23 Ocak 2019 Çarşamba

Kabal İnsanlari Nasıl Kontrol Ediyor?





1-Dışardan bilinçaltımızı programlayarak:

Çocukken özgürüz, korkusuzuz, safız, temiziz ve yaratıcıya çok yakınız. Sonradan, dışardan programlanmalarla, başkalarının istediği bir bireye dönüşerek, özgürlüğümüzü kaybederiz. En başta ailemiz tarafından programlanmaya başlanırız. Geldiğimiz ailenin, dini değerlerine, inanç kalıplarına ve kültürüne uygun eğitim alarak programlanırız. Amaç, onları üzmeyecek, karşı gelmeyecek, sadık bir bireye dönüşmektir. Hem aileye hem sisteme uygun bireyler olana kadar, dışardan programlanma aşama aşama devam eder. Aileden çıkan çocuk; okullar aracılığıyla tek tip eğitim sistemiyle, birer robot şeklinde programlanır. Bu programlanma; cezalandırma, pişmanlık, suçluluk ve sevgisizlik duyguları da yüklenerek güçlendirilir. Çünkü, bizden beklenen kişi olmaya mecburuz. Aksi halde, sistem bizi bozuk bir makineymiş gibi tamir etmeye çalışır ve ayarlarımızı bozar. Uyum sağlayamazsak, hasta veya deli kategorisine alınararak ilaçlarla pasif moda getiriliriz. Bunun adı da ‘şifa’ olur.
Böylece düşünemeyen, hayal kurmayan, sorgulamayan, ayıran, bölen, yargılayan, korkan ve koşulsuz biat eden bireylere dönüşürüz. İçimizdeki çocuğu, dört duvar içine hapsedip, dışardan programlanmış bir zihinde yaşamaya başlarız. Kim olduğumuzu, niçin dünyaya geldiğimizi unuturuz. İlizyonun içinde kayboluruz. İçimizdeki çocukla bağlantımız kopar ve acı çekeriz. Bu sistemin işlemesine yardım eden en önemli etkenler de; din, para, politika, cinsellik ve eğitim sistemidir.

Şimdi gelen çocuklar, bu sisteme uyum sağlayamıyorlar ve okula gitmek istemiyorlar. Onlar, zaten donanımlı geliyorlar. Herşeyi biliyorlar. Sadece yüzeye çıkarmakta zorlanıyorlar. Bunun sebebi de doğdukları andan itibaren dışardan gelen kötü programlanmalar ile, içerdeki potansiyellerinin bastırılmasıdır.
Bu çocuklar; az uyuyan, az yiyen, başka boyutlardan sesler duyan ve görüntüler gören, kendi kendine dil öğrenen, telepatik, medyumluk gibi özel yetenekleri olan çok zeki çocuklardır. Gün gelecek okula bile gitmeden herşeyi kendileri öğreniyor olacaklar.

Dünya'ya önce gökkuşağı çocukları geldi. Gökkuşağı serisi 1970'lerde dünyaya sevgi ve barışı yaymaya çalıştılar. Ancak karanlık tarafından, farkedildiler ve önleri kesildi. Bu ışık çocuklarının artmasından korktukları için; hayatımıza klorlu suyu, DNA’sıyla oynanmış tohumları, aşıları ve hastalıkları soktular. Sonraki yıllarda dünyamıza indigolar geldi. 2000 yılından sonra indigolara, yıldız tohumu çocuklar eşlik etti. 2012 yılından itibaren, kristal çocuklar gelmeye başladı. Şimdi ise elmas çocuklar geliyor. Hem de milyonlarcası...Bu çocuklar Dünya'yı ayağa kaldıracaklar ve bizi kurtaracaklar. Onlar bizim geleceğimiz. Onları mümkün olduğunca sistemden uzak tutmalıyız ve korumalıyız. Önlerini açarak, yapmak istedikleri için destek vermeliyiz. Onlar çocuk değiller, aslında bizim atalarımızdır. Hepimizden daha yaşlı ve daha bilgedirler. Dünya’yı bu özel çocuklar ve onların doğmasına portallık eden kadınlar kurtaracaktır.

Bu yüzden de karanlığın şu an ki hedefi; çocuklardır. Çünkü; sevginin, ışığın, şifanın, barışın, hayvanların ve doğanın koruyucularıdır onlar. Gaia’nin çarpan yüreğidirler onlar…Bu yüzden de çok iyi korunmaları gerekir. 


2-Subliminal mesajlarla ve 25. kare tekniği ile zihinlerimizi kontrol ederek:
Sömürücü ve emperyalist düzen, asla bilinçli ve zeki toplum istemez. Çünkü bilinçli toplumlar çabuk uyanır ve ayaklanır. Onları kontrol altında tutmak zorlaşır. Sömürmek ve haklarından çalmak zorlaşır. Uyanmış kitleler, kölelik düzenine engel teşkil ederler. Bu yüzden de neler olup bittiğini anlayamayan, anlasa da tepki göstermeyen, hakları için savaşmayan ve Bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda bir insan türüne ihtiyaç duyarlar. Bunu da planlı ve programlı olarak ince ince işleyerek başarıya ulaşırlar. Subliminal mesajlarla zihin kontrolü’ özellikle teknoloji ve medya sektörünün yaygınlaşması ile birlikte ortaya çıkmış bir 'Piskolojik Savaş Silahıdır'.

Medya organları, bilgisayar, internet ve sinema en büyük beyin yıkama araçlarıdır. Asıl hedef çocuklardır. Çünkü Ağaç yaş iken eğilir. Bilinçaltımız, telkin yoluyla ikna olmaya müsaittir. Bütün alışkanlıklarımız, inançlarımız ve kendiliğinden gelişen eylemlerimiz belleğimize kaydolur ve zamanla bunlar tekrarlandıkça bilinçaltı tarafından ‘kodlanma’ olarak kabul edilir. Bilinçaltı, depoladığı bu bilgileri kullanarak bizim ruh halimizi veya kararlarımızı etkiler. Bilinçaltımız biz farkında olmadan, evrenden sürekli sinyaller alır ve hafızasına kaydeder. İşimize yaramayan milyarlarca kayıt barındırır. Bu kayıtlardan, bizim ilgi alanımıza göre verileri kullanır, diğerleride hafızada bir yerlerde kalmaya devam eder. Bilinçaltımız bir bilgisayar gibidir. Yükleme yada silme yapılabilir. Hatta bilinçaltı kayıtları kopyalanıp başka bir yere taşınabilir. Bilim adımları, önümüzdeki 20-30 yılda, insan bilincinin bir bilgisayara yada başka bir bedene transfer edilebileceğini söylüyorlar. Bilinç, klonlanmış bedenlerin beynine, bilinç olarak aktarılabilecek. Kabal’ın bu çalışmaları çoktan başardığına ve malum aile bireylerinin, kendi bilinçlerini zamanı geldiğinde, yarattıkları yeni bedenlere transfer edip, ondan sonra da eski beden için ölmüş süsü verilerek ortadan kaldırdıklarını düşünüyorum.

Subliminal Mesaj Tekniği:1940’lı yıllarda Hitler Almanya’sının denemeye başladığı, telkinle zihin kontrolü çalışmalarına, daha sonra Rusya ve Amerika devam etmiştir. Akıl hastanesindeki hastalar, cezaevlerindeki suçlular ve kimsesiz insanlar üzerinde bilinçli olarak yıllarca denemeler yapılarak, başarı elde edilmiş ve günümüze kadar da yeni zihin kontrol teknikleri geliştirilmiştir. Bu tekniklerden en önemlileri ‘Subliminal mesaj’ ve ‘25. Kare’ tekniğidir. Bir çok devlet, halkını kontrol altında tutmak için; zihin kontrolüne önem vermekte ve çok büyük paralar harcamaktadır. Öyleki sadece zihin kontrolü yapmak için tv kanalları kuruluyor, filmler ve diziler yapılıyor. Özellikle çizgi filmler, en kolay subliminal mesaj tekniği uygulanan programlardır ve hedefleri de; çocuklardır.

Belirlenen tek tip fikirlerin; insanlara görsel karelerle empoze edilmesi uzun zamandır subliminal mesaj tekniği ile yapılmaktadır. Subliminal mesaj; ekrandaki bir nesnenin içine dikkatli bakılmadıkça farkedilemeyecek kadar belirsiz şekilde, bir sembol, resim yada kelime yazılarak, bilinçaltına ekilmesi şeklinde oluyor. Belirli bir süre bu mesaj tekrar edilirse de bilinçaltı tarafından bir programlanma olarak kabul ediliyor. Bunların hepsi, biz farkında olmadan oluyor. Çünkü bilinçaltımız, alanımıza yayılan milyarlarca gerekli-gereksiz bilgiyi sinyal şeklinde alıp kaydediyor.


25. Kare Tekniği: Bu teknik en çok televizyon ve sinemalarda yayınlanan programlarda kullanılıyor. Müzik videoları, bilgisayar oyunları da bunun içindedir. İzlediğimiz filmlerin sinema bandında; saat, dakika ve saniye olarak dizilişi vardır. Her bir görüntüde saniyeden sonra gelen karede 24 tane küçük kare bulunur. Bu her küçük 24 kare, bir ekran büyüklüğünde kareyi oluşturur. Bu sıralamada yer alan ‘control-track’ denilen aralık; kesilerek anlık bir görüntü şeklindeki 25. kare oluşturulur. Böylece görüntü; 1/24 yerine 1/25 olur ve her 25. karedeki görüntü, ekranda en dikkatli izleyicilerin bile farkına varamayacağı bir patlama şeklinde görünüp kaybolur ve bilinçaltına kaydolur. Bu olay saniyeler içinde olduğu için gözle görülemez. Bu yüzden de farkedilmeden, ustaca kullanılıyor ve bilinçler programlanarak zihinler kontrol altına alınıyor.

Bu teknik eskiden en çok ürün satışlarını arttırmak için kullanılıyorken; son yıllarda, özellikle bilgisayar oyunlarına ve çizgi filmlere eklenen cinsellik ve şiddet içerikli mesajlarla yeni nesli bozmak için kullanılıyor. Ayrıca uyuşturucu, alkol ve sigara kullanımı aşılamak, dini yada politik fikirleri aşılamak için de kullanılmaya başlandı.

Sürekli bilgisayar oyunları oynayan çocuklarda ve gençlerde davranış bozuklukları, saldırganlık ve algılama zorluğu tespit edilmiştir. Çizgi film izleyen çocukların bedensel ve zihinsel gelişmelerindeki dengenin bozulduğu gözlenmiştir. Erkek çocuklarda erken tüylenme ve kız çocuklarda regl başlangıcı 7-8 yaşına kadar düşmeye başladı. DNA’sı bozulmuş gıdalarla genlerimiz bozulurken, diğer taraftan da subliminal mesajlarla ve 25. kare tekniğiyle bilinçaltımıza hastalıklı mesajlar kodlanarak hasta bir toplum haline getiriliyoruz. Bu yüzden son yıllarda; çocuk tecavüzleri, hayvan tecavüzleri, ensest ilişkiler, bunalım geçirip intihar eden gençler, cinnet geçirip karısını ve çocuklarını katleden erkeklerın sayısında artış olmuştur. Şiddet ve cinayetlerdeki bu artış ile bonzai kullanımı, içki ve sigara kullanımının sebebi yıllardır insanlara uygulanan subliminal mesajlarla zihin kontrolüdür. 
Toplumlardaki bu bozulmayı engellemek için öncelikle çocuklarımızı ve gençlerimizi bu saldırılardan korumalıyız. Onlara; çizgi filmleri, dizileri, videoları ve televizyonu izletmeyelim. Bilgisayar oyunlarını oynatmayalım. Dijital ortamda hazırlanmış düşük frekanslı müzikleri dinletmeyelim. Çocuklarımızı doğaya çıkaralım. Plastik oyuncaklar yerine; bakırdan, demirden, tahtadan, bezden yapılmış oyuncaklar alalım. Hayvanlarla zaman geçirmelerini sağlayalım. Resim, müzik, dans, spor ve sanat aktivitelerine yönlendirelim. Bütün bunlar, onlara çok iyi gelecektir.

Aasma Estefan
'Uyanis Rehberi' adli kitabimdan bir bolum.
Amazondan yada asagidaki linkten alinabilir.




22 Ocak 2019 Salı

Evcil Hayvanlarimiz Olduklerinde Nereye Giderler?

Arkadasimin hayvanlarla ilgili hazirladigi guzel bir yaziyi okuyucularimla paylasmak istedim.
Yazinin orijinal linki:

https://gulunseyirdefteri.blogspot.com/2019/01/sevgili-dostlar-bu-konu-benim-uzun-bir_71.html


Sevgili Dostlar
Bu konu benim uzun bir suredir uzerinde calistigim ve ilgi alanima giren ve ruhsal olarak yonlendirildigim konulardan biridir. Hayvanlara ve dogaya olan sevgimden dolayi artik bir seyler yapmam geektigime inandigim zamanlarda eszamanli olarak karsima cikan sevgili Mary Getten’ den hayvanlarla ve doga ile telapatik yolla iletisim kurma dersleri aldim. Benim onlara olan sevgim benim yillar once  vejeteryan olmama sebep olmustu ama en cok da onlarla iletisime gectikten sonra onlarin dunyasini tanidiktan sonra sevdigimi soyledigim tum bu canlilarin etini yiyerek devam edemeyecegimi anladim. Bu yazinin vejeteryanlikla bir ilgisi yoktur ben sadece kendi deneyimimi de buraya eklemek istedim…

Bu yaziyi  Joanne Sacred Scribes in web sitesinden sizler icin cevirdim. Benim halihazirda bildigim bu konuyu sizinle de paylasmak icin yonlerdirme aldim diyelim...
Umarin hepinizin gonlune isik olur. Hayvan dostlarimiza oldukten sonra ne oldugunu ve onlarin ruhsal dunyasini merak ediyorsaniz okumaya devam edin...

Olduklerinde evcil hayvanlarimiza ne olur?

Birçok insan öldüğünde evcil hayvanlarımıza ne oldugunu merak eder. Tıpkı insanlar gibi, evcil hayvanlarımızın ruhları da “ölmez”. fiziksel” ölümlerini takiben ruhları genellikle bizimle birlikte kalır ve ruhları bize hayatta oldukları zamanki gibi aynı arkadaşlığı, yoldasligi ve sevgiyi sağlamaya devam eder. Bizler genellikle onlarin varlıklarını bilinçli olarak algılayamayız ama ruhsal seviyede ölen kedi, köpek, kuş vb. cevremizde olduklarini sezgisel olarak biliriz.

Peki öldüklerinde evcil hayvanlarımıza ne olur ?
Hayvanlar bu dunyadan fiziken ayrilip diger tarafa gectiklerinde canlı ve iyi durumdadirlar.Yeryüzünde var olan tüm hayvanlar, "Ruhsal boyutta da varolurlar. Orada  korku ya da saldırganlık olmadan  uygun sekilde beslenerek ve saf, masum manevi varlıklar olarak saygı görürler. Hayvanlar diger tarafa gectiklerinde ki bunlarin icine geçmiş yaşamlarımızın hepsinde sahip olduğumuz tum evcil hayvanlar da dahildir. Yaşamları boyunca bize gosterdikleri aynı saf, kararlı koşulsuz sevgi ve sadakat ile bizi izlerler.

Çoğumuz evcil hayvanımızın tuylerinin kokusunu veya yumuşaklığını veya kendine özgü sesini ve kişiliğini hatırlayabiliriz. Bir hayvanın ölümünden sonra birçok insan, kısacık bile olsa, evcil hayvanlarını görebildiklerini, duyabildiklerini veya hissedebildiklerine ikna olmuş durumdadir. Bir odaya girdiginizde  hic birisinin köşede durduğunu veya belirli bir sandalyede oturduğunu hissettiniz mi? Donup bakiyorsunuz, hissediyorsunuz  ama orada kimse yok mu?

Bazen evcil hayvaniniz hayattayken, bir odanın bir köşesine dikkatlice bakabilir ve arkadaşlarının, yanından geçenlerin varlığını hissettiklerini belirtmek icin kuyruklarını sallayabilir veya hirilti gibi bir ses cikarabilirler. Kişisel notum; ( joanne ) yıllar boyunca evcil hayvanlarımın bir kısmı tarafından ziyaret edildim ve etrafimda olduklarinda bir sevgi ve barış hissi duydum. Ben hala sık sık bahçemin etrafında ve evin içinde beyaz kedim “Mange” inin hayattayken en sevdigi koselerde durdugunu hissederim. Yıllar önce sahip olduğum genç bir Jack Russell terrier olan 'Daisy', de zaman zaman beni ziyarete geliyor.

Bir hayvan öldüğü zaman, hala temas kurabilir. Fiziksel bedenleri ölmüş olsa bile, ruhları hala canlı ve iyidir. Evcil hayvanlarimiz öldükten sonra, sık sık insanlarıyla yani sahipleriyle olan fiziksel temasları, sarılmaları, sıcaklıklarını, sevgilerini ve yakınlıklarını özlerler. Ayrıca  insan / sahibinin kayıplarindan dolayı kederlendigini ve üzüldüğünü gördüklerinde onlarda oldukça üzülebilirler. Sahibleri onları duyamadigi veya göremediği için herhangi bir sekilde onlari rahatlatmanın bir yolu olmadığını bilirler.
Bazı evcil hayvanlar bu hayattan ayrildiktan sonra tekrar bedenlenip yeni bir enkarnasyona başlarlar. Bunu yaptıklarında, bu yeni bedenden ve içerdiği her şeyden etkilenirler. Açlık ve alışkanlıklar, artan duyumları ve içgüdüleri, uyku halleri, “yeni” olmaları, yeniden genç olmaları ve yeni sahiplerinin kişilikleri. Farklı bir adla adlandırılırlar, yeni kokularla, yeni  insanlarla ve her şekilde yeni bir yaşamla yeni bir evde yaşamaya baslarlar.
Yeni bir hayata gecmelerine rağmen, iletişim kurabilen ruhları olduğu için her zaman erişilebilir durumdadirlar.

Peki öldüklerinde evcil hayvanlarımıza ne oluyor ve nereye gidiyorlar?
Bedenler  (veya enkarnasyonlar) arasında olabilirler, bir kaya veya ağacın yanında takılabilirler veya en sevdikleri sandalyede tembellik edebilirler. Yeni bedenleri ve yeni yaşamları olabilir. Komşunuzun yeni kedi yavrusu ya da Afrika'daki yeni doğmuş bir aslan olabilirler ya da aileye tanıttığınız yeni köpek yavrusu ya da kedi yavrusu bile olabilirler. Hatta “cennette” sıkısmıs sahibinin “Diğer Taraf” a ya da “Gökkuşağı Köprüsü” ne gelişini bekliyor olabilirler.

Gökkuşağı Köprüsü ( rainbow bridge )
Cennetin sadece bu tarafı Gökkuşağı Köprüsü denilen bir yer.

Burada özellikle birine yakın olan bir hayvan öldüğünde, bu evcil hayvan Gökkuşağı Köprüsü'ne gider. Tüm bu özel arkadaşlarımız için birlikte koşup oynayabilecekleri çayırlar ve tepeler, bol miktarda yiyecek, su ve güneş ışığınin oldugu sicak ve rahat bir ortam vardir .
Hasta ve yaşlı olan tüm hayvanlar sağlığa ve zindeliğe kavusurlar. Zarar görmüş ya da sakat kalmış olanlar, tıpkı geçmiş zaman ve hayallerimizde onları hatırladığımız gibi, tekrar bütün ve güçlü hale getirilirler.

Hayvanlar, küçük bir ayrinti disinda cok mutludurlar. Bu ayrinti ise; her biri geride bırakmak zorunda olduklari icin kendileri icin çok özel olan birisini özlerler. Hepsi birlikte koşarken ve oynarken , bir anda durup uzak bir mesafeye bakarlar. Gozleri parlar, vücudu kasitli ve istekli bir sekilde titremeye başlar. Birdenbire gruptan ayrilmaya başlar, yeşil çimlerin üzerinden uçar, bacakları onu daha hızlı ve daha hızlı taşımaya baslar. Iyi tesbit!! O  özel arkadaşınız ile nihayet o koprude bulusursunuz ve bir daha asla ayrılmayacaksınız. Mutlu öpücükler yüzünüze yağar; elleriniz yine sevgi ile onlarin kafasini oksar ve bir kez daha evcil hayvanınızın güven veren gözlerine bakarsiniz. Cok uzun zamandır hayatınızdan çıkmis olmasina ragmen hiçbir zaman kalbinizden çıkmayan o dost...
Sonra Gökkuşağı Köprüsü'nü birlikte geçersiniz…
“Gökkuşağı Köprüsü” kavramı, evcil hayvanlarla insanlar arasındaki sonsuz sevgi bağını ifade etmenin bir yolu, araştırma, sezgiler ve kişisel deneyimlerle, öldüklerinde evcil hayvanlarımıza ne olduğunu bilebiliriz.


Kaynak   : Joanne Sacred Scribes
Ceviri      : gulunseyirdefteri

1 Ocak 2019 Salı

2019- Hadise Basliyor

2019 yili kitlesel uyanislarin yasanacagi bir yil olacak. Kitlesel uyanislar, genelde toplumsal bilincin acilmasini saglayacak buyuk olaylar sonucu olur. Bu yil buyuk olaylarin yasanacagi bir yildir. Sonun baslangici, yenin insasidir.

2019'un toplami:12 yapar. 12 ustat rakamdir ve bu sayilar birbiriyle toplanmaz. 12 sayisi tasidigi anlam ve enerji olarak onemlidir. Bu sene dalga dalga gelecek yuksek frekansli enerjiler bize; bilinclerin hizla buyuyecegi ve uyanislarin hizlanacagi gunler yasatacak. Bilincler buyudukce, farkindalik arttikca, bizde kayitli olan bilgileri hatirlamaya baslayacagiz. Kendi akasamiza baglanabilip, dunyaya neden geldigimizi ve ne yapmamiz gerektigini ogrenebilecegiz. Dunyadaki degisim bizi de degistirecek. Dusuncelerimiz, algilarimiz, zevklerimiz, yasam sekillerimiz ve fikirlerimiz degisecek. Dunya uzerindeki her canlinin frekansi, onun bilinc seviyesine gore az yada cok degisime ugrayacak. Yukselis durdurulamayacak.

Zihin programlanmasiyla kontrol edildigimizi ogrenenler; kendini ozgurlestirecek ve ilizyondan cikacak. Inanclarimiz hizla degisecek. Dinlerle ilgili gercekler gun yuzune cikacak ve dinler doneminin kapanisi hizlanacak. Dinler biterken, en karanlik tarafini gostererek gidecekler. Bu yuzden radikal dusunceliler sorun cikarabilir.

Uyananlar, insan yapimi tanri ile gercek tanri arasindaki farki gorecek. Sahip oldugu yeteneklerini, gucunu kesfedecek. Kaynaga baskasi uzerinden degil, direk kendisi uzerinden baglanmayi ogrenecek.

Insanlardaki uyanis; bitkileri ve hayvanlari da etkileyecek. Hayvanlarda, duygular daha da gelisecek, insani durtuler artacak. Bitkilerin biyolojik yapisi degismeye baslayacak. Onlar da besinci boyut enerjilerine uyumlaniyorlar. Dna yapilari degisiyor. Titresimleri yukseliyor.

Dunya anne de uzerindeki canlilarla beraber degisiyor. Rezonansi yukseliyor ve zaman hizlaniyor. Gunler kendini daha kisa hissettiriyor. 2019'da Gaia'nin bedeninde, buyuk kirilmalar, cokmeler ve sarsintilar olacak. Bu durum, iklimi etkileyecek, volkanlari hareketlendirecek, tsunami, hortum ve su yukselmelerine sebep olabilecek. Dunyanin cesitli yerlerinde siddedi yuksek depremler, kirilmalar olabilir. Su kenarinda yasayanlar, suyla ilgili felaketlere, hazir olmalidir.

Turkiye, California, Italya, Los Angelos, Alaska, Yunanistan, izlanda ve Japonya'da buyuk toprak kirilmalari yasanabilir. Volkanik aktiviteler bu yildan itibaren daha cok artabilir. Sonmus volkanlar  uyanabilir. Butun bunlara hazirlikli olmaliyiz. Gaia'nin kendini yeni konumuna hazirlama surecinde ona eslik edecegimizi bilerek geldik. Onun gecis surecinde yasayacagi degisimlerden mumkun oldugunca az etkilenmek icin caba gostermeliyiz. Bizler onun cocuklari olarak bunu basarabiliriz. Onun bu degisimini sevgiyle atlatabiliriz.

2019 'dan itibaren bazi unluler ve devlet liderleri icin cesitli sorusturmalar acildigini, onemli tutuklamalar oldugunu gorebiliriz. Skandallar, pedofili sapiklari ile ilgili ifsaatler artacak. Dogru ve yanlis olan hersey gorunecek ve ayrisacak. Binlerce yildir ustu ortulen gercekler, sirlar bir bir yuzeye cikacak. Toprak icine gizledigi gercek tarihi yer yuzune kusmaya devam edecek. Dunyanin dort bir yanindan tarihi eserler ve kayitlar bulunacak. Tarihimizdeki dunya disi izlere ait cok ifsaat olacak.

Karanlik ve isiga hizmet edenler bu donemde netlesecek. Maskeler dusmeye devam edecek ve saflar belli olacak. Astrolojiye, spirituel konulara, enerjiyle sifa yontemlerine ilgi cig gibi artacak. Sosyal medya ve internetin her alani, isik gorevlilerince, isiga hizmet alanina donusturulecek. Boylece karanligin en buyuk kontrol gucu kirilmis olacak. Uyanan insanlar, evrensel telepatik iletisim agina baglanacak ve dunya disi mesajlari direk almaya baslayacaklar. (kanal olmak gibi...)

Dunya disi diye tanimladigimiz ama aslinda bizim galaktik ailemiz olan; Galaktik Federasyondan bir cok gorevli, su an fiziken aramizdalar. Insan gorunumunde dunyada yasiyorlar ve internet uzerinden ifsaat yaparak dunyayi fiziksel temasa hazirliyorlar. Dunyanin yorungesinde binlerce gemi var ve gecis solenini bekliyorlar. Bu bir bilim kurgu filmi degil, tamamiyle gercektir. Artik geri donulemiyecek bir yola girilmistir. Insanlik kendini temasa hazirlamalidir.

-31 Ekim 2018'de 'Galaktik Federasyon'dan 'Irina'adinda bir bayan ucuncu goz ekranima geldi ve su mesaji soyleyip gitti: "Galaktik Federasyon'dan ben irina. Bilin ki sizleri izliyoruz. Gelismenizi takip ediyoruz ve sizi seviyoruz. " Dunyaya yakin buyuk bir gemiden baglanmisti bana. Baglantimiz, ben uyandigim icin cabuk kesildi. Ama baska bir gun yine baglanti kurarak bazi bilgiler almistim.


Bu yil, degisik zamanlarda aldigim bazi yazili ve goruntulu mesajlar:

-2019'da buyuk uyanislar olacak. Hukumetler, ekonomiler, egitim sitemleri, banka sistemleri ve sosyal-kulturel yapilar degismeye, donusmeye baslayacak.
-2019'da; Cocuklari konusacaksiniz.
-Dunyada; suya ve karaya, yagmurla ve goktaslariyla besinci boyut enerjisine uygun, dna'lari farkli tohumlar yollandi. Onlar buyudukce, sizler yeni bitkiler ve hayvan turleri kesfetmis olacaksiniz. Bu yeni tohumlamalar, dunyanin titresimini yukseltecek.
-2019 yili boyunca dunyaya gelecek yuksek dalga enerjiler, her alanda degisim getirecek. Sevgi ve sevkat artacak. Bunun karsisinda, kaos ve siddet de artabilir. Karanlik taraf, tamamen isiga donusene kadar, gucunu kullanmaya devam edecek.
-Ay'in, farkli irklara ait usslerin oldugu bir gozlem evi oldugu anlasilacak.' Dunya Gozlem Evi'
-2019 dan itibaren insanlarda kundalini enerjisi uyanmaya baslayacak ve vejeteryanlik artacak. Titresimi yukselen insanlar daha az yiyip icecekler ve az uyuyacaklar.
-Gelecek sizin dusuncelerinizin projeksiyonudur. Onu istediginiz gibi degistirebilirsiniz.  22 Aralik 2018'de gelen mesaj. (Yarin ne olacak endise ve kaygisi yerine; yarin sunun olmasini istiyorum diye dusunun ve guzel hayaller kurun)
-2019'da henuz uyanmamis gorevliler, bireysel olarak uyandirilacaklar. Yani gorevliler baskasinin araciligiyla degil, birebir temasla uyandirilacaklar. Mesajlar telepatik yada ruya kanaliyla onlara gonderilecek. Tum gorevliler kendi bireysel kanallarindan bilgilendirilecekler ve egitilecekler.
-Dunya uzerindeki bazi gorevlilere, gecis sirasinda kapilari acmalari icin sifreler, kodlar ve anahtarlar verilecek. Bu bilgiyi alanlar, baskalariyla sifre, kod ve anahtar aldiklarini paylasmasinlar. Bu kisisel bilgidir.
-isik iscilerinin duygusal manipulasyonlara karsi guclu olmasi gerekiyor. Karanlik taraf, onlarin duygularini ve egolarini kullanarak manipule ediyor ve birbirlerinden kopariyor. Duygusal manipulasyona dusenlerde depresyon hali gorulebilir. Bu tuzaga dusmeden, butun isik iscileri artik birlesmelidir.
-2019 Degisime inanmayanlarin da, degisimi farketmeye baslayacaklari bir yil olacak.
-Dunyanin yorungesinde olan gemilerden, dunyaya gonderilen sinyaller ve mesajlar, internet ve diger iletisim aygitlarinca alinabilecek, farkedilebilecek. Telefonunuza yada bilgisayar ekraniniza aniden gorunup, kaybolan mesajlara dikkat edin.
-Fiziki temaslar artacak ve gokyuzunde isik gemileri kitleler tarafindan ayni anda gorulecek.
-Meditasyon ve ruya hali halinde evrensel bilince baglanir, bireysel iletisim aginizi kurarsiniz. Goruntulu, yazili veya telepatik bilgiler cekersiniz. Bu yuzden hergun meditasyon icin zaman ayirin.
-2019 dan itibaren mevcut sistemler ve kurallar, uyanan insanlari kontrol etmekte yetersiz kalacak. Bu yuzden degisim zorunluluga donusecek.
-Ekonomik cokuntuler hizlanacak ve maddi kayiplar artacak.
-Rusya ve Abd'nin dunya disi bilgiyle yaptiklari gizli teknolojik silahlarinin ifsa olacagi bazi gelismeler olacak. Rusya, topraklarini genisletmeye devam ederek dahada guclenecek. Ben Putin ve Trump'in gizli bir isbirligi yaptigina inaniyorum. Trump, baska liderlerin korkudan yapamadigi, bircok cesur adim atacak. Ulkesinde Kennedy muamelesi gorebilir ama sonuc ayni olmaz. Ona karsi yapilan tutuklamalar, birden tam tersi yonde degisebilir.

Simdiye kadar guclu olan buyuk ulkeler, guc kaybetmeye baslayacak ve kendi ic sorunlariyla ugrasmaya devam edecekler. Kucuk ve zayif devletler de guc kazanmaya baslayacak. Liderlik batidan doguya kayiyor.


-Turkiye:

Kabalin hizmetkarlarinin tum planlari yarim kalir ve onlari gerceklestiremezler. Biraz daha sabirli olalim. Onlar, butun karanligi ve yanlisi bize gosterdiklerinde, gorevleri biter ve giderler. Bu yil da her zamanki gibi her yaptiklarini yuzlerine gozlerine bulastirirlar. Parca parca her alanda dokuluslerini izleriz. Kendi cikarlarina hizmet etmek ve baskasina zarar vermek icin cikardiklari her bir yasa, ilerde onlara geri doner ve baskalari tarafindan kendilerine karsi kullanilir. Ordu icindeki huzursuzluklar gun yuzune cikar ve bu durum korkaklar icin bir kabusa donusur. Uykudan uyanan Mustafa Kemal'in askerleri, gorevlerini devralmaya baslarlar... Ve oyledir...

Abdnin Suriye'den asker cekmesi olayi cok soruldu bana. Ben bunun planli bir hamle oldugunu, Turkiye icin bir tuzak oldugunu dusunuyorum. Tonlarca askeri muhimmat ve silahi orda pkklilara birakarak geri cekiliyorlar. Oraya en bastan, askeri guc olarak oraya girmelerinin tek sebebi, pkklilara silah yardimi yapmak, egitmek ve kendi muhimmatini onlara birakarak geri cekilmekti. Zaten abdnin o bolgede cihatcilar, sivil guvenlik sirketi elemanlari ve oso kiliginda onbinlerce emekli askeri ve ajani var. Sivil ordusuyla yerlesti oraya. Aktif gorevdeki askerlerin hic oraya gitmesine gerek yoktu. Geri cekilme vakti gelmesi, yetistirdikleri teroristlerin savasa hazir olmasi anlamina gelir. Sam amca kendi adamlarinin zarar gormesini istemiyor. Parali piyonlar zaten is goruyor. Cekilme sonrasi, ordaki bosluga pkklilar yerlesir. Eger Turkiye, Suriye'ye asker yollarsa tam da abdnin istedigi olur. Tuzaga dusmus olur. Sinirlarimizi guvenli yapmak icin asker suriyeye girmeli diyenlere sunu soyluyorum..Sinirlar 10 yildir delik desik..kendi istegimizle kapilari milyonlarca cihatciya actik zaten. Uyuyan radikal hucreler, Turkiye topraklarinda bizim verdigimiz vergilerle bedava yasiyorlar ve hamle zamanini bekliyorlar. Bence zamani geldiginde nasil bir oyunun icinde oldugumuzu ulkece anlayacagiz. Bu milletin, uyanis icin buyuk bir ders almasi lazim. Ataturk'un kiymetini anlamasi lazimki bir daha yoldan sapmasin.

Yerel secimler soruldu. Tek adamin tekelinde olan bir secim sisteminden adil sonuclar cikmasini beklemek zor. Yine de 2019'un enerjisiyle, yerel secimlerin umut verici gelismelerle sonuclanacagina dair yaratim yapmaya devam edelim.

Herkes bilsin ki; bundan sonra degisime karsi direnen kisiler, sistemler, ulkeler ve liderler tek tek devrilmeye mahkumdurlar. Buyuk degisimler, buyuk olaylarla baslar. Fransiz ihtilalini hatirlayalim…Olacak olaylardan cok, getirecegi sonuclara odaklanalim. Karanligin donemi bitti. Simdi isikla aydinlanma zamani…

Uyanin artik!...'Hadise' basliyor.

Guncelleme aciktir…




Uyanmak ve ilizyondan bir an once cikmak istiyorsaniz, "Uyanis Rehberi" adli kitabimi asagidaki linkten almanizi oneririm.

https://heryerdekitap.com/magaza/uyanis-rehberi/

Yurt disinda yasayanlar amazondan alabilir.

Sevgiler!
aasmaestefan@gmail.com