"Dinler Karanlik Tarafindan Olusturuldu. Mezhepler gercek degildir" Gelen bu yeni bilgiyi daha once gelen bilgilerle de birlestirip yazdim. Bu yaziya baslamadan once Kuran'la ilgili su gelen bilgiyi de belirteyim ki yanlis anlasilmalar olmasin." Kuran'daki bilgilerin cogu dogrudur" cumlesini iki yil once almistim mesaj olarak. Cogunun dogru olmasi demek; icinde eklemeler ve insan yapimi degisimler oldugu olasiligini karsimiza cikarir. Tam da burada akil devreye girer ve hangisi dogru, hangisi yanlis...bulmak, bize duser. Kuran'daki bilgiler din olusturmak icin degil aydinlanmak icin gonderilmis bilgilerdir. Bu durumda Kuran bir din kitabi degil bilgi kitabidir.
Dinler, karanlik tarafindan; insanlari dusuk frekansta, uykuda tutup ve kontrol etmek amaciyla yaratilmis. Peygamberler gercekten rehberlik icin gelmisler ve ayni yerden gonderilmisler. Onlar sevgiyle gelen bilgiye kanallik etmisler, sevgiyi ve Bir'ligi ogretmeye calismislar. Hic birisi de yasarken bir din kitabi olusturmamis. Getirdikleri ogretileri din kurmak icin getirdiklerini de soylememis. Ama onlar oldukten sonra malum guc odaklari tarafindan, gelen bilgilerin bir kismi kullanilmis, bir kismi yakilmis yada saklanmis.
Kullandiklari bilgiyi ise kendi amaclarina hizmet edecek sekilde; icine tarih bilgisi serpistirip, bir cok tekrarlara yer verip, korku ve cezalandirmayi da ekleyip din kitaplari diye yaymislar. Sevgi frekansidan gelen bu guzel bilgiler; negatif perdeleme ile karanlik ellerde korku ve kontrol mekanizmasina donusmus. Boylece insanlari; Tanri sevgisini kullanarak kontrol altinda tutmuslar. Zamanla bununla da yetinmeyip, mezhepleri de dine sokmuslar. Boylece yarattiklari farkli dinleri kendi iclerinde de bolerek bir ayristirma baslatilmislar. Hep bolmeye yonelik bir sistem uygulamislar. Parcala, bol ve yonet mekanizmasini burada da ustaca isletip; insanlarin sevgi icinde "Bir" olmalarini engellemisler. Sevgi ve baris odakli olmasi gereken peygamber ogretilerini korku ve siddet salan dinlere donusturmusler. Sonuc..malum..
Islamiyet dahil tum dinler ayni kuresel malum cetenin o zamanki uzantilari tarafindan organize edilmis. Ozellikle islamiyetin din olarak paketlenisi sirasinda buna on ayak olan Araplarin da hem maddi hem manevi bir cok cikari olmus. Arap ekonomisini guclendirmek icin yapilan Hac vazifesinin gercek amaci iyice sorgulanmalidir.. Nefsini bilen Allahi bilir. Nefsini omuzuna alip bin kere Arap'i zengin etmek icin Hacca gitsenizde size bir faydasi yoktur. Muhim olan insan olmaktir. Sizin Hacciniz kalbinizdir. Oraya inin..Aradiginiz tam da oradadir.. (Baska zamanda gelen bilgi)
Karanlik taraf; en cok islamiyeti hedef almis. Aydinlanmanin onune gecmek icin Islamin icine sonradan uydurma hadisler ve peygamber sunneti adi altinda bir suru yalan dolan ve korku tohumlari ekmis. Oyleki kadinlarla erkek iliskisini en ince ayrintisina kadar anlatan Kuran kitabi; ne hikmetse su anda islamiyetin en onemli sartlarindan biri olarak kabul edilen namazin; farz olup olmadigi ve nasil kilinip, hangi dualarla yapilacagi acikca belirtmemis.
Oysa su ayetlerde Kuran'da herseyin acikca tum detaylariyla anlatildigi belirtilmistir:
"Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür. (Kehf 54)"
"Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içinden üzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz günü düşün. Sana bu kitabı; her şey için bir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.(Nahl 89)"
O halde neden namaz bilgisi eksiktir? Nasil kilinacagi ve hangi dualarin okunacagini kim belirlemis ve neye gore belirlemistir?..Sorgulayin lutfen..."
Bu kuresel cetenin kurdugu duzenin mukemmel isleyisi sayesinde siradan halk, inanclari uzerinden maddi manevi somurulerek karanliga itilmis ama kendileri ise guclerine guc katmislar, dunyanin en zenginleri olmuslar. Korku ve somuru sistemini kuranlar ise hep ayni aileler..O zamandan gunumuze hersey degismis ama gucun sahipleri hic degismemis. Babadan ogula saltanatlik devam etmis. Son yillarda islama, bir de teroru soktular. Artik bircok dizi veya sinema filminin konusu islam teroru. Bilincler, islam terordur kodlamasiyla yetistiriliyor.
Iste bu kontrol mekanizmasi artik coktu. Korku ile doldurduklari din kitaplari artik uyanan insanlarca sorgulaniyor. Gercekler ile yalanlar tek tek ayrisiyor. Bilincler kendi kendine aciliyor ve sahip olduklari realite ile sistemin sundugu korku realitesi celisiyor. Bu yuzden de insanlar ister istemez ne dogru ne yanlis, arastirip gercege ulasiyorlar. Bu uyanan insanlara, burada ne sunarsaniz sunun..arka planda baska bir gerceklik oldugunu anlamazsaniz kaybedersiniz....Astral yasam gercekligi...
Simdi kullanim suresi dolmus, eski enerjiyle beslenen bu somurucu, curumus sistemi birileri ulkemizde de kurmaya calisiyor. Hem de yeni enerjiyle uyanisa gecmis; ileride Dunya'nin aydinlanma merkezi olacak olan bir ulkede.....
Yeni kapilari eski anahtarla acmaya calisiyorlar....Bir anlayabilseler yeni kapiya yeni anahtar lazim olacagini...Ama nerdeee..kafa eski, anahtar eski, kapi yeni..gir de iceri gorelim...
Gunes bir kere daha Anadolu'dan dogacak. (Baska bir gunde gelen mesajdi.)
Ya isiga aitsiniz ya karanliga...
Sevgiler!
Aasmaestefan@gmail.com
Bu yaziyi ilk okudugumda cok etkilendim ve bir o kadar da sasirdim. Cunku benim uc senedir gordugum bazi vizyonlarla ayni bilgileri anlatiyordu. Sanki gorduklerimi birisi yaziyla yazmis gibi geldi bana. Bu yuzden paylasmak istedim. Bu bilgiye kanallik yapan; Jahn J Kassl ve ceviren sevgili arkadasim; Kıvılcım Türkay'a tesekkur ederim.
Benim Gorduklerim:
Dunya'nin kutuplarinin yer degistirdigini, bu yuzden de Gunes'in dogus ve batis yonlerinin yer degistirdigini gordum. Simdiki okyanus tabanlarinin gelecekteki karalar, su anki karalarin da gelecekteki okyanus tabanlari olacagini gordum. Simdiki sularin baska tarafa kaymasi sonucu eski batmis medeniyetlerin aciga cikacagini, Atlanis kalintilarinin da ada seklinde yuzeye cikacagini gormustum. Simdiki yuksek daglarin gelecekteki adalar olacagini gordum. Collerin yeserecegini, Afrika, Orta Dogu ve Turkiye Anadolu'sunun sulak ve verimli topraklar olacagini, Dunya'nin diger taraflarinin (yuksek yerler disinda) su altinda kalacagini gormustum.
Gokten dusen yanan ates toplarini gormustum. Gokyuzunde buyuk bir portal acildigini ve oradan on binlerce ucan geminin geldigini ve gokyuzunde asili haldeyken onlari hayretler icinde izleyen insanlari gormustum.
Ikiz bir Dunya'nin olusturuldugunu ve Dunya'dan oraya uyku halinde insanlar tasindigini gordum.
Dunya'nin bir kara delikten gececegini ve bu gecis sirasinda bir kac gun Gunes'i goremeyecegimiz icin karanlik ve mini buzul cagi yasayacagimizi gordum. Elektrikler dahil hicbir elektronik alet de calismiyordu. Bu gecisten dolayi siddetli depremler ve volkanik patlamalar oldugunu gormustum. Okyanuslarin kaynadigini ve suyunun zehirlendigini gormustum. Temiz icme suyu sorunu yasandigini gormustum. Bu gorduklerimin bir kismini onceki yazilarimda da yazmistim. Bu vizyonlarin ne zaman olacagi konusunda da bir fikrim yok.
Burada yazilanlar negatif bilgiler degildir. Sadece eski bir dongunun bitisi ve yeni bir dongunun baslamasinin sancilari anlatiliyor. Dunya anne bir ust frekansta yeniden dogacak. Bu daha onceleri de defalarca olmustur. Bu dongu yaklasik olarak 26.000 yilda bir tekrar etmektedir.
Sevgiler!
Aasmaestefan
Sıradan bir günde, dünya baş aşağı dönecek. Sıradan bir günde, insanlar günlük aktiviteleri ile meşgulken bulutlar gökyüzünden dökülecek ve ateş/kıyam yağacak.
Sıradan bir günde, insanlar yere bakarken üstlerindeki gökyüzü açılmaya başlayacak. Sıradan bir günde imkansız olan açılmaya başlayacak, binlerce yılın ilahi duyuruları açığa çıkacak ve akşam sabahki gibi olmayacak.
Sıradan bir günde uzay-zamanda, ışığın güçleri görenlere görünür olacak, duyanlara işitilebilir olacak, karanlık zamanlarda bu bilgiye açılmış olanlara gerçeklik olacak.
Sıradan bir günde, medya hala yalanlar yayınlarken, finansal çete ve politikacılar tüm dünya kendilerinin görünmez bir örümcek ağına yakalanmışcasına davranışlarına devam ederken, bu telaşı sona erdirecek cennetten bir ses duyacaksınız, bu o denli çabuk olacak ki, sözde bu duruma iyi hazırlananlar kendilerini "bir kaya içinde donmuş" bulacaklar.
Sıradan bir günde, dünyasal değişim gerçekleşecek ve ölümsüzlük için düzenlenmiş tüm yeraltı tesis ve sığınakları erişilmez olacak, ve tüm bu elitler ki kendileri için en iyi hükmü vermişler; zamanın ters akıntısına yakalanıp hiçliğe saplanacaklar.
Sıradan bir günde, dünya hiçlik An'ı olan bir sessizlikle kaplanacak ve iç dünyadan insanlar kısa bir süre için yüzeyin yönetimini üstlenecek. Sonrasında aydınlanmış varlıklar dünyaya geri dönecek ve seçilmiş hologramları yeni bir ivme ve mutlu bir yaşamı sağlayacak.
Seçilmiş bir günde, dünyalar ayrılacak, ve manzara bu dünyada yaşayan hiç bir varlık tarafından görülmüş ve deneyimlenmiş bir şey olmayacak. Sıradan bir günde, kuşlar göklerden dökülecek, daha önce var olmayan dağ zincirleri ortaya çıkacak ve sıcaktan kurumuş yerler suyla dolacak ve yepyeni karalar görünecek.
Sıradan bir günde, "Dünyanın Koruyucuları", bir çok dünyanın üstatları, melekleri ve yaratımın baş melekleri gökyüzünde belirecek ve bir çok insan gölge ile ışığı ayırt edemediğinden bu görüntüden kuşkuya düşecek.
Sıradan bir günde, dünyalar arasındaki perde kalkacak ve herkes kendini olmayı seçtiği yerde bulacak. Sıradan bir günde, zaman uzaya dönüşecek ve uzay daralacak, bükülecek ve atıl kalacak ta ki zamansız ve uzaysız Varoluş'a erişilinceye kadar.
Sıradan bir günde, dünyadaki tüm TV kanalları HADİSE'yi haber veriyor olacak , bu başlamadan önce haberlerde bir sessizlik süreci olacak.
Sıradan bir günde, yöneticilerin yalanları ortaya çıkacak ve bu anda sap samandan ayrılacak. Ve bu anda inanamayanlar ve korku içinde olanlar donup kalacak ve yardım dileyecek, diğerleri ise "Dünyaların Koruyucuları" ile ışık adımlarıyla yeni ufuklara açılacaklar.
Çok sıradan bir günde, bildiğiniz her şey sona erecek ve fakat ışığa inanmayan ve hizmet etmeyenler için her şey aynı kalacak ki bunlar bu güçlerin akıl sahibi olmayan kölelerinden biraz üstte olanlar, sürüp giden esirler ve ızdırap çekenler ki hayatları hayat değil sadece yavaş bir ölüm olacak.
Gerçekte, sıradan bir günde hazır olanlar ve cennetten beklenen sizler yükseleceksiniz. Uzun zamandır müjdelenen hadiseler için umut taşıyanlar - sürpriz bir şekilde ve bir anda.
Sıradan bir günde, insanların bir çoğu gece uykuya dalacak ve bir daha uyanmayacak, aynı gecede yeniden doğuş (diriliş) sizin, ışığa gönül verenler için gerçekleşecek. Sadece bir gecede, çok sıradan bir günde.
Sevgili insanlık, kalan zamanı iyi değerlendirin. Şimdi "kendi evinizin sahibi" olma zamanıdır ve korkuları salıverme zamanıdır - şüphesiz. "Kıyam"et sıradan bir günde başlayacaktır.
Siz insanlar için sonsuz Aşk'la.
The Elohim
Kanal: Jahn J Kassl
Çeviri: Kıvılcım Türkay