11 Kasım 2015 Çarşamba

TEKAMUL VE YUKSELIS

                                                  TEKAMUL

"Biz sizi once kalabalikla sonra yalnizlikla imtihan ederiz. Bu yol oyle dikenli bir yoldur ki ayaklariniz kanaya kanaya yurursunuz. 'Yolun sonuna geldim' dediginiz anda bile, kucucuk bir sinavla elenirsiniz. Elene elene ozunuze kavusursunuz. Bir gun arkaniza baktiginizda, yaninizda kimseyi goremiyorsaniz, bilinki dogru yoldasiniz. Cunku ancak bizden uzak olanin etrafi kalabalik olur. Birakin herkes kendi sinavini kendi yasasin. Onlari yollarindan ali koymayin..."

Bu sozler 16 Ekim gece yarisi yazdirildi bana. Ses kalbimin derinlerinden geliyordu. Inanmayabilirsiniz bana ama kalbimden gelen bir ses bunu bana yazdirtti. Hemde gozyaslarim icinde.

"Dil konusunca kalp susarmis. Dil susunca kalp konusurmus" Sessizlikte ve boslukta  kalmaya cok zaman ayirin. Kalbinizin sesini dinleyin, eminim onu duyacaksinizdir.

                                 Mevlana'nin su sozu, tekamulu ozetlemis.

  ,

                                                  HASAT NEDIR

Boyutlar hep icicedir. Her boyutun icinde de o boyuta uygun alanlar vardir. Bizler o alanlarda kademe kademe yukselis yasarken hep ileriye dogru bir degisime ugruyoruz. Asla gerileme olmuyor. Alanlarin tamamini gecince boyut atliyoruz. Alan yukselisleri yasanirken de hala dunyada yasamaya devam ediyoruz. Beden terki gerceklesecegi zaman once ara boyuta gidip orada tekamul olcumune maruz kaliyoruz. Durumumuza gore ya yukari yada ayni boyut icindeki alan sinavlarina geri donuyoruz. Butun bu tekamul ruhen ve bilinc olarak yasaniyor. Bizler bedenen hala bulundugumuz yerdeyiz ama ruhsal yukselisten dolayi dusuncelerimiz degisiyor. Buna bagli olarak herzamanki girdigimiz ortamlarimiz degisebiliyor. Hep yaptigimiz seylerden artik zevk almayabilir, islerimizi degistirebilir hatta evlenme yada bosanma olaylari yasayabiliyoruz. Cunku biz artik o eski biz degilizdir. Ruh hayat sinavinin bir bolumunden  basariyla gecmis ve yeni alanina gecis yapmistir. Bu nedenle yeni alandaki cevresiyle bir sinava tabi olacagindan hir onceki alaninda olanlari ya tamamen  terk ediyor yada baglarini kesmeyip iki alan arasinda yasamaya calisiyor. Bu durumda da alan farkliliklarindan dolayi aralarinda fikir catismaları ve uyumsuzluklar gorulebiliyor. Iste tum bu olanlara "Hasat" deniyor. Hasat hayatimiz boyunca hep var. 2012'de yeni bir doneme gecildigi icin bu hasat ilahi sistem tarafindan hizlandirildi. Cunku Dunya'da bir degisim dongusune girildi. Program degistirildi. Artik eski sistemlerle devam edilemeyecekti. Cunku insanlik kotu bir sona dogru gidiyordu.

2014'den beri gerceklesen hizlanmis hasat donemi 2016 nin sonuna kadar devam edecek. Yani degisim icin fazla zamanimiz yok. Once biz degisecegiz ki tum dunya degissin. Yasadigimiz hasatlar bir cesit yukselis maratonu gibidir. Tum yasamimiz boyunca yaptigimiz yukselislerin tamamina 'tekamul' denmektedir. Normal bir ruhta bu tekamul yolculugu 60 sene suruyor. 60 senenin sonunda"ol" kivamina gelinmesi bekleniyor. Bir cesit yaradanin esmalarinin yansimasi haline donusuyor iyi insan. 60 yilda bu kivama gelemeyenler yeni bir program icin beklemeye alinip bir daha gonderiliyor. Her geliste de ogrendiklerimiz ruh bilincinde sakli kaliyor ama biz bunu dogarken unutuyoruz. Bu birikim bizim her bir sonraki gelisimizdeki yeteneklerimize, korkularimiza, inanclarimiza ve yasam seklimize yansiyor. Bazen bu tekamulu hep ayni ailede bazen farkli aile, kultur veya devletlerde yapiyoruz.....

Kisaca 'Hasat' alanlarimiz icinde yaptigimiz ruhsal bir yukselistir. Bir kac aydir hepimiz bazi zorlu sinavlardan gectik ve yeni alanlarimiza gecis icin hazirliklar yaptik. Icinde bulundugumuz alanlarda, dostlarimiz, ailemiz, is arkadaslarimiz ve cocuklarimizla bir cesit ogrenme sinavindan gectik. Bu deneyimlerimizin sonucu bir ust alana ya yukseliriz ya da geri kaliriz. Yukselenler, yeni konumunda kendisi gibilerle tekamule devam eder ve ogrenirler. Eger ailesinden veya dostlarindan yukselisi yapamayanlar varsa; onlarla iliskileri kopabilir, bozulabilir. Cunku iki tarafta kendini anlasilmaz veya yalniz hissedebilir. Sorun frekans farkidir. Eskiden cok iyi anlasirlarken birden birbirlerini
anlayamadiklarini farkedebilirler. Cunku biri yukselisini yapimistir, digeri geri kalmistir. Or;besinci sinifin dersini alirken bir digeri de yukselemedigi icin bir daha iki yada ucuncu sinifin dersini alacaktir. Bu da frekans farkindan dolayi eski baglari koparabilir.
 
Bugun alan yukselisleri basladi. 2016 nin sonuna kadar ya yukselecegiz yada eski alanimizin tekrarini yapacagiz.  Din alaninda kalacaklar ile teknolojik alana gecis yapacaklar belirleniyor.
Hayirli olsun !
( sinif gecme gecmeme olayina benzer birsey bu. Bazilarimiz yine sinif tekrari yapacak ama olsun, eninde sonunda her kardesimiz bu imtihani gececek ve birlesecegiz...)



Eger tekamulu bir piramit olarak ele alip; her boyutun bir piramidi, her piramidin bolumlerinide yukselecek alanlar olarak dusunursek; hepimizin dunyaya farkli tekamul seviyeleri ile geldigini anlariz. Kimimiz bu piramidin ortasindan, kimimiz en altindan kimimiz tepeye yakin bir alandan gelmis olabiliriz. Bazilarimiz yeni basliyor bazilarimiz bitirmek uzere bazilarimiz ise ortalara gelmis durumda olabililiyoruz.

Tekamul piramidinde amac en alt kattan baslayarak tepeye kadar yukselmektir .Ama en alt bolumden en uste kadar piramit giderek kuculdugunden, bu durumda yukselecek insanlar gitgide dahada azaliyor. Yani yalnizlik artiyor. En tepeye en iyi insan ulasiyor. Hasat bu sekilde oluyor. En alt bolumden bir ust bolume gecemeyenler ise o alanda sinif tekrari gibi bir alan tekrari yapiyor.

Bide yuksek boyutlardan ucuncu boyuta gorevli gelen insanlar var ki onlar tekamul sinavi disinda kalanlardir. Onlar yapmakla yukumlu oldugu gorevleri bittiginde geldikleri boyuta geri donerler. Eger bu mukemmel sistemi kavrarsaniz, alanlarda yukselisi ve hasati iyi anlarsiniz. Her alan birbirine baglidir ve her ust alan bir alt alani daha iyi anlamak icindir. Bu yuzdende alan degistirmekten korkmayalim. Aksine tekamul piramitinde, bir an once en tepeye ulasmak icin calisalim. Cunku en uste cikanlar boyut degistirmeye hazir olurlar.

Din Alanindan Teknolojik Alana Gecis Nasil Olur?

Biz dogarken saf, sevgi dolu ve tekamul seviyemizin bilincinde olarak dogariz. Ancak bizler cocuk oldugumuz icin kimse bizi dikkate almaz, dinlemez ve konusunca da sacmaliyor gozuyle bakilarak surekli oyuncaklarla dolu bir alana atip bizi kendilerinden uzaklastirirlar. Cunku buyuklerimizin cay icmek ve tv izlemek gibi onemli isleri vardir. Cunku biz cocuguz ya, buyuyunceye kadar sozumuzun bir degeri olmaz. Oysa cocuklarin encok dinlenmesi ve dikkate alinmasi gereken yillar 9-10 yaslarina kadar olan zamanlardir. Eger gercekten kimin geldigini ve nicin geldigini bilmek istiyorsaniz tabi.

9-10 yaslarindan sonra cocuklarin bilincleriyle getirdikleri bilgiler; geldigimiz ailenin, ulkenin, egitim sisteminin ve dini gorusun etkisiyle sekillenir ve kapanir. Daha sonra hayattaki deneyimleriyle geldigi alandaki sinavlara uygun konulara ilgi duyar ve egitimine kaldigi yerden devam eder.

Din Alani:
Bu alanda iken, insanlar inandigi dinin kitabini, ibadet seklini, yaratilisi, peygamberleri, sembolleri ve dinsel uygulamalari merak ederler, arastirip ogrenir ve uygulamaya baslarlar. Dinin gereklerini yerine getirirler, cesitli gruplara katilirlar veya kendi iclerinde tecrubelerini yasarlar. Mensubu oldugu dinin kitabina ve uygulamalarina kosulsuz inanirlar. Uzunca bir zamandan sonra, merak ettikleri herseyi ogrenmis ve dini doyuma ulasmis olurlar. Bu safhada artik kafalarinda dinle ilgili bir soru isareti kalmaz. Herseyden sorgusuzca emindirler ve huzurludurlar.
 
Teknolojik alan;
 Iste bundan sonrasinda ruh yeni seyler ogrenmek ister. Yeniden merak baslar. Bu sefer dinler gelmeden once yasam nasil oldugu merak edilir. Tarihi kitaplara ve mekanlara ilgi artar. Dunyanin nasil olustuguna, diger gezegenlere ve evrenle ilgili her konuya ilgi artar. Bu alanda yeni bilgiler ogrendikce, din alaninda ogrendikleriyle bu yeni ogrendikerini karsilastirip, bu sefer dine farkli bir acidan bakmaya baslarlar. Bilime ilgi baslar, bilimsel acidan din kitabini aciklamaya ve okumaya baslarlar. Karsilastirma ve sorgulamalar artar.  Bu safhada fikirlerde degisimler ve hizli gel gitler olabilir. cunku henuz teknolojik alana giris yapilmistir.
 
Teknolojik alana giris tamamlaninca, eger ucuncu goz acik ise, holografik dunya ve icinde bulundugumuz matrix kesfedilmeye baslanir. Cevremizi saran enerji duvari gorulur ve hissedilir. Gunes battiktan sonra hava tam kararmadan pencereden disari bakildiginda enerji yagmuru gorulebilir. Insanlarin auralari gorulmeye baslanir. Gozler kapatildiginda tv ekrani gibi ekranlar gorulmeye baslanir. Bu ekranlardan bilgiler ve goruntuler izlenir. Duruma gore ya siyah beyaz, ya yagmurlu yada renkli olabilir.Yine ekrandan akasik bilgiler okunur. Gozler kapali iken yada ruyada iken geometrik semboller, renkler veya kod rakamlar gorulebilir. Solucan deliklerinden gecisler yapilabilir. Diger boyutlardan iletisime gecenlerle telepatik gorusmeler yapilabilir. Dini doyum yasandigi icin, bu alandan din daha net gorulur ve bircok sey daha iyi anlasilir. Eksik parcalar birlestirilmeye baslanir. Teknolojik alanda iken dinden kopulmaz. Aksine din daha iyi anlasilir ve taslar yerine oturur. Sadece dinle ilgili hurafe ve carpikliklar kesfedilir ve onlara karsi durulur. Cunku yukselmis bilinc aksini red eder, herseyde ispat ve mantik arar. 
 
Teknolojik alandan bir ust alana yukselen kisilerde din olgusu tamamen biter. (Toplumumuzda bu alandan dunya tekamulune giris yapanlar genelde atesit olarak bilinirler) Bu insanlar tamamen evrene ait bir parca olarak gorur kendini ve herseyle bir oldugunu, tek oldugunu farkeder. Hayat dedigimiz ilizyonu gorur.. Artik onun icin dunya hayatinin bir anlami kalmaz. Hiclik icinde hersey oldugunu anlar. Isinlanma, telepatik iletisim, dusundugu seyin gerceklesmesi, HD yayin, medyumluk ve durugoru olaylari deneyimlerler. Dunya uzerinde adeta besinci boyutu yasarlar.
 
Butun bunlar gercektir. Birgun anlasilacaktir....


sevgi ile!

 Aasmaestefan@gmail.com

26 yorum:

ilk paragrafı 5-6 kez okudum,ne derin bir mana ne güzel bir özet...
bir kağıda yazıp asmayı düşünüyorum hayatın ve insan olmanın özünü barındırdığı için...
taze yazının kokusunu aldım yine :) ellerine fikirlerine betimlemene sağlık...
o kadar yaralı ki gönlüm,sevdiklerim için verdiğim sınavın acısı içimde o kadar büyükki,tevekkülle ayakta tutuyorum kendimi...candan öte dostlarımla dertleşirken onların bana dedikleri ,insanlardan (ki aile fertleride dahil) arınıyor olduğum bir yıl bu yıl...öyleki,peşi sıra görmediğim ihanet,yalan dolan ve hainlik kalmadı bundan mutevellit ruhen çok yorgunum...yazıda geçen sınıf olayına maruz kalmışım anlaşılan okudukça kendimi ve acılarımı gördüm...her yazında kendimden ve yaşadıklarımdan birşey mutlaka yakalıyorum tıpkı şuan olduğu gibi...
sevgi ile kal güzel insan,iyiki varsın :)

Guzel sozlerin ve destegin icin tesekkur ederim. Insanin kalbi neyse kelamida o olurmus. Yasanan olumsuzlar hep bir sey ogretir. Iyi yada kotu hersey bize birseyler ogretir. Her ikisini esit miktarda sevip kabul ettigimizde, daha mutlu ve huzurlu oluruz. sevgiler

İlk 5 satır gerçekten çok etkileyici diğerleri kötü demiyorum ama yazının ihtişamını daha baştan yansıtmış.Mevlana ne güzel söylemiş; Doğru olsam ok gibi yabana atarlar beni,eğri olsam yay gibi elde tutarlar beni...

Ayrıca günümüzü insanını yaşayışımızı benliğimizi sorgular nitelikte sözler..bu linkteki şarkıyla sonlandırıyorum yorumumu: https://www.youtube.com/watch?v=4lxRRCxfRvI I'm walking away...

evet o satirlarin enerjisi cok buyuk. Ben yazarken aglamistim. Ama uzuntuden degil, sevgiden dolayi..sevgi ile geldi o sozler. Kalbind sevgi batindiran insanlarla ayni frekansta bulusuyor. O yuzden etkilendiniz.

Nereye giderseniz gidin, gecmis sizi takip eder.Ondan kurtulmak istiyorsaniz, sevin ve helallesin!

Aslinda Turkiye'nin durumuna bakilirsa, hasat anlasilir. Cunku mukemmel bir ornek. On yildir bir hasat var. Saflar belirleniyor, birlik ve beraberlik isteyenler ile, yukselis oluyor. Boluculuk, irkcilik, mezhepcilik, renk, dil ve din ayrimi yapanlarla buludugu alanda kalma tekrari yapiliyor.akpnin hala basta olmasinin en buyuk etkenlerinden biride, alan yukselisi yapamayanlarin yuzundendir. Onlar yukselisini gerceklestiremedigi surece...ulke dusuk frekansta kalmaya devam edecek ve yukselis yapanlar daha cok beklemek zorunda kalacaktir. Cunku ulke olarak yukselis, milletin cogunlugunun uyanisina baglidir. Buyuk bir kesim hala olum uykusundayken ulke olarak yuksellis olmuyor. Sadece bireysel olarak oluyor. Fakat digger kardeslerimizin uyanis donemi geldi artik. Aci da olsa onlari bekleyecegiz sabirla ve sonunda guzel gunlere kavusacagiz.

Guzel.cok icime yatan bir cumle.yalniz ruhun kac tane gecmisi helallesilmemis gecmisi var.

Herkesin ki farkli farklidir. onu bilincalti yoklamalari ile anlayabilirsin. Ruya halinde cok gelir karsimiza..her gelisinde sevgiyle temizkeyip, bagi kesmek ve helallesmek lazim.

Bu his sanki bir uyanış sanki bir devrim ama böyle kanla şiddetle değil de bir Sanayi Devrimi,bir Fransız İhtilali kadar etkili bir şey ama sevgiyle umutla dolu bir yenilik olacakmış gibi hissediyorum.Ortada bir sürü sıfırımız var dizilmiş bir halde ama önüne bir gelecek hepsinin yani her bir özelliğimiz değer kazanacak birden çok vasıfa toplumca kavuşacağız gibi geliyor bu yenilikle.Bende sizin gibi hasatı bekliyorum yorumunuza katılıyorum.Umarım fikrimi en iyi şekilde anlatabilmişimdir.

Evet her uyanis bir cesit devrimdir. Cunku toplumlarin devletlerin ve curumus sistemkerin degismesi icin buyuk birnuyanis gereklidir. Oda ancak devrim niyeliginde oluyor. Katiliyorum.

Emre Karadere ve Hacer ul Esved, arkadaslar guzel yorumlar yapmislardi, okudum ama baktim geri silmislerler.. Yinede tesekkur ederim.

Aasma Hanım Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Tekamül için tek ve hakiki kaynak siz de takdir edersiniz ki Kuranı Kerimdir. Yaradan Kuranı kerim de: Biz sizleri gerçekten iman edenler ile etmeyenleri ortaya çıkarmak için imtihan ediyoruz buyurmuş Muhammed Suresi 31. Ayette. Dünya üzerinde Işıd ile internet ile tv sinema ile fitne ile İslam a öyle şiddetli bir saldırı var ki öyle büyük fitneler yaratılmış ve yaratılıyor ki iyilik düşmanları tarafından, ve siz de farkındasınızdır, ay bvnlar mslümansa ban mslüman deyilööm diyenler dökülmeye başlıyor, iman edenler ile iman etmeyenler ayrılıyor ve gerçekten iman etmişleri tespit etmek te bu ağır sınav koşulları altında kolaylaşıyor. Yaradan inananlar ve olgun ruhlar için gidilecek yolu, hayatlarını zorlaştırmak pahasına görünür kılıyor, inanmayanlar için ise daha flu belirsiz kılıyor. Yalnız yazılarınızda dikkatimi çeken birşey var o da cehennemliklerin olgunlaşmamış ruhlar oldukları için dünyaya yeniden gönderileceği ki bu iddaa Kuran ile açıkça çelişiyor. Kuran da bütün insanlara yeterli süre verildiği, birçok ayette cehennemlik ruhların orada ebedi kalacakları açıkça belirtilir; üstelik Araf suresi içinde de dünyaya yeniden gönderilseler aynı şekilde yaşayıp davranacaklarını bildirir Rabbimiz bizlere. Bu nedenle vicdanınızı sağduyunuzu gözden geçirmenizi rica ediyorum sizi seven bir din kardeşiniz olarak. Bir de size Prof. Dr. Mustafa Sağ Hocanın Evrensel Çağrı Kuran Meali çalışmasını okumanızı tavsiye ederim. Yapılmış en modern bilimsel meal çalışması ve birçok meal tartışmasına son derece bilimsel ve mantıksal yaklaşılmış. Esenlikle kalın.

tek tek yazmak istemedim ama ben bunlari okurken yeniden gonderilisi goruyorum. Bakara, 28; Nisa, 56; Furkan, 13-14; Fatır, 16; Vakıa, 60-62; Mülk, 1-2; Nah, 18; İnsan, 28; A’la, 12-13; Abese, 21-22.
Daha once yazmistim, bulundugunuz alan ve sahip oldugunuz veri neyse, Kuran da okuduklariniz, o seviyede gorunuyor size. Siz yukseldikce, Bilinc dahada aciliyor ve Kurani daha farkli gormeye basliyorsunuz. Ben suna inaniyorum ki, bu yeni gelen cocuklar, bizim gormedikelrimizi gorecek ve Kuran i bize ilimle ogretecekler. Bahsettigim teknolojik alandan destek alarak, kuranin kodlarini kiracak ve bize hurafeleri degil, peygamberimiz zamanindaki gercek kurani gosterecekler. O gunler icin sabirsizlaniyorum., Cunku olacagini biliyorum, goruyorum. Gelecek icin cooook umitliyim..sevgiyle

Aasma Hanım amacım zinhar bilginizi ya da inancınızı sorgulamak değildi ki haddim de değil eğer öyle anlaşıldıysam içtenlikle özür dilerim. Örnek verdiğiniz ayetler ölümden sonraki yaşama dirilmeyi işaret ediyor, ona inanmayan zaten kamil olamaz. Güneş etrafında dönen dünyaya ölümden sonra dönüş yok demek istemiştim. (Ha öldükten sonra yükseliş nasıl devam ediyor elbette bilmiyorum en doğrusunu Rahman bilir) En azından ben öyle anlıyorum. Örneğin:

Secde 12:Ey Muhammed! Günahkârların, Rablerinin huzurunda başları öne eğilmiş olarak: “Ey Rabbimiz! Gördük ve dinledik, ŞİMDİ BİZİ GERİ ÇEVİR DE SALİH BİR AMEL İŞLEYELİM, çünkü biz artık kesin bir şekilde inanıyoruz.” derlerken bir görsen!

Fatır 37: Onlar, orada şöyle feryat ederler: “Ey Rabbimiz! Bizleri çıkar, yapa geldiklerimizden başka salih bir amel yapalım.” (Onlara): “SİZE DÜŞÜNECEK OLANIN DÜŞÜNECEĞİ KADAR BİR ÖMÜR VERMEDİK Mİ? Hem size uyarıcı da gelmişti. O halde azabı tadın. Çünkü zalimleri kurtaracak yoktur.”

Müminun 99–100: Nihayet onlardan (müşriklerden) birine ölüm gelip çattığında: “RABBİM! DER, BENİ GERİ GÖNDER;” “Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım.” HAYIR! ONUN SÖYLEDİĞİ BU SÖZ (BOŞ) LAFTAN İBARETTİR. ONLARIN GERİSİNDE İSE, YENİDEN DİRİLECEKLERİ GÜNE KADAR (SÜREN) BİR BERZAH VARDIR.

Fussilet:3 Bu, Arapça bir Kur'an olarak, âyetleri bilen bir kavim için ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır.

Rabbimiz Kuranın açıklanmış bir kitap olduğunu bildiriyor, onun için ayetlere göz ve kalp beraber bakmaya çalışıyorum. Benim naçizane görüşüm ölüm olgusuyla insan zaman akışının dışına çıkarılıyor, dünya yaşamındaki imtihanına göre ilk insandan evrenin yok olduğu zamana kadar yaşamış bütün insan ve diğer canlılarla beraber hatta peygamberler dahil(Araf: 7) hesap veriyor ve kaderi tayin ediliyor.

Aasma Hanım benim şöyle bir durumum var, eğer neşeli olursam etrafımdaki bütün insanlar neşeleniyor, aynı şey sıkıntılı olduğumda da geçerli. Şu anda maddi olarak çok zor ama manevi olarak ilginç diyebileceğim bir dönem geçiriyorum. Sanırım kötü enerjim interneti aşıp size ulaşmış.Herhangi bir cemaate ya da tarikata bağlı değilim, siyasi görüş olarak siyasal islama uzağım Allahtan başka veli edinmedim, kendimi bildim bileli ibadetini edip temiz yaşamaya çalışan bir insanım. Bana verdiğiniz cevabı silip yeniden yazmışsınız. Cevabınız için çok teşekkür ediyorum üzerinde dediğimiz gibi uzun uzun düşüneceğim. Sizden tekrar özür diliyorum hakkınızı helal edin lütfen. Sevgi ve saygı ile

Yok size asla kizmadim. Ben ozur dilerim eger oyle anladiysaniz. Butun bunlari paylastim cunku benim hussettigimi belki baskaalrida hisseder veya gorur diye paylastim. o paylasimlar sizden cok herkese..cUnku siz bana bir yol actiniz ki, ben onkarida oraya ayzayim. Ben asla tesaduflere inanmam. sildigim yorumda size izel mesajlar vardi. o an gelmisti. onlarin ortada olmasini istemedim. ondan sildim. ard arda yazdgim tum mesajlar, bilgi acisindan olsun diye yazmadigim eksikleri toparlamak icindi. ilk bastaki disinda hicibirisi sizin icin degildi. Genel olarak tum okuyucukara yazmistim. sonra sildigim mesajdaki cehennem diye bilinene aciklik getirdim. Ben zikirden sonra girdigim trans halinde gelen bilgi akisini yaziyorum. Ama dogru ama yanlis..yaziyorum iste. ama tekrar gelip gitmelere inaniyorum. cunku gelen bilgi oyle. Sizin yazdiginiz tum o ayetlerde, dogrudur...cok kotu ruhlarin dondurulmeyip, baska organizmalara yem yapildigini bende yazdim zaten. iyi tohumlar degerlendiriliyor, kotuleri sistemden atiliyor. sorun su, ben kuran mucizesi yazimda yazmistim. Kuran canli vir kitaptir. Her kiside kendini, farkli gosteriyor. Yani bilinc acikligina hore manada degisim oluyor. bir kac sene sonra ayni ayeti okudugumuzda, daha farkli dusunmeye baslayabiliyoruz. cunku beyindeki veriye gire sekilleniyir mana. Siz aimdi oyle goruyorsanjz, jesinlikle dogrudur. benim tarafimdada, ayni okudugumuz ayet bana bunu gosteriyor. Lutfen kirilmayin, affedin beni. Sizin sayenizde, okuyanlar bilgi sahibi olsun diye paylastim. Hatta bir arkadas e maille vir soru sormustu. o sorunun cevabini uzunca yazdim buraya koyacahim. cunku bir soru bazen bazi bilgileri yazmam gerektigine goturuyor beni. Baskalarida bilgiye ulassin diye.

sevgilerimi ve saygilairimi yolluyorum.. Lutfen alanda kalin, terk etmeyin.

Musa bey, siz guzel bir insansiniz.Sizi kiracagima , yaziyi tumden kaldiririm. Caniniz sagolsun.

Estağfurullah ne kırılması ben sizin dört uzun paragraf cevabı görüp okuyunca durumu şuna benzetim: hanı yüzüklerin efendisi filminde hobbit Frodo elf kraliçesi Lady Galadriel e tek yüzüğü teklif edince kraliçe transa geçip Frodoyu korkutuyordu sonra sakinleşiyordu. Bende aynı Frodo gibi sizin sinirinizi zıplattım sandım. kesinlikle kırılmadım. Sağolun Allah güzel düşüncenize zeval vermesin. Saygılarımla

Dünyanın içinin boş olduğunu, kutuplardan buraya giriş olduğunu ve içinde merkezi güneşin bulunduğu Agartha-Agarti uygarlığının burada yaşadığı söyleniyor.Bu soylentinin geçerlilik payı var mı sizce?

evet oyle dusunuyorum bende. agartalilar lemuryalillar olabilir. Mu insanlari.

Kıyametin manasının aynı zamanda uyanış demek olduğunu duydum.Acaba tüm bu olaylarında ortaya çıkması yükseliş sürecine dahil olur mu?Dünya hükümetleri veya NASA bunu nasıl izah edecek?

kiyamet diye bilinen sey bence su an olandir. olum uykusundan uyanistir. yani dilirlis demektir. cogu insan dunyanin yok olacagini ve mezarlardan cikacak olulerrle bulusma gunu saniyor ama degil. dunya yok olmayacak, aksine ustundeki curumusluklerden ve kole duzeninden kurtulacak. uyanis hizlandirildi. bu bir kac sene icinde insanlar inanilmaz degisecek ve uyanacak. insanlar degisirse, hukumetler ve sistemlerde degisir tabiki. dunyaya hukmeden ulkleler ve kurumlarn cokusu olur. cunku bu duzen acilmis ve yenilenmis bilinclerle devam edemez. o bahsettigin kurum yada ulkenin hosuna gitsin gitmsin. degisim kacinilmaz. ve tabiki onlarin elide armut toplamiyor. kendi sistemlerinin devami icin savasacaklardir... fakat kayda etmez.

Merhaba ben sizi yeni keşfettim daha iki yazınızı okudum ve eminim sizden öğreneceğim çok şey var..tüm yazdıklarınızın hepsini okuyacağım👍 yazılar için çok teşekkür ederim

Uzun zamandır burda yazı yazmamışsınız satın Estafan

evet kitap yaziyorum ve egitim veriyorum. vakit olmuyor buraya yazmaya ama kitaptan bir kac bolum ekleyecegim yakinda bloga. en son yazim ocak ayinda idi.

Bekliyoruz.umutla ve sevgiyle.

Yorum Gönder