9:19 - Bir Cift Mavi Gozle Temas
Digital saatlerde aniden ve plansiz sekilde 9:19'a denk gelmek; 'bir cift mavi gozle temas' demektir. Yani o anda Ataturk enerjisine, bilincine baglanmak demektir. Bunu yasayanlar, ya onun tarafindan gorevlendirilmis ruhlardir yada uyanis icin onun enerjisinden destek aliyorlardir.
Ataturk'un bana gosterdigi haritada, butun dogu illeri isaretliydi. Ankara ve Istanbul da isaretliydi. Ancak haritada bir de 'Artvin' sehri isaretlenmisti. Artvin' in isaretli olmasi cok garip gelmisti. Hatta o zaman iki bayan arkadas daha calismaya eslik etmisti. Kendi aramizda 'Artvin' icin ne olabilirki diye cok dusunduk. Hicbir olayin olmadigi sessiz sakin uzak bir ilimizdi...
Atamiz, bu isaretli yerler icin: "Buralara dikkat edin, onemli olaylar olacak." dedi. O zamanki sartlarda dogu illerinde birseyler olmasi imkansizdi. Cunku oralarda, akpkk destegi ile adeta kürt eyaletleri kurulmustu. Pkk sehirlere kadar inmis, yol kesip kimlik kontrolu yapiyorlardi. Akp sadece izliyordu ve aralarindaki isbirliginin bozulmasi mumkun gorunmuyordu. Birlikte ulkeyi bolmek icin mukemmel calisiyorlardi.
Calisma sirasinda Ataturk bana "gozlerini ac" dedi. Actim ve "saate bak" dedi. Kosedeki digital saate baktigimda 9:19 u gosteriyordu. "9:19'u her gordugunde beni yaninda hisset." dedi ve gitti. O gunden sonra hemen hemen hergun plansiz sekilde 9:19 'a gozum carpar ve bir cift mavi gozun baktigini hissederim. Beni izledigini, yanimda oldugunu bilirim ve hemen ona sevgilerimi, saygilarimi sunar, tesekkur ederim. Ulkemize, enerjisiyle, bilinciyle yardim etmesi icin cagrida bulunurum.
Bu calismanin ardindan bir kac ay gecti ve haritada isaretli olan dogu illerimizde operasyonlar yapilmaya baslandi. Akp, yarattigi canavarla savasmaya basladi. Ankara ve Istanbul'da da aci olaylar oldu. Artvin'de ise Cerattepe maden protestolari oldu. Bu yasananlardan sonra Atamizdan gelen mesajlara cok onem verdim.
2014 yilinda yasadigim bir ruya:
Bembeyaz bir odada, beyaz giyinmis bes alti kisiden biriydim. Duvar boyunca dizilmis modern bir yuvarlak koltukta oturuyorduk. O an o kadar gercekti ki hucrelerime kadar bu gercekligi hissediyordum. Aniden iceriye yine beyaz giyinmis Ataturk girdi. Elinde beyaz zarflar vardi ve onlari alip tek tek bize dagitti. Herkes sirayla zarfini acti ve gorevini ogrendi. Sira bana geldiginde zarfi actim, okudum ve hemen saskinlikla gozlerimi actim uyandim. Uyanir uyanmaz, kagittta okudugum gorevimi hatirlayamadim. Haliyle cok uzuldum. Ama bir yil kadar sonra o kagitta yazilani yeniden gordum. Sadece 'Turkiye' yaziliydi. Turkiye'deki uyanisa ve yeni cagin sekillenmesine yardim edecektim...Su anda bir cok kisinin yaptigi gibi...
9:19'u gorun yada gormeyin, Ataturk'u ulkemizin kurtulusu icin yardima cagirin. Bedenliler olunce enerji olarak yasamaya devam ediyorlar ve biz istersek yardima mutlaka gelirler. Onlar bizimle ruyalarla, vizyonlarla, telepatik iletisimle, isaretlerle konusurlar. Ataturk' ile ilgili alinan mesajlar, gorulen ruyalar ve vizyonlar dikkate alinmalidir. Baska boyuttan bu dunyaya mektuplar bu sekilde geliyor.
Bir yil once grupca yaptigimiz bir Turkiye calismasinda Ataturk bizi uyardi. "Heykellerimi koruma altina alin, onlara saldiracaklar." dedi. Ozellikle bu sene onun heykellerine yapilan saldirilar daha da arttinca Ataturk'un hakli uyarisini anlamis olduk. Bizim yapacagimiz kucuk bir korumanin bu konuya faydasi olacaktir. Sevgimizle heykelleri, anitlari korumaya alalim. Yanindan gecerken, onlarin etrafina pembe renkli sevgi enerjisiyle bir yuvarlak bariyer cizelim ve burdan sadece 'sevgiyle olan' gecer diyede muhurleme yapalim.
Temmuz ayinda yine grupca, '8/8 enerji kapisi' calismasi yapmistik. O gun Ataturk bana yeni bir Turkiye haritasi gosterdi. Ilginc oldugu icin yazmaya karar verdim. Cunku haritada Turkiye sinirlari icinde; Suriyenin ve Irak'in bir kismi da alinmisti. Irak'tan alinan parca Musul ve Kerkuk olabilir. Bu onemli bir mesajdir bence.
Gecen hafta baska bir calismada yine Atamiz'dan onemli mesajlar aldim. Sistem degisimi ile ilgiliydi. "Malum kisi hayallerini gerceklestiremeden ölur ve etrafindakiler de dagilir. Beni sevenler birlik olur ulkeyi yeniden duzeltir" dedi. Ben bu ongorusune kalpten inaniyorum ve sizlerin de inanmasini istiyorum. Inancimiz hayalimizi guclendirir. Hayalimiz ise yaratimimizi hizlandirir.
Ataturk demek 'Ask' demek. Bizim bir tek kurucumuz ve kahramanimiz var. O da Mustafa Kemal Ataturk'tur ve sonsuza kadar da oyledir...
Rauf Denktas, 74 kibris hareketi oncesi Ataturk'u ruyasinda gormus:
...Darbeden iki-iki buçuk ay evveldi. Bir rüya gördüm. Atatürk etrafında bir toplulukla Girne kapısından içeri giriyordu. Ben de etrafımda bir toplulukla kendisini karşıladım.
"Atam, bizi kurtar artık. Dayanamıyoruz. Mümkün değil, dayanamıyoruz," dedim, elini öpmeye çalıştım.
Bana sert sert baktı. Sonra gülümseyerek, "Konjoktür önemlidir. Denktaş, konjoktüre dikkat ediniz," dedi.
Uyandığımda bu rüyanın şok etkisi altında kalmıştım. Bu sanki rüyanın ötesinde bir şey gibiydi.
Sanki Atatürk’le hakikaten karşılaşmış, konuşmuşum duygusunu taşıyordum. Çok heyecanlıydım. Sabahleyin erkenden saat 09.00’da Büyükelçi Asaf İlhan Bey’e gittim. Kendisine bu rüyayı anlattım ve rüyayı günlüğüme de yazdım. Dolayısıyla 15 Tem-muz’dan sonra Sayın Ecevit’ten "Konjoktüre dikkat ediyoruz, konjoktüre bakıyoruz" şeklindeki mesaj gelince, "Asaf Bey geliyorlar," dedim.
"Nereden bildin?" dedi.
"Hatırlamıyor musun rüyamı? İki buçuk ay önce ben sana geldim söyledim," dedim.
Hatırlamadı. "Defterime de yazdım" deyince, ben daireme gelmeden bir memurunu gönderdi. Hakikaten günlüğün o sayfasını çevirdik tekrar okuduk...
Bu ruya, alinti yapildigi linkten de okunabilir. http://www.dagarcikturkiye.com/kibrista-en-uzun-gece-yd-1124.html
Facebookta duyuru yapmistim. Bazi arkadaslar, Ataturk'le ilgili ruyalarini ve vizyonlarini paylastilar. Onlardan izin alarak, isim vermeden buraya ekledim. Baska gorenler varsa, yorum bolumune kendileri yazabilirler. Yada bana yazarlarsa, isim vermeden ekleyebilirim.
*********
"2038 de Anitkabiri gordum. Her yer bayraklarla donatilmisti. Bazi bayraklarin yuksekligi Anitkabirin yuksekligini geciyordu. Mahseri kalabalik vardi. Her yer insan doluydu. Ataturk'un olumunun 100. yil donumuydu. Sanirim herkes onun 100. olum yildonumunde gercek kiymetini anlayacak."
*********
"Ruyamda hic bilmedigim bir koydeyiz. Tek katli bir koy evindeyim ve hic penceresi yok. Evin onunde camurdan yapilmis bir merdiven ve oturma yeri vardi. Orda oturuyordum ve Ataturk'de yanimda oturuyordu. Cok temiz ve duzgun giyinmisti. O kadar ciddiydiki, yaninda duruken bile cekinerek duruyordum. O sirada gozleri hep ileriye, uzaga bakiyordu.kaygiliydi. Ulkesi icin cok faydali oldugunu soyluyordu. Arkamizda yesil bir tahta kapi vardi, eski pusku. Diyorki, ulke icindeki en kotu seyler bak buradan baslayacak.Bura neki diyorum, donup bakiyorum ve kirmizi bir tabelada 'kuran kursu' yaziyordu. hersey kuran kurslarinda baslayacak diyor. Bu cok tehlikeli ve birseyler yapmak lazim diyor. Ulkemiz icin cok uzuluyorum diyor."
*********
"Bir suredir enerji calismalari ile ilgileniyorum. Aralik'ta Ilk yuksek benlik meditasyon calismamda Ataturk'u gordum. Samsun'u, Bandirma Vapuru'nu, cok etkilendim, aglayarak kendime geldim. Meditasyonu yaptiran hocam tekrar meditasyona donmemi soyledi ve oyle yaptim. Ataturk Mayis'ta beni cagirdi. Biletimi aldim Samsuna gunu birlik gittim. Hayatimin en kotu gunlerini yasiyordum. Tukenmistim. Bandirma vapuruna gittim. Once hicbirsey anlamadim. Ogleden sonra ikinci kez tekrar gittim ve burden ne mesaj almam gerekiyor diye sordum ic sesime. Tam cikmak uzereyken "never give up- Asla vazgecme" dedi bir ses. Baktim ve Ataturku meditasyondaki gordugum haliyle tekrar gordum. O an mesajimi almistim ve herseye sifirdan basladim."
*********
"Bir ay kadar once ruyamda denizin gok yuzuyle birlestigi sinirda, butun gokyuzunu boydan boya kaplayan Ataturk suretlerini gordum."
*********
"Deniz sinirli falezlerin yuksekliginde, falez olmayan bir yerdeyim. Genclerin oldugu bir kalabalik vardi. Aniden uzakta denizin ortasinda kocaman bir pankart aciliyor, gokkusagi gibi ve basindan Gunes yukselen Ataturk resimli. Gencler yine basardi diye dusunuyorum ve orasi Kusadasi korfeziymis gibi hissediyordum."
*********
"Yillardir meditasyonlarda goruyorum. Bir keresinde kahverengi bir salonda yuzlerce Ataturk vardi. Kapiyi bir yakinim acti. Meclise benzeyen bir salondu. Onun varligini hep hissediyorum ve yuzunu goruyorum."
*********
"Ruyamda Mustafa Kemal Ataturk'un bilinci beynimin icinden bana Mustafa Kemal adinin icinde sir oldugunu soyledi. Bu isim kisaltilamaz dedi. Bulundugum yerde dev bir gunesin icine girdim. Merkezi Gunesler Birligi oldugu yonunde bilis aldim ve bana "ishak ol" dedi."
*********
"Yesil mutfakli bir evdeydim. Mutfagin camindan disari bakiyorum ama baktigim yeri goremiyordum. Bi anda arkamdan birsey belirdigini farkettim ve dondugumde karsimda Ataturk'u gordum. Beyaz gomlekli, beyaz papyonlu, siyah takim giymisti. Arkasindan beyaz bir isik yansiyordu. Yanima geldi elini sirtima koydu ve "Ben sana ne dedim? Hersey guzel olacak dedim. Bak gordun mu dedigim oldu." dedi. Sonra bana yaklasti ve birlikte camdan disariya baktik."
*********
Yakın zamanda Atatürk ile ilgili rüya gördüm ve hatta bir yakınımız da rüyasında ona Atatürk kolyesi hediye ettiğimizi görmüş. Rüyamda er gazinosu gibi bir yerde oturuyorduk. İçeri Atatürk girdi ve herkes bir anda ayağa kalktı. Ben olayı geç idrak ettim ve sonradan kalktım. İçeride erler değil partililer ve devlet adamarı vardı. Kılıçdaroğlu fotoğraf çektirmek ve elini sıkmak için Atatürk'ün yanına gitti. Atatürk onu eliyle uzaklaştırdı ve kalabalığı yararak yanıma geldi. Elini omzuma koydu ve gözlerime uzunca baktı. Kılıçdaroğlu'nun fotoğraf çektirmek istediği noktaya beni götürdü ve rüya burada bitti.
*********
Ruyamda; malum kisi yerde hasta yatiyordu, korumalari uzerine kapanmis yardim cagiriyorlardi. O sirada yakin planda Ataturk'u gordum. Yuzu sertti ve uzgundu. "Bu zulum bitecek." dedi. Sonra Genclige Hitabeyi okumamizi istedi. Ben ve digerleri hepsini okuyamayinca Ataturk kizdi ve "iste bu yuzden" dedi. Utancla uyandim saat sabahin 5'i gibiydi. Hemen internetten 'Genclige Hitabe'yi buldum ve uykulu gozlerle hepsini okudum. Cok etkilenmistim.
*********
Bundan iki yil once ruyamda, yemyesil cayirlarin oldugu bir alanda tek basimaydim. Aniden ortamin titresimi ve enerjisi degisti. Ne oluyor diye saga sola bakinirken, inanilmaz genislikte bir auranin icinde bana yaklasmakta olan Ataturk'u gordum. Yaydigi enerji benide icine alarak titresimimi yukseltti. Bana yaklasti ve "Heyecanlanma. Gel surda bir cay icelim seninle" dedi ve kolunu omzuma atti. Beraber buyuk bir cinar agacinin altina dogru yuruduk ve ordaki tahta masaya oturduk. Masa ortusu kareliydi ve etrafinda mutevazi tahta sandalyeler vardi. Oturduk, iki cay geldi. Ben cay bardagini tutarken, bardak birden kulce gibi agirlasti. Caktirmamaya calisirken bana "Rahat ol, soyleyeceklerimi dinle." dedi. Buyrun Atam dedim. "Senin isin genclerle. Onlara iyi bak. Onlar cok onemli ve sen onlara yol gostereceksin. Tamam mi guzel kizim" deyip, alnima yumusacik bir opucuk kondurdu ve ruya bitti. Yasadiklarim gercek gibiydi.
Geçen sene rüyamda Atatürkümüzü gördüm. Bir at üzerinde idi, askeri üniforma ve kara kalpağı vardı. Atının üzerinde bir pelerin vardı o pelerini öyle bir kaldırdıki altından binlerce Mustafa Kemal'in askerleri çıktı ve her tarafa dağıldı. Bu rüya benim umutlarımı canlandırdı.
*********
Ben ortaokuldayken rüyamda Ataturk'u gördüm. Kedimi kaybetmişim, onu arıyorum. Bir anda Atatürk ve babaannem karşımda ve Atatürk'ün kucağında bembeyaz kedim! Onu bana veriyor...
Bu rüyadan bir süre sonra da annem rüyasında Atatürk'ün bizim evde dirildiğini görmüştu. Çok heyecanlandım bu rüyadan dolayi, zira babam gazeteci ve belki babamın da ülke kaderinde bir görevi vardır diye düşündüm.Rüyamda, iki dağ arasında teleferik ipi gibi bir halat var, bu halatın üstü sarkan ışıklarla donatılmış. Ortam zifiri karanlık olmasa da, aydınlık ya da gündüz değil. Ben bu halata ellerimle tutunarak, bu iki dağ arasında ellerimle kayıyorum. Üzerine doğru gittiğim dağda ise devasa bir Atatürk posteri var.
Yolunuz Ataturk'den gecenlerden olsun!
19/9/2017 tarihinde saat 9:19'da paylasildi.
Sevgiler!
Aasmaestefan@gmail.com