırım Tatar Hanlığı Avrupa Tatar ülkesi olarak anıldı. Asya Tatar ülkesi de bütün Orta Asyaya Türkistan olarak anılan yere denildi.

Karadenizin ötesinde Rusyanın kendisi ve eski Sovyet Cumhuriyetleri Gürcistan, Ermenistan, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistani Türkmenistan vd. ülkeler yer almaktadır.

Ermenistan Karadenizin güneydoğu köşesinde yer alır. Alania yada Kuzey Osetya Karadenizin tam kuzey doğusunda ve Çeçenya’nın batısında bir Rus özerk cumhuriyetidir.  Alanlar İran dili konuşan göçebe bir ırktı.

Attila’nın imparatorluğu olan Hun imparatorluğu batıda Ren nehrinden doğuda Ural nehrinin batısına ve kuzeyde Baltık denizine kadar uzanmaktaydı. Tuna nehri kurulmuş olan imparatorluğun güney sınırıydı.
Xerxes I (1. Serkes) Pers kıralı idi.

Kıralın Alania ve Ermenistan yoluyla delip geçecek olmasından, O uzak kuzeyden yada kuzey doğudan gelecektir. Karadenizin doğusu ve Hazar denizin batısı arasında hareket edecek ve sonra Bizans yada Türkiye’ye gelecek. Türkiyeden Ege denizini geçerek İtalyaya hareket edecek. Sonra Apenin dağlarını (kar) geçerek nihayet Fransaya gidecektir.

Coğrafi verileri kullanarak burada bahsedilen kıralın Rusyanın lideri olduğunu ve Avrupanın Rusya tarafından işgal edileceği sonucuna varabiliriz. Bu durumda aynı zamanda Rusya liderinin İsa karşıtı deccalerden biri olduğunu göstermektedir. Bununla beraber bu aşamada Rusya Lideri Vladimir Putin’in sözü edilen kişi olup olmadığı konusunda bir şey söylemek erkendir.

***



Anton Johansson of Sweden, (1858 - 1909)

Titanik’in batışını haber verdiği gibi ayrıca Rusyanın Avrupayı istila edeceğini de haber vermiştir.

- İran ve Türkiye Rus orduları tarafından işgal edilecek.
- Ruslar Balkanları işgal edecek.
- İtalya’da büyük bir yıkım olacak.
- Kızıl fırtına Macaristan, Avusturya, kuzey İtalya ve İsviçre yoluyla Fransa’ya yaklaşacak.
- Amerikan destek depoları Rusların eline düşecek.
- Almanya doğudan saldırıya uğrayacak.
- Rusya ABD üzerine büyük bir saldırı başlatacak. Bu yüzden ABD güçlerinin  Avrupaya yardım etmesi engellenecek.

Johansson Rusyanın Fransayı işgal etmesi için Macaristan, Avusturya, Kuzey İtalya, İsviçre üzerinden farklı bir rota göstermiştir. Ayrıca Rusyanın güneyde İran ve Türkiyeyi işgal edeceğini, kuzeyde İsveç’i de içine alan İskandinav ülkelerini işgal edeceğini ifade etmiştir. Belki de Rus orduları bütün bu rotaları izleyecektir.

Rusyanın Gürcistan, Ermenistan, İran, Türkiye rotası; belki de Türkiye’nin bir NATO müttefiki olarak Avrupaya yardım etmesini önlemek ve Akdeniz üzerinde kontrol tesis ederek Güney Avrupa’ya karşı başka bir cephe açmak içindir.

Bir başka sebep belki de Mısır’ı işgal eden ve İran Şii İslam Cumhuriyetine savaş başlatan  
Arap güçlerine yardım etmek olabilir. Mümkündür ki Rusya,  Arap Birliğinin İrana karşı savaşında onlara yardım etmiş, daha sonra da Rusya Türkiyeye saldırırken  Arapların yardımını almış olabilir.

Arap Prens Mars, Güneş, Venüs, Aslan
Kilisenin yönetimi denizde boğulacak.
İrana doğru neredeyse bir milyona yakın kimse
Gerçek yılan Bizans ve Mısırı istila edecek. ~ Nostradamus, V.25

Nafi ibn Utbe dedi ki: Peygamber (sav) dedi, “Sizler Arabistana hücum edeceksiniz. Allah onu fethetmeniz için imkan verecek. Sonra İrana hücum edeceksiniz, Allah onu fethetmeniz için size imkan verecek. Sonra Roma üzerine hücum edeceksiniz, Allah onu fethetmeniz için size imkan verecektir. Sonra sizler Deccala hücum edeceksiniz, Allah size onu fethetmek için imkan verecektir. (Hadis: Müslim)

İmam Ahmet anlattı ki: Abdullah bin Amr bin el-As dedi: Bizler Allahın resulünün etrafında hadis yazıyorken, Allah Resulüne  (sav) soruldu. “Bu şehirlerden hangisi önce fethedilecek. Kustantiniyye (İstanbul) mi yoksa Rumiyye (Roma) mi? O dedi ki: Heraklius’un şehri daha önce fethedilecek. İstanbulu kastetti. (El-Hakim, El-Müstedrek)


Rusyanın İsveç ve Norveç’e saldırısı

Johansson bir İsveçli olarak ayrıca Rusyanın 3. Dünya savaşında İskandinav ülkelerine saldırısını haber vermiştir. Onun dediğine göre 3. Dünya savaşından önce zamanın İsveç hükümeti ülkenin askeri kuvvet ve savaş hazırlıklarında indirime gidecektir.

 Savaş sırasında Rusya İsveç’in Götebog şehrine hava saldırısı başlatacak. İsveç’in bütün batı sahilleri Helsingborg’dan Malmö’ye kadar bombalama akınları nedeniyle dumanla kaplanacak. Benzer şekilde bölgenin diğer şehirleri de bombardıman altında olacak.  Stockholm de bombaların hedefi olacak. Elbette Stocholm’ün savunması Göteborg’a nispeten daha başarılı olacak.

Ruslar İsveç’e karadan Tornio’dan ve denizden Kvarken adaları (Aland adaları, Finlandiya) yoluyla girecek.  İsveç ordusunun buralardaki ve aynı zamanda Stockholm’un kuzeyindeki şiddetli direnişi ve kahramanca çarpışması nedeniyle Ruslar büyük kayıplar verecek. Herne kadar Ruslar bu bölgede dökülüp kalacak olsa da bütün kuzey İsveç’i ele geçirecekler.

Johansson,  doğu İsveç’in liman şehri olan Gavle’den bahsediyor. Burası özellikle ağır bir şekilde etkilenecek ve Ruslar tarafından yağmalanacak. Ruslar, güney doğuda liman şehri olan Vastervik’i iniş yeri yapacak. Bunu takiben güney İsveç’in Smaland tepelerinin ele geçirilmesi izleyecektir. Bu esnada Gotland adası henüz ele geçirilmiş olacaktır.

Ruslar Norveç’e kuzey-doğu parçasındaki Finmark bölgesinden girecek. İki ordu arasındaki ilk çatışma Valljok ve Poschd arasında olacak. 20 km uzunluğundaki cephe boyunca çok kanlı çatışmalar olacak. İsveç ve Norveç orduları güney Norveç ve Oslo’da omuz omuza savaşacak. Norveç’in güney ucundan başlayıp kuzeydeki Trondheim’a kadar tüm sahilleri Rus hava kuvvetlerinin hava akınlarına maruz kalacak. Drammen, Stavanger ve Oslo’ya hücum edilecek. Kristiansund toz yığınına dönecek. İsveç’in işgalinin ardından Norveç işgal edilecek.

Güney İsveç’ten bir  şehir olan Örebro’dan rahip Birker Claesson  1950’de bir vizyon görmüştür. Vizyonunda hava saldırılarının beş yerde - Umeaa, Göteborg, Malmö, Stockholm ve Västervik’te- olduğunu görmüştür. Örebro toz yığınına dönecektir.  Bir ses ona diyor ki: Avesta, Tagersta ve Sanviken gibi yerler tümüyle tahrip edilmiş ve bir çok başka yer de geniş ölçüde tahrip olmuştur.

İranın Rus-Arap kuvvetleri tarafından ele geçirilmesinin ardından İran’da yeni bir kıralın yönetime getirildiğine dair göstergeler vardır. Bu kıral Türkiye’nin istilası ve ötesinde Avrupa’ya saldırmak için onlara yardım edecektir.  Bu yeni İran yöneticisi Nostradamus’un II. Henry’ye mektuplarında bahsettiği Yeni Xerkes yada yeni kıraldır.

Doğulu denizcilerin esiri olan İskoçya’nın şefi,  altı Alman ile birlikte korkunç yeni kırala hediye olarak  Cebelitarık ve İspanyayı geçecekler. ~ Nostradamus, III.78

Doğulu denizciler Ruslar veya Araplar olabilir. Ancak şüphesiz İskoç ve Almanlar Doğu İttifakı için elegeçirilmiş büyük bir avdır.

Türkiyeye yapılan asıl saldırı ise aşağıdaki dörtlükte tarif edilmiştir.

İki baş ve üç kola bölünmüş.
Büyük şehir sular tarafından rahatsız edilecek.
Onların arasından bazı büyük kimseler sürgünde yoldan çıkarılacak.
Bizans, İran’ın başı tarafından sert şekilde sıkıştırılacak. ~ Nostradamus, V.48

Ateş ve silahlarla, Karadenizden fazla uzakta değil
O, İrandan gelecek Trabzon’u işgal etmek için.
Pharos ve Mytilene titreyecek, güneş parlak
Adriyatik denizi Arap kanıyla kaplanacak. ~ Nostradamus V.27

Trabzon Türkiyenin kuzey-doğusunda Karadeniz kıyısındaki bir şehridir. Görünen o ki, ayrıca Mısır ve Yunanistan Türkiye üzerinden saldırıya uğrayacaktır. Pharos, Mısır’ın İskenderiye şehri açıklarında bir adadır. Mytilene ise Ege denizinde Yunanistana ait bir adadır. Yunanistana hücum edilip ele geçirilmesinin ardından odak noktası İtalya’dır. Yunanistan buraya yapılan saldırılar için bir üs olarak kullanılacaktır.

“Attika ülkesinden, aklın kaynağı ki şimdi dünyanın gülüdür. Papalık harabeye döndü. Onun görkemli ihtişamına boyun eğdirildi ve dalgaların altında enkaza döndü.” ~ Nostradamus V.31

Attika Yunanistanın Ege denizine uzanan bir yarımadasıdır. Bu da gösteriyor ki, Vatikan / İtalya’ya karşı hücumlar oradan deniz yoluyla yapılacaktır.

İtalyaya saldırı ayrıca -olması gerektiği gibi- Doğu Avrupa üzerinden kara yoluyla yapılacaktır. Aşağıdaki  dörtlükte İtalyaya karadan saldırının Ermenistan Dükü tarafından yapılacağı anlatılıyor. Bütün ihtimaller Rus lideri gösteriyor.

“O kimse, Büyük Almanyaya girecek. Brabant ve Flanderler, Ghent ve Boulogne: Ateşkes sahte, Ermenistan büyük dükü Viyana ve Köln’e hücum edecek.” ~ Nostradamus V.94

Ruslar yıldırım savaşıyla Belçika, Almanya ve Fransa’nın birçok yerini işgal edecek. İşte o zaman gerçekten bazı konuşmalar sürdürülüyor olacak.

İlginç bir şekilde islami kaynak metinlerde de iki Hristiyan tarafın Türkiye üzerinde birbirine karşı savaşacaklarını söylüyor. Bu savaşta taraflardan birine Araplar tarafından yardım edilecek. Hadislerde Süfyani isimli büyük arap liderinin ortaya çıkacağı belirtilmiştir. Süfyaninin ortaya çıkışının hemen ardından  Mehdi ve İsa ortaya çıkacaktır.

Allahın Halifesi Mehdi’nin zuhurundan önce Ebu Süfyan neslinden birisi olan Süfyani ortaya çıkacaktır. Seyyid Berzenciye göre bu kimse Halid İbn Yezid ibn Ebu Süfyan neslindendir. İmam Kurtubi’ye göre onun ismi Urve olacaktır. Süfyani Hasan ve Hüseyin neslinden gelen seyyidleri öldürecek. Süfyani Mısır ve Şam (Ürdün, Filistin, Lübnan ve Suriye) üzerinde hüküm sürecek.

Hasan ve Hüseyin neslinden gelen Seyyidlerin Süfyani tarafından öldürülmesi  üzerine Araplarla İran arasında bir savaş başlatacak. Bu düşmanlığın tarihsel bir temeli vardır. 

“Süfyaninin günlerinde Bizansın yöneticisi Hristiyan bir grupla savaş halinde olacak ve başka bir Hristiyan grupla barış yapacak. Kendisiyle savaşılan Hristiyan grup Kostantiniyye –İstanbul üzerine yürüyecek ve onu işgal edecek. Bizans yöneticisi kaçacak ve Şama gidecek. Müslüman ordusu ile  ittifak ettiği Hristiyan grup düşman Hristiyan grup üzerine savaş açacak ve zafer kazanacaktır.

Müttefik Hristiyan ordusundan birisi o zaman ilan edecek ki: “Haç sayesinde zafer kazanıldı. Haç adına savaşı biz kazandık” Müslüman ordusundan bunu duyan birisi bu hristiyanı suikastla öldürecek. Bu olay üzerine Müslümanlar ile eski müttefik Hristiyan ordusu arasında bir svaş başlayacak. Müslüman lider şehid edilecek ve Hristiyanlar Şam ülkesi üzerine galip gelecekler. Bunun ardından iki Hristiyan taraf arasında barış yapılacak. Kalan Müslümanlar Medineye göç edecekler. Hristiyan yönetimi Medinenin kuzeyindeki Haybere kadar uzanacak. Bu durumda Müslümanlar Allahın halifesi Mehdi’yi aramaya başlayacaklar.”

İlk paragraf gösteriyor ki:  (Süfyani arapların) dostu Hristiyan taraf olan Rusların Bizansa (Türkiyeye) karşı savaşı ve düşman Hristiyan taraf- Batı ittifakı ile Arap-Rusya savaşı bir bütündür.  İkinci paragraf savaşın ikinci aşamasıyla ilgilidir. Diğer kehanetler gösteriyor ki Rusyada ani bir lidelik değişimi olacak. Bunun ardından Rusya ile Batı ittifakı arasında ittifak kurulacak. Durum Rusyanın eski müttefiklerinin –Araplar ve Çinliler- aleyhine dönecek.  Bu durum Nostradamus tarafından ayrıca belirtilmiştir.

Kuzey kutbu birleştiği zaman doğuda büyük bir korku ve üzüntü olacak. Titreyen büüyük biri tarafından desteklenen bir adam seçildiği zaman hem Rhodos hem de Bizans arap kanıyla lekelenecek. ~ Nostradamus, VI.21

Birgün iki büyük lider dost olacak.Onların büyük gücü büyümeye başladığı görülecek.Yeni ülke gücünün doruğunda olacak. Kanlı birisine sayı bildirilecek. ~ Nostradamus, II,89

Slav halkı savaşın içinde talihi sayesinde yüksek bir dereceye çıkacak. Prenslerini değiştirecekler. Taşrada doğmuş birisi, denizi geçmek için dağlarda bir ordudoğacak. ~ Nostradamus, V.26

Rusların ve Arapların İki büyük ordusu İran’da üç kere bir araya gelecek. Arabistan ve Ermenistan muhalif güçlere karşı çıkıyor. İran ve Türkiye’yi kontrol etmek için çatışmalar burada yapılacak. Arap yarımadasında yapılacak çatışmalar muhtemeldir ki Batılı güçlere karşı yapılacak ve orada yenilgiye uğratılacak.

Bir çatışma özellikle Süleymanın ülkesinde olacak. (Süleyman muhtemelen Arap imparatorluğunun ya da Türkiyenin liderdir.)  Türkiye- Ermenistan ve Ermenistan-İran sınırını oluşturan Aras nehri boyunca çatışmalar olacak.

İran, Arabistan ve Ermenistan arazisinde iki büyük ordu üç kere bir araya gelecek. Aras nehri kıyısında kalabalık, büyük Süleymanın ülkesine dalacaklar. ~ Nostradamus, III.31

Rusyanın Avrupayı istilasının Balkanlardaki bir sorun nedeniyle Balkan bölgesindeki Sırbistan, Macaristan vb. ülkelerden birinin liderine (belki de üç lidere) düzenlenecek suikastin ardından başlayacağına dair kehanetler vardır.

Aşağıdaki kehanetlerin tümü Rusyanın Avrupayı yoğun bir biçimde istila edeceğini ve ABD’nin üzerine hücum edeceğini gösteriyor. Kehanetlerin çoğu yeni olup şifreli bir tarzda değillerdir.  Bu yüzden fazla yoruma ihtiyaç gerektirmemektedirler. Bütün bunlar birlikte bize 3. Dünya savaşı sırasında Rus istilasının durumunu tam bir şekilde bize yansıtmaktadır.

Üçüncü dünya savaşı eski Yugoslavya-Macaristan bölgesindeki bir ülke liderinin düzenlenen bir suikastle öldürülmesinden birkaç gün sonra başlayacaktır. ~ Kıraliçe Brigitte Order’in kızkardeşi, Roma (1970’de yayınlandı).

Alois Irlamier’in kehanetleri, Alman kehanetçi (1950 yıllarında yapılan görüşmeden)

 Herkes barış diyecek. Şalom! Sonra yeni Orta Doğu savaşı patlak verecek. Büyük deniz donanmaları Akdeniz’de düşmanca yüzyüze gelecek. Durum gerginleşecek. Fakat gerçek işaret fişeği Balkanlarda ateşlenecek. Kocaman birisinin düştüğünü görüyorum. Kanlı bir hançer onun yanında yerde duruyor. Sonra darbe üzerine darbe…

İki adam ölü ve üçüncüsü yüksek rütbeli.Bedeli başkaları tarafından ödenir. Katillerden birisi küçük siyah bir adam. Diğer açık kahverengi renkli saçlı biraz daha uzun biri. Sanıyorum Balkanlarda olacak ama tam olarak söyleyemeyeceğim.

Üçüncü cinayetin ardından geceboyunca başlar. Gayet açık şekilde üç rakam görüyorum. İki tane sekiz ve bir dokuz. Fakat manasın bilmiyorum ve zamanı tespit edemeyeceğim. Savaş gündoğumunda başlar. O hızlı bir şekilde gelir. Çiftçiler birahanede oturmuş oyun oynuyorken yabancı askerler pencere ve kapılara bakıyor. Gayet siyah bir ordu doğudan geliyor. Fakat herşey çok hızlı bir şekilde meydana gelir. Bir üç rakamı görüyorum ama üç gün mü yoksa üç hafta mı manası bilemiyorum.

Küme küme birlikler doğudan Belgrada ve İtalyaya doğru yürüyor. Hemen ardından üç zırhlı birlik derhal ışık hızıyla Tuna nehrinin kuzeyinden Almanyaya Ren nehrine doğru önceden uyarmaksızın ilerliyor. Öyle umulmadık şekilde meydana geliyor ki, halk tam bir panik içinde batıya doğru kaçıyor. Araçlar yolları tıkamış. Keşki evde bıraksalardı yada ana caddeleri kullanmasalardı. Herşey otobanlarda hızla ilerleyen tanklara bir engel olduğundan ezilecekler. Artık Regensburg üzerindeki Tuna köprülerini göremiyorum. Büyük şehir Frankfurttan çok az şey arta kalmış. Ren vadisi hava bombardımanlarıyla alt üst edilmiş.

Üç tane öncü görüyorum. Ruslar üç kolda ilerlerken hiçbir yerde durmuyorlar. Gece gündüz Ruhr bölgesine ulaşmak için hareket ediyorlar. Bir çok ateşlerin olduğu yere.. Hiç durmadan hedefleri olan Ruhr’a ilerliyorlar.

Derhal suyun öte yakasından karşılık geliyor. Bunun yanında aynı zamanda sarı ejderha Alaska ve Kanadayı istila ediiyor. Fakat o kadar uzağa gelemiyor.

Derken bir çizgi halinde sarı bir toz yağıyor. Altın şehir tahrip edildiği vakit o başlıyor. Sarı bir çizgi olarak limandaki şehre ulaşıyor. O tozu saçmaya başladıklarında açık bir gece idi. Tanklar hala gidiyor ancak bu tanklarda oturanlar simsiyah oluyorlar ve devriliyorlar. . Herşey gayet ölü…  Hiçbir ağaç, hiçbir çalı, hiçbir hayvan, hiçbir ot kalmıyor. Solup kararıyorlar. Evler hala mevcut. Bilemiyorum neden böyle… Uzun bir çizgi..Kim bu çizginin üzerine giderse ölüyor. Sonra öncülerin içindeki herşey bozuluyor. Artık hiç kimse geri dönemeyecek. .

Uçaklar Karadeniz Kuzey denizi arasına sarı bir toz döküyorlar. Böylece bir ölüm şeridi oluşturuluyor. Bavyeranın yarısı kadar genişlikte. Bu alanda insan yaşadığı müddetçe ot yetişmeyecek. Rusların desteği kesilmiş oldu.

Kiklad adaları, Perinthus ve Larissa, Sparta ve bütün Peloponnes’te; Büyük bir kıtlık, sahte toz nedeniyle veba; Yarımadanın heryerinde 9 ay sürecek. . ~ Nostradamus V.90 ]

Doğudan bir çok  tırtıl tekerlekli araçlar. Fakat o araçların içindeki herkes henüz ölmüşler. Buna rağmen araçlar kademeli şekilde otomatik olarak durması için yola devam ediyorlar. Ren nehrinde akın nihayet tökezliyor. Üç öncü koldan hiçbir asker artık geri dönemeyecek.

Pilotlar küçük siyah kutular atıyorlar. Toprağa değmeden önce patlıyorlar. Sarı yada yeşil bir toz veya duman yayılıyor. Ona kim temas ederse ölüyor. İster insan, ister hayvan, isterse bitki olsun. Bu alana bir yıl hiçbir organizma giremiyor. Çok fazla ölüm tehlikesi yaymaya devam ediyor.

Bu kutular şeytani. Patladıkları zaman sarı yada yeşil bir toz yada duman çıkarıyor. Ona temas eden herşeyi öldürüyor. İnsan bedeni gayet siyah hale geliyor. Etler kemiklerinden dökülüyor. Bu kadar keskin bir zehir. Bu üç ordudan hiçbir asker artık geri dönemiyor.

Sonra doğudan gelen uçan bir şey görüyorum. Büyük bir suya bir şey atıyor. Tuhaf bir şey oluyor. Sular bir kule boyunda yükselip sonra aşağıya iniyor. Sonra heryeri sular istila ediyor. Bütün hareket tsunami dalgası kısa süre içinde olup bitiyor. Üç çizgi görüyorum, üç gün, üç hafta, üç ay… Tam olarak bilemiyorum ama fazla uzun sürmüyor.

Bir deprem var. İngilterenin güney parçası suya batıyor. Bir şey denize atıldı zaman bir kara parçası gözden kayboluyor. Deniz kenarındaki su nedeniyle ülkeler büyük tehlike altında. Dalgalar ev kadar yükseğe çıkıyor. Sanki kaynıyor gibi köpükleniyor. Adalar gözden kayboluyor. Gururlu adanın (İngilterenin) bir kısmı suya batıyor. Pilot denize bir şey attığı zaman sular kendisini bir kule yüksekliğine kaldırıp sonra aşağı bırakıyor. Bu nasıl bir şey bilemiyorum. Ne zaman olacak bilemiyorum.

Mortara’daki yer sarsılınca küçük St. George adası yarı yarıya suya batar. Barış uykuya dalar, savaş uyanır. Paskalyada tapınağın uçurumları açılır. ~ Nostradamus IX.31

Savaş sırasında büyük karanlıklar gelir. 72 saat sürer. Savaş sırasında gün içinde karanlık olur. Sonra dolu gibi etki eden şimşek ve gökgürültüsü içinde yeryüzünü sallayan bir deprem başgösterir. Lütfen bu esnada sakın evden dışarıya çıkmayın. Işıklar söner, mum ışığı hariç, elektrik akımı durur. Kim tozu teneffüs ederse kramp geçirip ölür. Pencereleri açmayın. Onu tamamen siyah kağıt ile kaplayın. Dışarıda toz sebebiyle ölüm kol gezer. İnsanların çoğu ölür. 72 saat sonra herşey sona erer. Fakat yine de evden dışarı çıkmayın. Pencereden dışarı bakmayın. Sadece dua edin. Geceboyunca iki dünya savaşından ölen insanlardan daha fazla insan ölecek.

72 saat boyunca pencere açmayın. Hayvanlar devrilir. Otlar sararır ve kurur. İnsanlar gayet sarı ve siyah olacaklar. Rüzgâr ölüm bulutlarını doğuya doğru sürer.

Demir kule (Eyfel kulesi)’nin şehri kendi halkının kurbanı olacak. Herşeyi ateşe verecekler. Devrim sırasında herşey vahşice olacak.

Demir kuleli büyük şehir ateşler içinde… Fakat bu onun kendi halkı tarafından yapılacak. Doğudan gelenler tarafından değil. İtalyada da durum aynı şekilde vahşice olacak. Pek çok insanı öldürecekler ve papa kaçar. Ancak birçok din adamı öldürülecek, birçok kilise yıkılacak.

Rusyada bir devrim patlar ve iç savaş çıkar. Cesetler o kadar çok ki artık yollardan kaldırılamıyor. Parti liderlerinden büyük birine suikast yapılır ve böylece büyük suçun kanla yıkanır. Sarı yüzlü kızıl renkli bir yığın gördüm. Genel bir isyan ve dehşet verici öldürme…

Rusyadaki değişim savaşın dengelenmesine giden yolu hazırlayacak. Rusyanın Avrupa cephelerinde ağır bir kayba uğraması Rusyada bir iç savaşı başlatmış görünmektedir. Bu bağlamda gelecek dörtlük bununla ilgili olabilir. Her ne kadar onun zamanına dair ve oluş yeri hakkında bir gösterge olmasa da…

Dokuz yıl süreyle ince adam barışçıl bir yönetim sürdürecek. Sonra çok kanlı bir susuzluğa düşecek. Öyleki büyük bir ulus inanç ve kanun olmaksızın onun için ölecek. Çok daha iyi huylu bir adam tarafından öldürüldü. ~ Nostradamus, II.9

Vladimir Putin iktidara 1999 yılında geldi. Bu dörtlük onun 9 yıllık barışçı yönetiminden bahsediyor olabilir. 2008 yılında Putin Rusya’yı Avrupanın kanlı bir şekilde istilasına sürükleyebilir. Sonuçta Rus istiasını sona erdiren bir iç savaşta öldürülebilir. Ondan sonra Araplara karşı Batı İttifakına katılabilir.

Denizin öte yakasına kaçan Papa baharda döner. O dönecek ve öldürülmüş kardeşlerinin cenaze törenine katılacak. Bütün bu olaylardan sonra mutlu zamanlar gelecek. Halk atalarının başladığı yerden başlamak zorunda kalacak.

Alois Irlamier’den diğer alıntılar

- Üçüncü büyük savaş üç yüksek rütbeli insanın öldürüldüğü zaman gelir. Wirthaus’da Bavyeralılar oyun kağıtlarına daldığı zaman yabancı askerler pencere ve kapılardan içeri bakarlar. Tümüyle siyah bir insan kütlesi doğudan gelecek. Herşey hızlı bir şekilde gerçekleşecek.
- Savaş Çekoslavakya yada Yugoslavyada önemli bir politikacının öldürülmesinin ardından başlayacak. Bunu doğudan bir istila izleyecek.

Alois Irlamier’in bahsettiği Yeni Ortadoğu savaşı İsrail’de kurulan yeni Filistin devleti arazinde petrol bulunması bir savaşı başlatabilir. Aşamalı olarak birçok ülke bu işe karışabilir. Tansiyonun yükselmesi üzerine ABD ve Rusya donanmalarını Akdenize yığabilir. Bu da savaşa yol açabilir. Balkanlardaki bir liderin suikastle öldürülmesi üzerine gerçek savaş başlar.


Brother Adam’ın kehanetleri (Wuerzburg, 1949)

Savaş güneydoğuda patlak verecek fakat bu sadece bir aldatmacadır. Karşı taraf böylece yanıltılmış olduğundan Rusya kendisinin saldır planı üzerinde uzun süre hazırlanır. Her bir Rus subayı çantasında hareket emrini taşır ve emir bekler. Önce ilk darbe İsveç ve sonra Norveç ve Danimarka üzerine yöneltilir.

Aynı zamanda Rus ordu birlikleri Batı Prusya, Saksonya ve Thuringia yoluyla Ren’e doğru ilerler. Amaç Calais’in ve Manş denizi kanalının kontrolüdür. Güneyde Rus ordusu Yugoslav (Sırbistan) ordusu ile birleşecek. Bu ordular Yunanistan ve İtalyaya girmek için birlikte hareket edecekler.

Kutsal Babanın (Papa) kaçmalı. Kan banyosundan kurtulmak için hızlıca kaçması gerekir. Kardinaller düşer ve bişoplar (din adamları) da kurbandırlar.

Sonra Ruslar Fransa ve İspanya’nın Atlantik kıyılarına ulaşmak, kuzeyde savaşan ordu ile birleşmek ve Avrupa kıtasının askeri açıdan tamamen çevirebilmek için ilerlemeye çalışacaklar.

Sol taraftaki boş alanları işgal etmekle görevli olan Üçüncü Rus ordusu artık kullanılamayacak. Çünkü ordu ilerleyişi sırasında güneydeki devrimler nedeniyle rahatsız edilecek ve hızla çözülecek. Tanrı tarafından belirlenmiş büyük bir hükümdar Niederrhein’de  kuzeydeki orduya saldıracak ve çok üstün silahlarla onun üstesinden gelecek.

Saksonya’da yedek ordu güçleri tekrar savaşı sürdürmeye çalışacaklar, ancak darbe yiyip bozulacaklar. Bu yüzden savaş Almanya’da kesilir. Rusyanın geri kalan orduları Rusya içlerine kadar takip edilecek ve süpürülecek.

Josef Stockert (1947)

Tanklar Almanya üzerine yürür. Bu tanklar doğudan gelecek ve batıya doğru büyük bir hızla hareket edecekler. Yolları üzerine engeller konur. Tanklar herşeyi ezip dümdüz eder. Üç öncü kolu halinde Kuzey denizi boyunca Orta Almanyaya ve güneyde Alp dağları boyunca hareket eder. Halk korku içinde batıya doğru kaçacak. Fransada yollar kaçan halk tarafından tıkanacak. Arabalar ne ileriye ne de geriye gidebilecek. Erkek ve kadınlar düşman ordusu tarafından kullanılacak. Reddedenler hemen vurulacak. Yiyecek ve düşman ordusunun ihtiyacı olan herşey halktan zorla alınacak. Rusların tank birlikleri tam Ren üzerine doğru gelecek. Bütün ülke tamamen katil ve kadınlara tecavüz eden yabancı askerler ile dolacak


The Sybille of Prague (?-1658)

Hala senin hükmün sürüyor, benim sevgili Prag’ım. Fakat son saat ile de yüzleşeceksin. Prag, benim değerli Prag’ım, nadir görülen ve dehşetli bir sonla karşılaşacaksın. Senin yollarında onu hisseden kimseyi şaşırtan tatlı ve ılık bir nefes dolaşır. Korkunç çatık yüzler o sıcaklığı geride bırakmaya ve dondurmaya başlar. Ve artık son saat gelir. Son kalan kilisenin çanları havada yankılanır. Moldau’nun yavaş ve çamurlu gelgitleri korkunç bir fırtınanın sesleri ülkeyi ve şehri boydan boya geçer.

Sarı-yeşil toz ve ağır zehirli bulutlar insan ve hayvanların nefesini alır. Hradschin ateşe verilir. Şehirde duvarlar yıkılır. Heryerde öfke ateşleri… Dünya titriyor. Muazzam bir depremle sarsılıyor. Derin yarıklar açılmakta, ölü ve yaşayan herşeyi yutmakta… Mezarlar sanki ruhların elleriyle kazılmış gibi.. İskeletler vahşi bir biçimde gülümsüyor. Herşey en karanlık çukurlara batıyor.

Vyschrad’dan çok büyük bir ateş topu geliyor. Kayalar havada uçuşuyor ve heryer bir ateş denizinin alevleriyle yanıyor. İnsan emeğinin ürünü olarak yaratılan herşey enkaz ve küller arasında yatıyor.  Fırtınanın sesinden başka bir ses duyulmuyor. Hayat uçup gitmiş. Sadece moloz ve cesetler görebiliyorum. Bir zamanlar görkemli Katedral kubbesinin bulunduğu yerden bulutlar yavaşça gözden kayboluyor. Kanlı kızıl bir ateş topu görüyorum. İşte orada.. Prag, senin hakkındaki kader hükmü artık verildi. Nerede senin evlerin gururlu şehir? Niçin çöl sıcaklığının kasvetli gelgitleri akıyor. Korkunç solucanlar beden ve ruhu korkutucu bir şekilde yiyor. Yabani otlar, harabeler ve zehirli bulutlar kırların durumunu karakterize ediyor. İnsanlığın ekip de biçtiği bu mu?


Erna Stieglitz’in kehanetleri (1894-1965)

Teknolojinin gelişimi tüm dünyanın bir güç merkezinden ilk defa bütünüyle kontrol edilebilme imkanını vermiştir. Bu zaman süresinde Batı’da kolaycılık ve tembellik, refah ve lüks zirve noktasına ulaşmıştır. Bu süre içinde Doğu kendisini hazırlamış, halkını büyük görevlere yöneltmiştir. Yenil nesil silahlarla donanmıştır. Klasik askeri strateji kanunlarından sonra Ruslar Batı Avrupaya saldırmadan önce kanatlarını güçlendirmiştir.

Güney kanat Afganistan, İran, Irak, Türkiye, Yunanistan ve eski Yugoslavya’dan oluşmaktadır. Kuzey kanat ise Finlandiya, İsveç, Norveç ve Danimarka’dan oluşmaktadır. Bavyera sınırlarına kadar bir istila treni zinciri hazırlanmıştır.

Yazın, muhtemelen Temmuz ayında, petrol bölgeleri (Irak, Suudi Arabistan, İran körfezi) güney ve kuzey kanatları üzerine Türkiye, Yunanistan, Eski Yugoslavya ülkeleri, ve İskandivya’ya yönelik bir Rus istilası olduğu takdirde gayet sıkı bir biçimde Rusyanın eline geçebilir.

Temmuz ayının sonunda Rusyanın öfkesi Batı Avrupa üzerine kuvvetle yüklenir. Ağustos ayı başında Batılı ilk direniş cephesi bozulur. Rus ordusuna ait tanklar Fransayı Lyon civarına kadar istila eder. Az bir zaman sonra da Ulm’de olurlar. Rusyanın elit saldırı birlikleri Ağustos ayı ortasında Alaska’ya saldırır.

Avrupada  radyoaktif bir sarı duvar yaklaşımı meydana gelir. Prag nükleer bir felaket bölgesi olur. Yaklaşık olarak bu zamanda Rus tank birlikleri Westfalen’İn kuzeyinde tümüyle yok edilir.

Ruslar Batı Avrupada savunmaya zorlanırlar. ABD’nin tüm şehirlerine nükleer bir misilleme yapılır. Eş zamanlı olarak ABD nükleer silahlarla karşılık verir. Eski Sovyetler Birliğinin uzak kısımları ve Rusların kalan roket siloları tahrip edilir. Bu olayın ardından Rusyada önceki sistemi deviren bir mega devrim meydana gelir. Eylül ayında Rusyanın denizaltı birliklerinin Avrupayı yerle bir etmek için umutsuz bir nükleer saldırı teşebbüsü olur. Bu saldırıda Fransa ve Almanyanın birçok şehri ateşli bir denize çevrilir.


Konunun başına dönersek:

İskandivyadaki bütün askeri üslerin ele geçirilmesinden sonra ikinci saldırı Türkiye üzerine olur. Orada ve İranda büyük tank savaşları olur. Ruslar ondan sonra Balkanlar üzerinden Adriyatik denizine ulaşmak üzere ilerler.

Batı Avrupaya karşı strateji; üç ilerleme kolu halinde saldırmak olacaktır. Birincisi Stettin-Berlin bölgesinden Lübeck’e gelir ve Hollandaya girer. İkincisi Sakson ve Dresden bölgelerinin dışından Ruhr vadisine. Üçüncü ilerleme kolu Bohemya ve Bavyeranın dışından Ren nehrine yönelecek. Hayal edilemez bir tank kümesi İsviçrenin dağ zincirlerinden doğrudan Lyon’a akacak.

NATO kuvvetleri belli savunma alanlarında kalabalıklaşacak. Pekçok alan rus ordusu tarafından işgal edilip uzun süre elde tutulacak. Savunma alanlarının yerleri: Ruhr vadisi ve Hollanda, Bavyera, Alpler ve İsviçre, aynı zamanda Rhone bölgesi. Ayrıca İtalya denizleri ve Türkiyede savunma alanları olacak.

Rus ordusunun  Avrupadaki saldırısı henüz yeni kırılmış ve rus ordusu bozulmuştur. Rus ordusunun asker kaybı 7 milyon olacaktır. 

Paris isyancı Fransızlar tarafından ateşe verilir. Papa Roma dışına kaçmalı. Oraya 200 gün sonra tekrar döner.

Katolik inancı bu son çatışmada eski Sovyetler Birliğinin reaksiyoner ülkelerine karşı belirleyici bir görevi olacaktır. Bavyeralı ve Avusturyalı, İsviçreli ve Fransız kuvvetleri Lyon ve Ulm’den kuzeye doğru yokedici savaşlardan sonra Ruslara ve müttefiklerine karşı saldırıya geçer.

Öncelikle, bu nispeten kısa savaşın sonunda nükleer silahlarla yapılan bir düello gelir. Sonra bunu total bir nükleer savaş takip eder. Onun muazzam etkileri tanımın ötesindedir. Tunanın güneyinde bütün sınır boyunca atomik patlamalar olur. Tuna nehrinin aşağı Inn nehrine döküldüğü yerde korkunç bir yıkım olur. Kısmen Oberbayer-Salzburg Alplerine doğru ordular Avusturya ve Yugoslavya üzerinden gelir. Ulm’de güney kanadı Tuna hattı boyunca İsviçre ve Fransaya uzanan düşmanlara karşı dev bir kazan kaynatma savaşı olur.

Bölge için en büyük tehlike Mindelheim ve Altötting, Pfaffenhofen ve Weilheim ve ayrıca Mittlebayern
şehirleri ile çevrili bölge için terör, yağma, kundaklama, cinayet ve anarşi şeklinde tekrarlanan yıkımdır.
Büyük metropoller kırsal kesimden gelenlerin yağmasına uğrar. Haktan silahlı birlikler, fanatikler, katiller, psikopatlar, bir mafya bütün ülke boyunca dolaşıyor. Daha önce hiç olmamış gibi belki yedi yıl savaşları hariç varlığı korkutuyor. Bütün bunlara insanlığın üçte birini yokeden zehirli bulutlar eşlik etmektedir.


Eilert (Jasper) (1764-1833)

Geceleyin birisi diyecek: Barış, barış. Fakat barış yok. Sabahleyin düşmanlar daha şimdiden kapıların önünde dikilecekler. Fakat fazla uzun sürmeyecek. İyi bir saklanma yeri bulanlar ancak birkaç gün güvende olacaklar. Onlar da hızlı bir şekilde kaçacaklar.

Bu savaş doğudan patlak verecek. Doğudan korkuyorum. Başlangıçta bizim askerlerimiz sınırlara gidecekler, kısa süre sonra eve sakin bir şekilde geri dönecekler. Fakat düşmanlar bu kadar güçle oradayken evde durmak çok zor. Düşmanlar mantar gibi çoğalacaklar.

Unna, Hamm ve Werl arasında huş ağacının olduğu yerde bir çatışma olacak. Orada dünyanın diğer yarısından gelen milletler karşı karşıya gelecekler. Yalnızca Rusların çok az bir kısmı eve geri dönecek, yenilgilerini anlatabilmek için… Önce Polonyalı galip gelecek. O zaman onlar kendilerine üstünlük kuranlarla savaşacak ve sonunda büyük bir kıral sahibi olacaklar.

Çatışma, zafer, kaçış; birbirini hızlı bir biçimde izleyecek. Kendini kısa bir süre gizleyebilen biri tehlikeden kaçacak. Köln’de son çatışma vuku bulacak.


Josef Kugelbeer - Vorarlberg’in falcısı (1922)

Gece boyunca komünistlerin devrimi ile birlikte nasyonal sosyalistler başlar. Din adamları sınıfı üzerinde bir fırtına eser. İlk önce insanlar buna inanmak istemez. Böyle sürpriz bir biçimde olacak. Pekçoğu hapse atılacak ve idam edilecek. Pfaender dağı insanlarla dolu.


Neşeli gökyüzünden bir şimşek gibi Rusyanın devrimi ilk önce Almanyayı süpürür. Sonra Fransa, İtalya ve İngiltere.


Bozgunculuk gayet hızla Rusyadan gelecek. Heryerde kargaşa ve yıkım. Ren bölgesi uçaklarla ve istila ordusu tarafından tahrip edilir.

Kitlesel veba ve açlık, insanlar un yapmak için kabuk öğütecekler. Ayrıca çayır otları yiyecek olacak kullanılacak.

Yeryüzü cesetlerle dolu, bir çöl gibi.. İnsanlar evlerinden korkmuş biçimle hızla çıkacaklar. Secetler wagonlara toplanacak ve kitlesel mezarlara gömülecekler. Ne trenler ve ne de gemiler işleyecek. Ne de arabalar ilk zamanlarda… Fabrikalar çalışmayacak. Eski vakitlerin hızlı koşuşturmaları duracak.


Shipton Anne’nin kehanetleri

Bir Hristiyan başka bir hristiyanla savaşacak.
Ve milletler iç çeker, henüz hiçbir şey yapılmaz.
Ve sarı adam büyük kuvvet kazanır.
Kudretli ayıdan, onunla birlikte yatan

Burada, daha önce bahsedilen İslami kehanetlere benzer şekilde iki Hristiyan millet arasında bir savaştan bahsediliyor. Ayrıca Çin’den sarı adam ile Rusyadan ayı arasındaki ittifak konusunda göstergeler vardır. Gelen sözler ise ayrıca cüzzamdan daha beter olan sıtma nöbetine yada salgın hastalığına atıfta bulunuyor. Bütün bunlar 3. Dünya savaşıyla ilgili kehanetlerde tekrarlanıyor. Bunlar açıkça savaş sırasında kullanılan biyolojik silahların sonucudur.


Stockert, Münih, 1947

Balkanlardaki karışıklıkların ardından meydana gelecek.

Tanklar doğudan gelecek. Büyük bir hızla batıya doğru akacaklar. Rus tank birlikleri Ren’e kadar ulaşacak.



Biernacki, Polonya, 1984

Kızıl ordu  Almanyaya vuracak., Ta Fransa sınırına kadar.


Rill, Almanya, 1914

Ve nihayet Rusya Almanyaya saldıracak.

Daterni, Italya, 1971

Saldırı öngörüldüğü gibi kuzey İskandinavya, Almanya ve Kuzey İtalya arasındaki geniş cephe üzerinde doğudan yapılacak. Avusturya ve Almanya Rus tankları eşliğinde yürüyen birlikler tarafından işgal edilecek.


Brandt, Germany, 1962

Rottenburg’a (Neckar) giren Rus tanklarını gördüm. Puslu ve bulutlu bir gündü.


Rahibe Elena Aiello, Italya, 1959-1961
Bir başka korkunç savaş doğudan batıya doğru gelecek. Rusya gizli silahlarıyla Amerikayla savaşacak. Avrupanın üzerine yürüyecek. Ren nehri üzerinde cesetler kan içinde yüzecek. İtalya büyük bir devrimle taciz edilecek. Ve papa korkunç şekilde etkilenecek.


Matthias Stormberger, 1830

Birinci savaştan 20 ya da 30 yıl sonra daha büyük ikinci bir savaş olacak. Neredeyse bütün milletler bu savaşa katılacak. Asker olmadığı halde milyonlarca kimse bu savaşta ölecek. Gökten ateşler yağacak ve birçok büyük şehir tahrip olacak.

İkinci büyük savaşın bitiminden sonra üçüncü bir dünya çapında yangın felaketi gelecek. Yepyeni silahlar olacak. Bir gün içinde daha önceki tüm savaşlarda ölmüş insanlardan daha fazla sayıda insan ölecek. Savaş artifikal (yapay) silahlarla gerçekleştirilecek. Dev felaketler meydana gelecek. Geceleyin meydana gelecek. Zwiesel’de bir pub’da bir çok insanlar birlikte iken, dışarıda askerler köprüyü tutmuş olacaklar. Halk ormana kaçacak. Fuchsenriegel" yada "Falkenstein” da kendini saklayanlar kurtulacaklar.

Mitar Tarabic, 1829 - 1899

Dehşetverici savaş başladığında göklerde savaşan orduların vay haline… Toprağın üzerinde veya denizde savaşanların durumu bunlardan daha iyi olacaktır. Bu savaşı yürütenlerin bilim adamları değişik ve tuhaf savaş topları icad edecekler. Bu savaş topları patladığı zaman öldürmek yerine canlılar, halk, ordu ve hayvanlar üzerine büyülü bir şey dökecek. Bu büyü onları uyutacak. Onlar savaşmak yerine uyuyacaklar. Sonra bu uykudan uyanacaklar.

Biz Sırbistan bu savaşta savaşmayacağız. Fakat diğerleri bizim başlarımızın üzerinde çatışacaklar. Gökyüzünden yanmış insanlar Pozega kenti üzerine düşecekler. Yalnızca dünyanın sonundaki sularla çevrili bir ülke (Avustralya mı?) sıkıntısız barış içinde yaşayacaklar. Onun üzerinde hiçbir  savaş topu patlamayacak. Dağlara kaçıp saklanan korunacak ve sonraları bolluk, mutluluk ve sevgi içinde yaşayacak. Çünkü artık savaş olmayacak.


Werl keşişi, Köln, 1801

Dehşetli savaş olacak. Bir tarafta güneşin doğduğu yerin halkı, diğer tarafta güneşin battığı yerin ihalkı  olacak. Rusya muazzam miktarda asker ve Kazak şövalyeleri çıkaracak. Birisi uzun bir süre belirli bir sonuç olmadan savaşacak. Birisi nihayet Ren nehri ülkesine ulaşır. Orada üç gün boyunca çok  ağır savaş olacak. Ren nehrinin suları kızıla dönecek. 


The blind man from Prague (14th century)

Yeni bir savaş patlayacak ve bu hepsinden kısa sürecek. İnsanlar dünyayı tahrip edecek ve dünya insanları tahrip edecek. Bavyerea en çok etkiye maruz kalacak.

Bohemya’daki halk savaşta yıkıma uğrayacak ve ülkedeki herşey yanacak.  Bohemya iki kere elekten geçirilecek. İkinci keresinde bir elin parmakları sayısınca Çek kalacak. Prag toz yığını haline gelmedikçe barış olmayacak. İntikam suyun öte yakasından gelecek. Prag kiraz çiçeklerinin açtığı zaman tahrip edilecek. Kirazlar gelecek sene olgunlaştığı vakitte mülteciler Bohemya’dan üzgün bir biçimde dokuma tezgahlarına ve tarlalarına dönecekler. Fakat sayıları çok olmayacak. Herkes birbirine soracak: Nerede saklandın? Çiftçiler kırbacını pulluğun arkasında şaklatıp söyleyecek: Bir zamanlar burada Prag vardı. Dünyanın her yerinde altınçağ denilen yeni bir çağ başlayacak.

Henry Gruver’in kehaneti: Rusların Amerikaya saldırdığını gördüm. 14 Eylül 1985

14 Eylül 1985’te Galler’deydim. Caernarvon’da kartal kulesine çıkmıştım. Kuzey denizi, Norveç, İsveç, Danimarka, İskoçya’nın ucu, Grönland, İzlanda’nın olduğu yere İrlanda Denizine bakıyordum.

Birdenbire kendimi dünyanın üzerinde bir top gibi dünyaya bakıyor olarak buldum. Aşağıya dünyaya bakıyorken muazzam miktarda her çeşit gemi ve uçakların olduğunu gördüm. Norveç’in ötesinden geliyorlardı. ABD ve Avrupayı hedeflemişlerdi. Bütün Atlantik okyanusunu tam anlamıyla kaplamışlardı.

Sonra ABD’ye ne olduğunu görmek istedim. ABD üzerinden dünyaya baktım. ABD’ye radyo iletişim kulelerinin geldiğini gördüm. İletişim sağlamak için sivri çizgiler gördüm. Aşağıya doğru bakarken birdenbire yeryüzüne toz benzeri bir şey dökmeye başladılar. Ne olduğunu bilmiyorlar. Onlar tümüyle bihaber…

Sonra bütün denizaltılar su yüzüne çıkmaya başladılar. Onların sınırlarımıza ne kadar yakın olduklarını farkettim. Bizim kara sularımız içindeydiler. Sonra füzelerin dışarı çıkarıldığını gördüm. ABD’nin doğu kıyılarını vurmaya başladılar.

Ailemin yaşadığı kuzeybatı sahiline baktım. Denizaltıları gördüm. Füzelerin çıkarıldığını ve batı sahillerini vurduğunu gördüm. Aman Tanrım, bu ne zaman olacak ve onun geldiğinin işaretleri ne olacak dedim.

Bie ses bana seslendi: Ne zaman ki Rusya kapılarını açar ve kitlelerin gitmesine izin verirse, hür dünya Rusyayı nakliye, konut, gıda ve kitlesel ihtiyaçların tedariki ile işgal edecek. Barış ve güvenliğin sağlanması için silahların sayısı indirilecek. Sonra aniden yıkım gelecek. Bu olay işte o zaman meydana gelecek.

“5: 2 Çünkü siz de çok iyi bilirsiniz ki, Rab'bin günü gece hırsız nasıl gelirse öyle gelecektir.

5: 3 İnsanlar, "Her şey esenlik ve güvenlik içinde" dedikleri bir anda, gebe kadının birden sancılanması gibi, ansızın yıkıma uğrayacak ve asla kaçamayacaklar. – İncil, Selanikliler.


Dimitru Duduman’ın vizyonları

Dimitru Duduman Komünist yönetimi altındayken Amerikaya sürgün olarak giden Romanyalı bir papazdır. Amerikanın yakın gelecekte Rusların ve Çinlilerin eliyle tahrip edileceğini ve Avrupadaki savaşa Rus ve Arapların katılacağını haber vermiştir. Vizyonlarından bir kısım alıntılar:

Büyük fahişenin günahı bütün yeryüzüne yayıldı. Onun günahlarının kokusu bana ulaştı ve artık çok geçmeden bütün Arap dünyasını, Rusları ve diğer ülkeleri onu tahrip etmeleri için ona karşı yükselteceğim.

Rusyanın başkanını gördüm. Kısa boylu, şişman bir adam, Çin başkanına ve diğer iki kişiyle konuşuyordu. Diğer ikisi de nereden olduğuklarını söyledi ama ben anlayamadım. Hepsi de Rusya tarafından kontrol edilen bir yerde bir araya geldiler. Rusya başkanı Çin başkanına konuşmaya başladı: Sana ülkeyi büyün halkıyla birlikte vereceğim. Fakat sen de Taiwan’ı Amerikalılardan kurtarmalısın. Korkma, biz de onlara arkadan saldıracağız.

Bir ses bana dedi ki: Rusyanın Amerikaya girdiği yere bak. Bu kelimeleri yazılı olarak gördüm. Alaska, Minnesota, Florida. Sonra o adam tekrar konuştu: Amerika Çin ile savaşa girdiği zaman, Rusya uyarı yapmadan vuracak.

Diğer iki başkan da konuştu. Biz de senin için savaşacağız. Herbirinin önceden belli bir yere saldıracağı planlanmıştı. Hepsi el sıkıştı ve birbirine sarıldılar. Sonra bir anlaşma imzaladılar. Onların birisi dedi: Eminiz ki, Kore ve Küba da bizim tarafımızda olacak. Şüphesiz birlikte Amerikayı mahcedeceğiz.

Rusya başkanı konuşmaya başladı: Niçin kendimizi Amerikanın güdümüne terk edelim. Niçin dünyanın yönetimi bizim elimizde olmasın. Onları Avrupadan dışarıya atmalıyız. Sonra Avrupanın işini görürüz.

Kimsin diye sordum. Ben Amerikanın koruyucusuyum dedi.Amerikanın günahı Tanrıya kadar ulaştı. O bu yıkıma izin verecektir. Bununla beraber hala tanrıya temiz bir kalp ile dua edenler vardır. Tanrı bu insanları korumak için göksel bir orduya sahiptir. Baktım, önümde İyi silahlanmış ve beyaz giysiler giymiş.büyük bir ordu belirdi.
Maria Esperanza Bianchini (Finca Betania, Venezuela, 1984)

Maria insanlığın hüküm saatinin 1990’ların ortalarında geleceğini öngörmüştür. Asya ve eski Sovyet cumhuriyetlerinin katılacağı büyük bir savaşın ortaya çıkacağını öngörmüştür.


Lucia, Fatima olayından en son hayatta kalan şahit ,  7 Nisan 1990

Avrupadaki olaylar bir aldatmaca… Rusya bütün milletlerin başının belası olacaktır. Rusya batıya saldıracak ve Çin Asyayı istila edecektir.


Veronica Lueken, Bayside, New York, ABD

Rusya Çin’in insan gücünden yararlanacak.
Suriye bu zamanda barışın anahtarını elinde tutacak.
İnsanlık günden güne ölüyor. Pekçok ülke savaşta karmakarışık olacak. O zamana görülen ve ondan sonrada hiç görülmeyecek Ülkeleri yutacak bir savaş bu 3. Dünya savaş. Şimdi Rusyada toplanmakta olan silahların kuvvetiyle pek çok milletler yok olacak. 

Bir haritada Mısırı görüyorum. Asyayı da. Pekçok kimseyi yürüyüş halinde görüyorum. Çinlilere benziyorlar. Savaşa hazırlanıyorlar. Çok sayıda tanka sahipler. Pekçoğu genç yaşta yürüyüş halindeki ordular..  Çinliler ve sarı ırka mensup ülkeler. Güçlerini bir araya getiriyorlar. Onların içinde genç kızlar da var.  (Çin ordusundaki kadın savaşçılar figürü çok ilginç. Hindu kehaneti Kalki Purana’da Himalayanın kuzeyinde bir yerde Materyalist Budislerin kadın savaşçılarının olduğu ordulardan bahsedilir.)

Rusya Mısıra ve Afrikaya savaşmaya gidiyor. Toplanma yeri Filistinde.. Kudüs’ü, Mısır’ı, Fas’ı, Afrikayı görüyorum. Üçüncü dünya savaşının başında bu ülkelerin üzerine yoğun bir karanlık çöküyor.

Bir ışın tabancası görüyorum. Tetiğine basınca uzun bir ışın çıkıyor ve kime dokunursa dağılıp eriyor.

Sarı ırka mensup insanlar bir ülkenin üzerine yürüyor. Afrika kelimesini görüyorum. Çin ve Rusya kuzeyden geliyorlar.

Suriye 3. Dünya savaşı yada dünya barışı için anahtar rolü oynayacak.
ABD ve kanada büyük tribulasyonda (İncildeki büyük sıkıntı döneminde) birbirlerini ayakta tutmak için destek vermeliler. Yardım etmek için deniz ötesinde olmaları bahanesiyle kaçamazlar. Arada geniş mesafe olduğu için kaçamazlar. Ölü sayısı milyonlarla ifade edilecek.

New York’un terörist saldırıları sonucu nükleer yıkıma uğraması savaşı başlatır.


Valdviertel’in kehanetleri (Kremsli bir çiftçi, 1939 doğumlu olup halen yaşamakta)

9/11 saldırıları üzerine telefon konuşmasından…

Kahin haber verilen terörist saldırının henüz meydana gelmediğini söyledi. O saldırı meydana geldiğinde New York’ta neredeyse toptan bir yıkım olacak. Öngörülemeyen terörist saldırı iki küçük nükleer patlayıcı tarafından gerçekleştirlecek.

Kahin Mısır’da batılı güçlere karşı büyük çatışmaların olacağını görmüştür. 3. Dünya savaşının (Rusyanın Avrupayı işgali)  başlamasından öncesinde Balkan yarımadasında sınırlı çatışmalar ve New York’un tahribini görüyor. Yaz benzeri bir havada bu savaşın öncesinde New York alçak irtifada patlayan küçük nükleer patlayıcı silahlarla umulmadık şekilde tahrip ediliyor.  Patlamanın sıfır noktasında hiçbir geriye kalmaz. Patlamanın yerel saatle öğle vakti meydana geleceği anlaşılıyor. Eğer birisi yaz başında ışığın çok açık olduğunu varsayarsa o vakit sabah saatlerinde de olmuş olabilir.

Bütün detayları açık ve berrak bir biçimde gördüm. Burada Avusturyada henüz savaş yoktu. Yıkımın haberleri İlk defa yayınlandığı zaman henüz bir şeyler yemek üzereydim. Haberlere göre bu olay ilk başından itibaren psikopat düman teröristler tarafından akıllıca ve planlı bir şekilde gerçekleştirildiği ortaya çıktı.

Açıkça İtalya ve Fransa’daki iç savaşın tam zamanını bilemiyorum. Amerikaya bu çatışmalar esnasında askeri yardım için güvenilemeyecektir. 

Yaz benzeri bir havada Rusyanın kullandığı nükleer silahlardan dolayı Akdenizde gelgit dalgaları Adriyatik denizinde (Balkanlar ve İtalya) çok yükseklere ulaşacak.



Wolfgang Johannes Bekh,  Waldviertel vizyoneri

Yukarıda belirtildiği üzere 3. Dünya savaşının başlamasından önce birkaç bölgesel savaşı ve savaş benzeri eylemleri görmüştür.  Örneğin Yugoslavya ve Bulgaristanda savaşlar, New York’un tahribi bunların arasındadır. Kendisi ayrıca İtalya ve Almanyanın doğusu Ren’de iç savaşlar görmüştür. İtalyada kaosun tepe noktasında Ruslar Corinthia yoluyla İtalyaya yürüyeceklerdir. Amerika korku içinde bu istilaya karışmayacaktır.

Amerikanın toptan olarak savaşa girmesi ilk önce Suudi Arabistanda büyük orta doğuda çatışmasına girmesiyle olacaktır. Her ne kadar bunu zayıf bir biçimde yapabilseler de… Rusya Amerikayı yenecek. Polonya batının müttefiki olarak Rusyaya karşı çıkacak. Rusya ondan sonra Almanyaya doğru yıldırım savaşını başlatacak.

Balkan yarımadasında sınırlı bir çatışma ve New York’un tahribi savaş benzeri eylemleri başlatacak. Fakat henüz orta Avrupa üzerine bahsetmeye değer nitelikte savaş etkileri henüz olmayacak.

Yıldızlar yapraklar gibi düşüyor. Bu olay henüz bilemediğim bir nedenden dolayıdır. Bir kimse ancak bu olayı deneyimlerse tarif edebilir. Krems’de birkaç kişi ile beraber gayet güzel bir yaz günü bulundum. Gökyüzüne beklentiyle baktık. Güneşin kendisi kararmış göründü. (Tam güneş tutulması mı, yoksa gün batımı mı?) Bu olay meydana geldiğinde doğu ufkundan  –milyonlarca akkor ışığı gibi şiddette- bir parlaklık belirdi. Sonra sarıya ve nihayet kırmızıya dönüştü. Göründüğü yerde yanabilir herşey tutuştu. Ekinler, orman, otlar ve evler yanıp gitti. Ne yapacağımızı şaşırdık. Ardından kendi etrafıma bakındım. Çıkabileceğim en yüksek yere tırmandım ve yalnızca duman görebildim.

Büyük savaşın sona ermesinden önce Krems’te hemen hemen hiç ev kalmayacak. Çünkü savaş cephesi sürekli değişecektir. Sonra bir başka savaş başlayacak. Başlıca Komünist ülkeler ve Çin arasında. Çoğunlukla hareketli tanklarla… Fakat Sovyetler Birliği toprakları civarında değil..

*****
Yukarıdaki kehanetleri özetlersek:

3.Dünya savaşı Doğu ile Batı arasında yer alacak. Doğulu güçler başlıca Rusya, Çin, Araplar (ve genel olarak İslam ülkeleri) ve Kuzey Kore’den oluşan birliktir. Batılı güçler Avrupa ülkelerinin çoğu İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve ABD’den oluşacak. Savaşın başlamasının tam öncesinde teröristler New York’u tahrip etmek için küçük nükleer silahlar kullanacaklar.

Orta Doğuda başka bir savaş olacak. Muhtemelen İsrail-Filistin arazisinde Suriye, İran, Suudi Arabistan vb. ülkelerin katılacak. Rus ve NATO deniz kuvvetleri arasında Akdenizde ve diğer yerlerde gergin bir bekleyiş sürecek.

Savaşın başlamasına gerçek işaret fişeği Balkanlarda üç liderin aynı sırada bir suikast sonucu öldürülmesi ile verilecek. 

Aniden Rusya Avrupayı Almanya, Çek cumhuriyeti, Baltık cumhuriyetleri ve Fransaya kadar bir yıldırım savaşı ile istila edecek.

Başka bir Rus ordusu Ermenistan  üzerinden İrana doğru hareket edecek. Yönetimini Suudi Arabistan, Irak ve Suriyeye kadar genişletmiş olan yeni Arap lideri Süfyani Urve ile birleşmek için ilerleyecek. Birleşik Arap-Rus orduları İranı yenilgiye uğratacak ve orada yeni bir lideri başa geçirecekler.

Sonra birleşik Rus, İran ve Arap orduları (liderleri İsa karşıtı üç deccal olan) Mısır ve Türkiyeye saldıracak ve bu ülkeleri NATO kuvvetlerini yenerek işgal edecektir.

Birleşik kuvvetler sonra Akdenizi boydan boya geçerek Yunanistan ve İtalyaya saldıracak. Ve sonunda Doğu Avrupayı istila eden kuvvetlerle birleşerek Fransaya saldırıp ele geçirecekler.

Çin, İslami kuvvetlerle birleşerek Hindistana saldırıp elegeçirecek ve sonra Kanada ve ABD’ye saldırıp batıdaki Rusya ile birlikte ABD’nin Avrupada ve Orta Doğudaki savaş alanlarına etkin müdahale etmesini önlemek isteyeceklerdir.

Nükleer, kimyasal ve biyolojik silahların yoğun kullanımı bu savaşta standart bir özellik olacak. Birçok Avrupa ve Amerikan şehri bu savaşta nükleer silahlarla tahrip edilecek. Bu durumun aynen Rusya, Orta Doğu ve Çin içinde geçerli olacağını varsayıyoruz.

Avrupaya yapılan Rus saldırısı sarı-yeşil toz denilen kimyasal/biyolojik silahın kullanılması ile durdurulacak.  Biyolojik silahlardan kaynaklanan tedavi edilemez salgın hastalıklar milyonlarca kimseyi öldürecek. Doğal felaketler de ayrıca birçok kimseyi öldürecek.

Savaş sürerken bir kuyruklu yıldız yada meteor dünyaya çarparak birkaç parçaya ayrılacak. Okyanusa çarpan bu parçaların sebep olduğu gelgit dalgaları tsunamiler Büyük Britanya dahil pekçok ülkeyi silip süpürecek. Gökten ateşli parçalar düşecek ve yere çarparak ciddi depremler ve volkanik püskürmelere neden olacak.

Rus ordusunun Avrupadaki soykırımın ve Rusyada yoğun tahribatın ardından Rusyada bir hükümet darbesi olacak. Rusya liderliği öldürülecek ve yeni bir hükümet göreve gelecek.

Yeni Rusya batılı güçlerle ittifak yapacak Arap ve Çin kuvvetlerinin üzerine yürüyecek ve Chiren önderliğinde savaşın gidişatını tersine çevirecek.

Sonunda Araplar, Çinliler ve onların müttefikleri yenilecek ve savaşın sonunda barış bütün dünyada barış kurulacak. Savaşın sonunda insanlığın üçte ikisi öldürülecek. Pek çok ülkede kadınların sayısı erkeklerin sayısından çok daha fazla olacak.
 
 
 
 

15 Eylül 2014 Pazartesi

Türban,Burka ve inançlarda tarihi kökleri. :: Kökler ve Kanatlar


KİRLİ OLDUĞUNA İNANAN KADIN NEDEN KAPANIR !!!

Kadının örtünmesi ile ilgili diyebileceğimiz sure Nur 31'de  sadece örtünme vardır ki bu genellikle tefsirlerde baş örtüsü olarak yorumlanmıştır. Oysa kuranda Allah "Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar" der.

Buradaki örtünme, ne baştan asağı, nede aşağıdan yukarıya doğru olarak belirtilmemiştir. Bu ayetten anladığımız; kadınların göğüs kısımlarının kapatılmasıyla ilgilidir. Buradaki yanlış yorumlamayı aslında Kuran'ı kerimi okuyarakta görebiliriz. Kuranda "Hımar" sözcüğü örtü anlamına gelir, bu sözcük kendi başına somut bir şeyin örtüsü anlamına gelmez. Masa örtüsü, yer örtüsü gibi belli bir yerin örtülmesiyle ilgili olsaydı Allah bu ayette baş örtüsü olarak belirtmiş olurdu. Allah Kuran'da abdest ile ilgili nerelerin yıkanması gerektiği ile ilgili verdiği ayetlerde başın yıkanmasını baş sözcüğünü kullanarak vermişti. Nur suresinde baş örtme diye kesin bir vurgu yapmamış ama göğüs kısmının örtülmesini kesin bir dille belirtmiş.

Kuran'da Allah kadının başı açık ve saçlarının görünmesi ile ilgili bir günah, yasak, cinselliği çağrıştırıcı veya kirlenmişlik konuları ile ilgili hiç bir vurgu yapmamış olmasına rağmen genellikle kadının saçlarının görünmesi, cinselliği çagrıştırıcı bir eylem ve kirlenmişlik olarak algılanılmıştır.
Araf suresi 26'ci ayetinde Allah "Ey adem oğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek giysi ve süs kiyafetleri indirdik." sözü baş örtüsüne vurgu veya tamamen kapanma ile ilgili değildir. Bu ayet üstelik sırf kadınla ilgili de değildir. Bu Ayette Allah insanların heryanını açıp, cinsellik içeren çirkinlik sergilememelerini ve edep ve adaba uygun temiz giyinmelerini öğütlüyor, insanları rahatsız edecek edep yerlerinin kapatılmasını istiyor.

Insanın bilhassada kadının ne saçı nede yüzü çirkindir. Insanın nuru cemalinde olduğu gibi kadının da nuru  cemalindedir. Kadının yüzünü ve saçını çirkinlik olarak gören kişiler gerçekte kalbi ve ruhu çirkin olanladır. Başını örtmeyen kadını kirli görenlerin aslında ruhları kirlidir. Tesettür diye  ortalığı bir birine katarak kadınları namuslu, namussuz diye ayrıştıranlar ise tam kuran karşıtı kişilerdir.
Çünkü Kuran da heryerini kapatmaya vurgu tesettür ifadesi olarak bir söylemde yoktur. Üstelik kuranda edep yerlerinin kapanmasıyla ilgili Araf suresinde kadın ve erkeğin işlemiş olduğu günah veya bir yerlerini açık tutarlarsalar kirlenmiş olacaklarına dair hiç bir vurguda yoktur.
Günümüzde Islam adına kadının kapanmaz ise günahkar ve kirli olacağı ile ilgili görüş tamamen Kuran dışıdır. Bu görüş musevi ve hiristiyanlardan alıntılanmıştır. Bu tür inançsal anlayışlar eski inançlarından kopamayan her ne sebepten Müslüman olmuşlarsa olanların sonradan İslam içine sokmalarindan günümüze kadar gelmiş, İslamın olmaz ise olmazlarından olmuştur.

Hadis fabrikası Ebu Hüreyre Kuran'da Havva'nın yaratılışı ile ilgili hiç bir vurgu yok iken, hatta Havva ismi bile geçmezken musevi ve hiristiyanlardan Havva'nın yaratılış öyküsünü hadis adı altında İslam içine sokma örneğini, kadınların ince beden yapısını gösteren elbiseler giyerseler cehennemlik olacakları söylemlerinde yine görmekteyiz. Yani kadının cennete girmesi, heryanını gizleyerek baştan tırnaklarına kadar çuvala girmesinden geçiyor !!!

Kuranda olmayan Allahın söylemediğini, istemediği şeyleri hadis adı altında buna benzer Ebu Hüreyre saçmalıklarını sahihi Müslüm isimli hadis kitabının başka yerlerinde de görmekteyiz.
Başka bir hadiste bir takım kadınların yarı giyinik yarı çıplak olmalarından görenleri yoldan saptırmalarından dolayı onlarda hak'tan sapmış oluyorlardı. Bu kadınların başları deve hörgücü gibi sarkacak, cennete girme şöyle dursun cennetin kokusunu dahi alamayacakları söyleniyordu bu hadiste !!!

En büyük hadis yazarlarından olan Müslüm'ün kitabında bu hadislerin gerçekliğini rüyamda hz Muhammede onaylattım iddiası dahada ilginç !!!Hadislerin sayısına bakınca peygamberin hiç durmadan, uyumama şartıyla bu hadisleri söylemesi için 120 yaşına kadar yaşamış olması gerekiyordu. 23 senelik peygamberlik süreci içinde hz Resul geceleri uyudu, günlük işleriyle uğraştı, dostlarıyla gülüp eğlendi, güreş tuttu, Hasan ve Hüseyin'in doğmalarından sonra günlerinin büyük bir bölümünü torunlarıyla oynayarak geçirdi. Hz Resul 23 sene nefes almadan dinsel hadiseler anlatmadı. Biri birşey danıştığında inançsal olgular hakkında Kuran'sal  yanıtlar verdi, Kuran dışında hiç birşey söylemedi.

Tabiki Peygamber insanlara Kuran'ın batini yani içsel anlamlarınıda anlattı. Ebu Hüreyre masallarını asla anlatmadı. Bu tür hadisler Peygamberin Hak'ka yürümesinden 150 sene sonra yazılmaya başlanmıştı. Üstelik peygamberin kesin ve kesin Allah kelamı Kuran dışında kendi sözlerinin yazılmasını yasaklamış olmasına rağmen !!! Bu hadisler, peygamberin sünnetleri adı altında Kuran'dan daha fazla önemli, başvurulan kaynak, Peygamberin yasağına ragmen inancın olmaz ise olmazlarından olmuştur. Madem bu kadar çok önemliydi bu hadisler, peygamber neden yazılmasını yasakladı diye neden hiç düşünmez bu hadisler üzerine inanç kuranlar !!!

Arap milliyetciliği inançlarını tekrar yaşatmak isteyenler peygamberin yasağına rağmen, Musevi, Hiristiyan ve eski Arap inançlarını Peygamberin sözleriymiş gibi gösterterek İslam içine soktular.
Kadının tesettüre girme ve başının örtünmemesiyle ilgili günah ve kirlenme inanci tamamen İslam dışıdır. Musevi ve Hiristiyan inancı kaynaklı olan bu tür anlayışlar peygambere istinad edilen hadisler adı altında İslamiyet içine sokulmuştur. Musevilerde kadının saçı erkeğe şehveti duygular verdiği inancından dolayı kadının saçını açması haram sayılmıştı. Erkeklerin kafalarının tepeleride kadına cinsellik arzusu vermesi inancından dolayıda Musevi erkekler kafalarına küçük takke geçirirler.
Namaz kılarken bir çok insanın başlarına neden takke taktıklarını, bu uygulamanında Musevilikten esinlendiği görülmektedir.

Kadının başını kapatma anlayışını en açık biçimde kilisenin babası olarak bilinen doğumu Ms 150/160, ölümü 220 yılında olan Tunus'lu "Tertulien"nin havari Paul'un mektuplarını yorumlamasında da görmekteyiz. Kilisenin babası kabul edilen Tertulien ikinci bir evliliği yasaklamış, kadınların başlarını kapanmasını farz kılmış, emretmişti. Ms 354 Cezayir doğumlu aziz Agustin ise Terlulien'den bir adım daha ileri giderek kadınla olan bir erkeğin Allah'tan uzaklaştığını söylemiş ve devamında kadın ister evli ister bekar olsun Allah'ın yanında hiç bir değeri olmayan bir varlık olarak kirlerinden arınmasının imkansız oldugunu iddia etmişti. Agustin için kadın şeytanın ta kendisiydi. İkinci defa evlilik hakkında havari Paul evlenmenin yerine odun üzerinde yakılmanın daha hayırlı olacağını Corinthes mektubunlarında söylemesi asırlar süren bir süreçte insanların diri diri yakılmalarına sebep olmuştu. Aziz jerom ise erkeğin bir kadını severek yapmış olduğu evliliğin Allah indinde geçersiz sayılacağından dolayı sapkınlık olarak nitelemişti.

Kadın ile ilgili İslam içinde hadis altında sokulan anlayışın kaynaklarıdır bunlar. Kuran'da olmayan uydurulmuş hadislerde ve incilde olan kadının başını örtmesi ile ilgili incilden bir kaç ayet:
1Co 11:5 Herkim kadın başı açık dolaşıyor, başı açık ibadet ediyor onursuzdur, buna saçlarını kazıyanlarda dahildir.
1Co 11:7 Erkek, Allahın suretinde yaratıldığı için Allaha bağlıdır, başını örtmesine bir neden yoktur. Kadın ise erkeğe bağlıdır.

Aynı bölümün devam eden ayetlerinde kadının erkek için yaratılmasından dolayı hirarşik yerinin aşağıda ve erkeğin emrinden olmasını meleklere göstermesi için başının örtülmesi gerektiği anlatılmaktadır. Kadının tamamen kapanıp günümüz anlamında tesettüre girip burka giymesini Tevratın "Yakup" bölümünde de görmekteyiz.

Tevrat/Yaratılış 24:65 bölümünün devamında Yakup'un karısının yabancıların yanında yüzünüde dahil heryerini kapattığı anlatılmaktadır.
Buna benzer tanımlama ve görüşler Kuran'da geçmez. Şöyle bir soru sorun kendinize, talibanlar denen güya İslam yaftalı dinciler, kadını burka içine sokanlar, başı açık kadınları kirli kahpeler olarak görenler Kuran'ın emirlerinemi yoksa tevratın, incilin emirlerinemi uygun davranıyorlar !!!
Kadın'ın kapanmasıyla ilgili hadislerin geneli Musevi ve Hiristiyanlıktan alıntılanmıştır. 1960'lı yıllarda Hiristiyan dünyası tamamen kapanmayı ve türban takmayı terketmeye başlamıştı. Vatikanı kimse takmıyor, eski ve yeni Ahit inciline ve azizlerin kitablarındaki yasaklara kimse uymuyordu.
Bunada bir çözüm buldu Vatikan !!! 1983'te 1983 yıl incilin emri, şartı, farzı olarak iman ettikleri görüşlerini incilde kesin farzlar olmasına rağmen Papa farz olmadığını ilan etti!!! Kadının kapanması ile ilgili kesin farzları vatikan ve hiristiyan dünyası terketti.

Lakin Müslüman dünyasında Peygambere istinad edilmiş hadis adı altında Kuran'sal İslamın önüne geçmiş bu Musevi ve İsevi olgularına İslamın kesim emirleriymiş gibi ne yazıkki hala körü körüne iman edilmekte.

KURAN'DA 'TESETTUR' VAR MI?

Günümüzde kadının kapanması için kullanılan “tesettür” ifadesi de Kuran’da geçmez. İslam adına etrafında bu kadar büyük fırtınalar koparılan bir kavramın, yani “tesettür” ifadesinin İslam’ın temel kaynağı olan Kuran-ı Kerim’de bulunmaması önemlidir. Demek ki “tesettür” sözcüğü dini bir kavram olarak sonradan oluşturulmuştur.
Ayette geçen “humur” ve onun tekili olan “hımar” tanımlaması, kadınların başlarına örttükleri kumaşa verilen özel isim gibi değerlendirmek sözcüğün anlamını sınırlamak olur. Bir şeyi örten şeye “hımar” yani “o şeyin örtüsü” denir. En ünlü Arapça sözlük olan Lisan-ı Arab’tan “hımar”ın temel anlamının “örtmek” olduğunu görebilirsiniz. Sözcüklerin temel anlamı, mezheplerin sözcükleri tahrif etmesine rağmen açıktır. Nur suresi 31'ci ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğuna dikkat çekilir, başın konusu edilmez. Günümüzde, Arapça’da, kadınların başlarına örttükleri kumaşın özel adı “hımar” değil “mikna” ve “nasıyf”tır. Hangi Arapça sözlüğe bakılırsa bakılsın “mikna (çoğulu mekani)” ve “nasıyf”ın hanımların başlarını örttükleri kumaşın adı olduğu görülecektir.

KURAN’DA BAŞI KAPAMAK GEÇMİYOR.

Mümin kadınlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünenler hariç açmasınlar. Örtülerini yaka açıklarına koysunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları, yahut babaları, yahut kocalarının babaları, yahut oğulları, yahut kocalarının oğulları, yahut kardeşleri, yahut kardeşlerinin oğulları, yahut kendi kadınları, yahut ellerinin altında bulunanlar, yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar, yahut kadınların mahrem yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, hepiniz topluca Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.
24- Nur Suresi 31



Türban,Burka ve inançlarda tarihi kökleri. :: Kökler ve Kanatlar  sayfasindan alintidir.