10:15 -
Alan Degistirme,Din Boyutundan Teknolojik Boyuta Yukselis,Hasat Zamani,Tekamul ve Yukselis
26 comments
TEKAMUL VE YUKSELIS
"Biz sizi once kalabalikla sonra yalnizlikla imtihan ederiz. Bu yol oyle dikenli bir yoldur ki ayaklariniz kanaya kanaya yurursunuz. 'Yolun sonuna geldim' dediginiz anda bile, kucucuk bir sinavla elenirsiniz. Elene elene ozunuze kavusursunuz. Bir gun arkaniza baktiginizda, yaninizda kimseyi goremiyorsaniz, bilinki dogru yoldasiniz. Cunku ancak bizden uzak olanin etrafi kalabalik olur. Birakin herkes kendi sinavini kendi yasasin. Onlari yollarindan ali koymayin..."
Bu sozler 16 Ekim gece yarisi yazdirildi bana. Ses kalbimin derinlerinden geliyordu. Inanmayabilirsiniz bana ama kalbimden gelen bir ses bunu bana yazdirtti. Hemde gozyaslarim icinde.
"Dil konusunca kalp susarmis. Dil susunca kalp konusurmus" Sessizlikte ve boslukta kalmaya cok zaman ayirin. Kalbinizin sesini dinleyin, eminim onu duyacaksinizdir.
Mevlana'nin su sozu, tekamulu ozetlemis.
HASAT NEDIR
Boyutlar hep icicedir. Her boyutun icinde de o boyuta uygun alanlar vardir. Bizler o alanlarda kademe kademe yukselis yasarken hep ileriye dogru bir degisime ugruyoruz. Asla gerileme olmuyor. Alanlarin tamamini gecince boyut atliyoruz. Alan yukselisleri yasanirken de hala dunyada yasamaya devam ediyoruz. Beden terki gerceklesecegi zaman once ara boyuta gidip orada tekamul olcumune maruz kaliyoruz. Durumumuza gore ya yukari yada ayni boyut icindeki alan sinavlarina geri donuyoruz. Butun bu tekamul ruhen ve bilinc olarak yasaniyor. Bizler bedenen hala bulundugumuz yerdeyiz ama ruhsal yukselisten dolayi dusuncelerimiz degisiyor. Buna bagli olarak herzamanki girdigimiz ortamlarimiz degisebiliyor. Hep yaptigimiz seylerden artik zevk almayabilir, islerimizi degistirebilir hatta evlenme yada bosanma olaylari yasayabiliyoruz. Cunku biz artik o eski biz degilizdir. Ruh hayat sinavinin bir bolumunden basariyla gecmis ve yeni alanina gecis yapmistir. Bu nedenle yeni alandaki cevresiyle bir sinava tabi olacagindan hir onceki alaninda olanlari ya tamamen terk ediyor yada baglarini kesmeyip iki alan arasinda yasamaya calisiyor. Bu durumda da alan farkliliklarindan dolayi aralarinda fikir catismaları ve uyumsuzluklar gorulebiliyor. Iste tum bu olanlara "Hasat" deniyor. Hasat hayatimiz boyunca hep var. 2012'de yeni bir doneme gecildigi icin bu hasat ilahi sistem tarafindan hizlandirildi. Cunku Dunya'da bir degisim dongusune girildi. Program degistirildi. Artik eski sistemlerle devam edilemeyecekti. Cunku insanlik kotu bir sona dogru gidiyordu.
2014'den beri gerceklesen hizlanmis hasat donemi 2016 nin sonuna kadar devam edecek. Yani degisim icin fazla zamanimiz yok. Once biz degisecegiz ki tum dunya degissin. Yasadigimiz hasatlar bir cesit yukselis maratonu gibidir. Tum yasamimiz boyunca yaptigimiz yukselislerin tamamina 'tekamul' denmektedir. Normal bir ruhta bu tekamul yolculugu 60 sene suruyor. 60 senenin sonunda"ol" kivamina gelinmesi bekleniyor. Bir cesit yaradanin esmalarinin yansimasi haline donusuyor iyi insan. 60 yilda bu kivama gelemeyenler yeni bir program icin beklemeye alinip bir daha gonderiliyor. Her geliste de ogrendiklerimiz ruh bilincinde sakli kaliyor ama biz bunu dogarken unutuyoruz. Bu birikim bizim her bir sonraki gelisimizdeki yeteneklerimize, korkularimiza, inanclarimiza ve yasam seklimize yansiyor. Bazen bu tekamulu hep ayni ailede bazen farkli aile, kultur veya devletlerde yapiyoruz.....
Kisaca 'Hasat' alanlarimiz icinde yaptigimiz ruhsal bir yukselistir. Bir kac aydir hepimiz bazi zorlu sinavlardan gectik ve yeni alanlarimiza gecis icin hazirliklar yaptik. Icinde bulundugumuz alanlarda, dostlarimiz, ailemiz, is arkadaslarimiz ve cocuklarimizla bir cesit ogrenme sinavindan gectik. Bu deneyimlerimizin sonucu bir ust alana ya yukseliriz ya da geri kaliriz. Yukselenler, yeni konumunda kendisi gibilerle tekamule devam eder ve ogrenirler. Eger ailesinden veya dostlarindan yukselisi yapamayanlar varsa; onlarla iliskileri kopabilir, bozulabilir. Cunku iki tarafta kendini anlasilmaz veya yalniz hissedebilir. Sorun frekans farkidir. Eskiden cok iyi anlasirlarken birden birbirlerini
anlayamadiklarini farkedebilirler. Cunku biri yukselisini yapimistir, digeri geri kalmistir. Or;besinci sinifin dersini alirken bir digeri de yukselemedigi icin bir daha iki yada ucuncu sinifin dersini alacaktir. Bu da frekans farkindan dolayi eski baglari koparabilir.
Boyutlar hep icicedir. Her boyutun icinde de o boyuta uygun alanlar vardir. Bizler o alanlarda kademe kademe yukselis yasarken hep ileriye dogru bir degisime ugruyoruz. Asla gerileme olmuyor. Alanlarin tamamini gecince boyut atliyoruz. Alan yukselisleri yasanirken de hala dunyada yasamaya devam ediyoruz. Beden terki gerceklesecegi zaman once ara boyuta gidip orada tekamul olcumune maruz kaliyoruz. Durumumuza gore ya yukari yada ayni boyut icindeki alan sinavlarina geri donuyoruz. Butun bu tekamul ruhen ve bilinc olarak yasaniyor. Bizler bedenen hala bulundugumuz yerdeyiz ama ruhsal yukselisten dolayi dusuncelerimiz degisiyor. Buna bagli olarak herzamanki girdigimiz ortamlarimiz degisebiliyor. Hep yaptigimiz seylerden artik zevk almayabilir, islerimizi degistirebilir hatta evlenme yada bosanma olaylari yasayabiliyoruz. Cunku biz artik o eski biz degilizdir. Ruh hayat sinavinin bir bolumunden basariyla gecmis ve yeni alanina gecis yapmistir. Bu nedenle yeni alandaki cevresiyle bir sinava tabi olacagindan hir onceki alaninda olanlari ya tamamen terk ediyor yada baglarini kesmeyip iki alan arasinda yasamaya calisiyor. Bu durumda da alan farkliliklarindan dolayi aralarinda fikir catismaları ve uyumsuzluklar gorulebiliyor. Iste tum bu olanlara "Hasat" deniyor. Hasat hayatimiz boyunca hep var. 2012'de yeni bir doneme gecildigi icin bu hasat ilahi sistem tarafindan hizlandirildi. Cunku Dunya'da bir degisim dongusune girildi. Program degistirildi. Artik eski sistemlerle devam edilemeyecekti. Cunku insanlik kotu bir sona dogru gidiyordu.
2014'den beri gerceklesen hizlanmis hasat donemi 2016 nin sonuna kadar devam edecek. Yani degisim icin fazla zamanimiz yok. Once biz degisecegiz ki tum dunya degissin. Yasadigimiz hasatlar bir cesit yukselis maratonu gibidir. Tum yasamimiz boyunca yaptigimiz yukselislerin tamamina 'tekamul' denmektedir. Normal bir ruhta bu tekamul yolculugu 60 sene suruyor. 60 senenin sonunda"ol" kivamina gelinmesi bekleniyor. Bir cesit yaradanin esmalarinin yansimasi haline donusuyor iyi insan. 60 yilda bu kivama gelemeyenler yeni bir program icin beklemeye alinip bir daha gonderiliyor. Her geliste de ogrendiklerimiz ruh bilincinde sakli kaliyor ama biz bunu dogarken unutuyoruz. Bu birikim bizim her bir sonraki gelisimizdeki yeteneklerimize, korkularimiza, inanclarimiza ve yasam seklimize yansiyor. Bazen bu tekamulu hep ayni ailede bazen farkli aile, kultur veya devletlerde yapiyoruz.....
Kisaca 'Hasat' alanlarimiz icinde yaptigimiz ruhsal bir yukselistir. Bir kac aydir hepimiz bazi zorlu sinavlardan gectik ve yeni alanlarimiza gecis icin hazirliklar yaptik. Icinde bulundugumuz alanlarda, dostlarimiz, ailemiz, is arkadaslarimiz ve cocuklarimizla bir cesit ogrenme sinavindan gectik. Bu deneyimlerimizin sonucu bir ust alana ya yukseliriz ya da geri kaliriz. Yukselenler, yeni konumunda kendisi gibilerle tekamule devam eder ve ogrenirler. Eger ailesinden veya dostlarindan yukselisi yapamayanlar varsa; onlarla iliskileri kopabilir, bozulabilir. Cunku iki tarafta kendini anlasilmaz veya yalniz hissedebilir. Sorun frekans farkidir. Eskiden cok iyi anlasirlarken birden birbirlerini
anlayamadiklarini farkedebilirler. Cunku biri yukselisini yapimistir, digeri geri kalmistir. Or;besinci sinifin dersini alirken bir digeri de yukselemedigi icin bir daha iki yada ucuncu sinifin dersini alacaktir. Bu da frekans farkindan dolayi eski baglari koparabilir.
Bugun alan yukselisleri basladi. 2016 nin sonuna kadar ya yukselecegiz yada eski alanimizin tekrarini yapacagiz. Din alaninda kalacaklar ile teknolojik alana gecis yapacaklar belirleniyor.
Hayirli olsun !
( sinif gecme gecmeme olayina benzer birsey bu. Bazilarimiz yine sinif tekrari yapacak ama olsun, eninde sonunda her kardesimiz bu imtihani gececek ve birlesecegiz...)
Eger tekamulu bir piramit olarak ele alip; her boyutun bir piramidi, her piramidin bolumlerinide yukselecek alanlar olarak dusunursek; hepimizin dunyaya farkli tekamul seviyeleri ile geldigini anlariz. Kimimiz bu piramidin ortasindan, kimimiz en altindan kimimiz tepeye yakin bir alandan gelmis olabiliriz. Bazilarimiz yeni basliyor bazilarimiz bitirmek uzere bazilarimiz ise ortalara gelmis durumda olabililiyoruz.
Tekamul piramidinde amac en alt kattan baslayarak tepeye kadar yukselmektir .Ama en alt bolumden en uste kadar piramit giderek kuculdugunden, bu durumda yukselecek insanlar gitgide dahada azaliyor. Yani yalnizlik artiyor. En tepeye en iyi insan ulasiyor. Hasat bu sekilde oluyor. En alt bolumden bir ust bolume gecemeyenler ise o alanda sinif tekrari gibi bir alan tekrari yapiyor.
Bide yuksek boyutlardan ucuncu boyuta gorevli gelen insanlar var ki onlar tekamul sinavi disinda kalanlardir. Onlar yapmakla yukumlu oldugu gorevleri bittiginde geldikleri boyuta geri donerler. Eger bu mukemmel sistemi kavrarsaniz, alanlarda yukselisi ve hasati iyi anlarsiniz. Her alan birbirine baglidir ve her ust alan bir alt alani daha iyi anlamak icindir. Bu yuzdende alan degistirmekten korkmayalim. Aksine tekamul piramitinde, bir an once en tepeye ulasmak icin calisalim. Cunku en uste cikanlar boyut degistirmeye hazir olurlar.
Din Alanindan Teknolojik Alana Gecis Nasil Olur?
Biz dogarken saf, sevgi dolu ve tekamul seviyemizin bilincinde olarak dogariz. Ancak bizler cocuk oldugumuz icin kimse bizi dikkate almaz, dinlemez ve konusunca da sacmaliyor gozuyle bakilarak surekli oyuncaklarla dolu bir alana atip bizi kendilerinden uzaklastirirlar. Cunku buyuklerimizin cay icmek ve tv izlemek gibi onemli isleri vardir. Cunku biz cocuguz ya, buyuyunceye kadar sozumuzun bir degeri olmaz. Oysa cocuklarin encok dinlenmesi ve dikkate alinmasi gereken yillar 9-10 yaslarina kadar olan zamanlardir. Eger gercekten kimin geldigini ve nicin geldigini bilmek istiyorsaniz tabi.
9-10 yaslarindan sonra cocuklarin bilincleriyle getirdikleri bilgiler; geldigimiz ailenin, ulkenin, egitim sisteminin ve dini gorusun etkisiyle sekillenir ve kapanir. Daha sonra hayattaki deneyimleriyle geldigi alandaki sinavlara uygun konulara ilgi duyar ve egitimine kaldigi yerden devam eder.
Din Alani:
sevgi ile!
Aasmaestefan@gmail.com
Hayirli olsun !
( sinif gecme gecmeme olayina benzer birsey bu. Bazilarimiz yine sinif tekrari yapacak ama olsun, eninde sonunda her kardesimiz bu imtihani gececek ve birlesecegiz...)
Eger tekamulu bir piramit olarak ele alip; her boyutun bir piramidi, her piramidin bolumlerinide yukselecek alanlar olarak dusunursek; hepimizin dunyaya farkli tekamul seviyeleri ile geldigini anlariz. Kimimiz bu piramidin ortasindan, kimimiz en altindan kimimiz tepeye yakin bir alandan gelmis olabiliriz. Bazilarimiz yeni basliyor bazilarimiz bitirmek uzere bazilarimiz ise ortalara gelmis durumda olabililiyoruz.
Tekamul piramidinde amac en alt kattan baslayarak tepeye kadar yukselmektir .Ama en alt bolumden en uste kadar piramit giderek kuculdugunden, bu durumda yukselecek insanlar gitgide dahada azaliyor. Yani yalnizlik artiyor. En tepeye en iyi insan ulasiyor. Hasat bu sekilde oluyor. En alt bolumden bir ust bolume gecemeyenler ise o alanda sinif tekrari gibi bir alan tekrari yapiyor.
Bide yuksek boyutlardan ucuncu boyuta gorevli gelen insanlar var ki onlar tekamul sinavi disinda kalanlardir. Onlar yapmakla yukumlu oldugu gorevleri bittiginde geldikleri boyuta geri donerler. Eger bu mukemmel sistemi kavrarsaniz, alanlarda yukselisi ve hasati iyi anlarsiniz. Her alan birbirine baglidir ve her ust alan bir alt alani daha iyi anlamak icindir. Bu yuzdende alan degistirmekten korkmayalim. Aksine tekamul piramitinde, bir an once en tepeye ulasmak icin calisalim. Cunku en uste cikanlar boyut degistirmeye hazir olurlar.
Din Alanindan Teknolojik Alana Gecis Nasil Olur?
Biz dogarken saf, sevgi dolu ve tekamul seviyemizin bilincinde olarak dogariz. Ancak bizler cocuk oldugumuz icin kimse bizi dikkate almaz, dinlemez ve konusunca da sacmaliyor gozuyle bakilarak surekli oyuncaklarla dolu bir alana atip bizi kendilerinden uzaklastirirlar. Cunku buyuklerimizin cay icmek ve tv izlemek gibi onemli isleri vardir. Cunku biz cocuguz ya, buyuyunceye kadar sozumuzun bir degeri olmaz. Oysa cocuklarin encok dinlenmesi ve dikkate alinmasi gereken yillar 9-10 yaslarina kadar olan zamanlardir. Eger gercekten kimin geldigini ve nicin geldigini bilmek istiyorsaniz tabi.
9-10 yaslarindan sonra cocuklarin bilincleriyle getirdikleri bilgiler; geldigimiz ailenin, ulkenin, egitim sisteminin ve dini gorusun etkisiyle sekillenir ve kapanir. Daha sonra hayattaki deneyimleriyle geldigi alandaki sinavlara uygun konulara ilgi duyar ve egitimine kaldigi yerden devam eder.
Din Alani:
Bu alanda iken, insanlar inandigi dinin kitabini, ibadet seklini, yaratilisi, peygamberleri, sembolleri ve dinsel uygulamalari merak ederler, arastirip ogrenir ve uygulamaya baslarlar. Dinin gereklerini yerine getirirler, cesitli gruplara katilirlar veya kendi iclerinde tecrubelerini yasarlar. Mensubu oldugu dinin kitabina ve uygulamalarina kosulsuz inanirlar. Uzunca bir zamandan sonra, merak ettikleri herseyi ogrenmis ve dini doyuma ulasmis olurlar. Bu safhada artik kafalarinda dinle ilgili bir soru isareti kalmaz. Herseyden sorgusuzca emindirler ve huzurludurlar.
Teknolojik alan;
Iste bundan sonrasinda ruh yeni seyler ogrenmek ister. Yeniden merak baslar. Bu sefer dinler gelmeden once yasam nasil oldugu merak edilir. Tarihi kitaplara ve mekanlara ilgi artar. Dunyanin nasil olustuguna, diger gezegenlere ve evrenle ilgili her konuya ilgi artar. Bu alanda yeni bilgiler ogrendikce, din alaninda ogrendikleriyle bu yeni ogrendikerini karsilastirip, bu sefer dine farkli bir acidan bakmaya baslarlar. Bilime ilgi baslar, bilimsel acidan din kitabini aciklamaya ve okumaya baslarlar. Karsilastirma ve sorgulamalar artar. Bu safhada fikirlerde degisimler ve hizli gel gitler olabilir. cunku henuz teknolojik alana giris yapilmistir.
Teknolojik alana giris tamamlaninca, eger ucuncu goz acik ise, holografik dunya ve icinde bulundugumuz matrix kesfedilmeye baslanir. Cevremizi saran enerji duvari gorulur ve hissedilir. Gunes battiktan sonra hava tam kararmadan pencereden disari bakildiginda enerji yagmuru gorulebilir. Insanlarin auralari gorulmeye baslanir. Gozler kapatildiginda tv ekrani gibi ekranlar gorulmeye baslanir. Bu ekranlardan bilgiler ve goruntuler izlenir. Duruma gore ya siyah beyaz, ya yagmurlu yada renkli olabilir.Yine ekrandan akasik bilgiler okunur. Gozler kapali iken yada ruyada iken geometrik semboller, renkler veya kod rakamlar gorulebilir. Solucan deliklerinden gecisler yapilabilir. Diger boyutlardan iletisime gecenlerle telepatik gorusmeler yapilabilir. Dini doyum yasandigi icin, bu alandan din daha net gorulur ve bircok sey daha iyi anlasilir. Eksik parcalar birlestirilmeye baslanir. Teknolojik alanda iken dinden kopulmaz. Aksine din daha iyi anlasilir ve taslar yerine oturur. Sadece dinle ilgili hurafe ve carpikliklar kesfedilir ve onlara karsi durulur. Cunku yukselmis bilinc aksini red eder, herseyde ispat ve mantik arar.
Teknolojik alandan bir ust alana yukselen kisilerde din olgusu tamamen biter. (Toplumumuzda bu alandan dunya tekamulune giris yapanlar genelde atesit olarak bilinirler) Bu insanlar tamamen evrene ait bir parca olarak gorur kendini ve herseyle bir oldugunu, tek oldugunu farkeder. Hayat dedigimiz ilizyonu gorur.. Artik onun icin dunya hayatinin bir anlami kalmaz. Hiclik icinde hersey oldugunu anlar. Isinlanma, telepatik iletisim, dusundugu seyin gerceklesmesi, HD yayin, medyumluk ve durugoru olaylari deneyimlerler. Dunya uzerinde adeta besinci boyutu yasarlar.
Butun bunlar gercektir. Birgun anlasilacaktir....
sevgi ile!
Aasmaestefan@gmail.com