07:56 -
Sümerlerde Yaratılış Efsanesi,Sümerlere Göre İnsanın Yaratılışı Nasıldı,Sümerolog Zecharia Sitchin’ e Göre Sümerlerde Adem ve Havva'nin Hikayesi
1 comment
Sümerolog Zecharia Sitchin’ e Göre Sümerlerde Adem ve Havva'nin Hikayesi
Sümerolog Zecharia
Sitchin’ e göre bundan 450000 yıl önce, "Nibiru" (planet X) ya da
"Marduk" adlı bir gezegenden, bir grup ziyaretçi gelmişti dünyamıza.
Nibiru, Pluton'un dışından elips bir yörüngeyle güneş sistemimize bağlı olan
"12. Gezegen"di. (Sümerler Güneş ve Ay'ı da sayıyorlardı.)
Yörüngesini tamamlaması yaklaşık 3600 yıl sürüyordu ve bu büyük turun önemli
bir bölümünü dünyanın çok uzağında geçiriyordu Nibiru. Sümerlerin büyük tanrısı
Anu, aslında bu federasyonun başkanıydı ve onun tarafından dünyamıza bazı
mineraller almak üzere yollanmış olan ekibe de "Annunaki" deniyordu.(
Altın madeni artık atmosferi bozulmaya başlayan Nibiru için bilimsel bir
kurtuluş aracıydı)
Nibiru (ya da
Marduk) adı ile bilinen gezegenin insanları dünya yüzüne inip maden çıkarmaya
ve aracı istasyonlarla kendi gezegenlerine yollamaya başladılar.
Annunakiler bir süre sonra çalışmaktan yorularak isyan çıkardılar.
Yönetime iletilen bu isyan sonucunda alınan kararla dünyadaki bugünkü insana
benzeyen maymun türünün dişisinin yumurtalarını ve kendi spermlerini kullanarak
maden işçisi ürettiler. Yazıtlarda çok açıkça anlatılan bu laboratuar
çalışmaları ile (şimdiki tüp bebek uygulamaları gibi) üretilen bu işçiler
uzunca bir süre Nibirulular için dünya topraklarından altın çıkarmaya devam
ettiler. (Özellikle Afrika topraklarında)
Tıpkı şimdi dünyada
olduğu gibi Marduklular da kendi aralarında kavga ve savaşlar yapıyorlardı. Bu
anlaşmazlıklar sırasında ihanetler ve başkaldırılar, yalanlar kıyasıya
sürüyordu. (Savaşmayı, sevişmeyi, ihaneti, yalanı dünyaya kimin taşıdığı şimdi
belli oldu, dünya kızlarının işi değil aslında savaşmak!)
Sümerlerin Nefilimler
dediği bu yabancılar dünyalıları böylesine kullanıp çalıştırırken Anu’ya düşman
bir grup Marduklu (özellikle Enki adlı tanrı) tarafından kaçırılıp
esaretten kurtarılan birkaç dünyalı çok güzel koşullarda yaşamak üzere iki
nehir arasında ve dağlarla çevrili bir alana saklandılar. (Aden adı verilen
cennet bahçesi olabilir mi?) Amaçları Anu’dan kurtulup bu yeni dünyada egemen
olmaktı. (Enki, Mısır uygarlığında tanrı Ea olarak bilinir ve oğulları arasında
dünyayı paylaştırmıştır.)
Marduklular
tarafından korunmaları için getirildikleri o bölgede güzellikler içinde
yaşamaya başlayan dünyalılar “sonsuzluk ağacı”nın meyvesini yedikleri
için cezalandırıldılar ama o ağaç her ne idiyse, onun sayesinde kendi kendilerine
üremeyi de öğrenmiş oldular. Ve yine Zecharia Sitchin’in aslında çok uzun bir
dönemi kapsayan dünya kronolojisine göre önceleri sadece maden çıkarmak üzere
tek tek üretilen bu yeni dünyalılar ile Marduklular arasında zamanla gerçek
fiziksel beraberlikler başladı.
“Ve vaki ki toprağın üzerinde adamlar çoğalmağa başladı ve
onların kızları doğduğu zaman, Tanrı oğulları adam kızlarının güzel olduklarını
gördüler ve bütün seçtiklerinden kendilerine karılar aldılar. Ve Rab dedi,
Ruhun adam ile ebediyen çekişmeyecektir, çünkü o da ettir, bunun için onun
günleri yüz yirmi yıl olacaktır. Tanrı oğulları insan kızlarına vardıkları ve
bu kızlar onlara çocuk doğurdukları zaman, o günlerde hem de ondan sonra,
yeryüzünde Nefilimler (devler) vardı, bunlar eski zorbalar, şöhretli
adamlardı"
Tekvin Bap 6
Önce genetik aşılanma
ve sonrası doğal çiftleşmenin yarattığı evrimleşme sonucu oluşan bu ırk; (yani
tanrının oğulları ve dünyanın kızlarının çocukları) üstün özelliklere sahip bir
medeniyet kurdular ama zamanla sapkınlık, zulüm ve kibirleri arttı. ( Bu filim
nedense bana hiç yabancı gelmiyor!)
Bu arada Nibirular
üstün bilimlerini ve bilgilerini kendi istedikleri dozda dünya yüzünde yaymaya
devam ederken, dünya ekseninin kendi gezegenlerinin dünyaya yaklaşması sonucu
ters döneceği ve büyük felaketler yaşanacağı bilgisini saklıyorlardı. Bu tufanı
daha önce de yaşamışlardı çünkü. Yine Efsaneye göre tanrı Enki dünyalılara
yardım etmek istedi ve efsanedeki adıyla Utnapiştim’e (bizim bilgilerimizle
Nuh’a) insan ve diğer canlı türlerinden örnek olarak kurtarmak üzere bir gemi
yapma emri verdi.
Kutsal sayılan tüm
metinlerdeki benzer tufan hikâyesi ile dünya bir kez daha alt üst oldu ve
kurtulanlar bugünkü medeniyetimizin temellerini attılar zamanla…
"O günlerde Nuh gördü ki, dünyanın ekseni eğildi ve
felaket yaklaşıyordu. O zaman ayaklarını kaldırarak dünyanın ucunda büyük
babasının babası, Enok'un (İdris) bulunduğu yere götürdü. Ve Nuh acılı bir
sesle üç kez haykırdı: Dinle, dinle, dinle, söyle dünyada neler oluyor? Yeryüzü
zorlanıyor ve şiddetli bir şekilde sarsılıyor."
Enok'un Kitabı (64/ 1-3)
“Bunun üzerine kendisine şöyle vahyettik: "Gözümüzün
önünde ve vahyimize uygun olarak gemiyi yap. Emrimiz gelince, kaynaklar
kaynayıp taşınca her çeşit (evcil hayvanı) ve aleyhlerine hüküm verilmiş
olanların dışındaki aileni al. Zalimler adına benimle konuşma; onlar
boğulacaklardır." Sen ve beraberindekiler gemiye yerleştiğinizde, 'Bizi o
zalim halktan kurtaran Allaha övgüler olsun,' de." Sonra, onların
ardından, başka bir soy yetiştirdik.
Müminun suresi
23-27
*Alıntı*
1 yorum:
Nefilim doğrumu Marduk doğrumu bilmem ama bir gerçek de yer var o da dünya
Yorum Gönder