Aasmaestefan

Tum sorunlarin ve hastaliklarimizin kaynagi zihindir. Zihin bizi dar bir kalip icersine hapseder ve dunyamizi karartir. Hareket alanimizi daraltir. Ozgurce ucmamizi engeller. Surekli konusur ve bizi ozden uzaklastirir. Bu yuzden zihnimiz susmasin diye, medya ile zihnimizi hep aktif tutuyorlar. gereksiz coplerle dolduruyorlar. Hastaliklarimizi ve sorunlarimizi, bilmeden zihinden gelen dusuncelerimizle yaratiyoruz ve besliyoruz. Bizler zihinden cikmayi basarinca huzur baslar. Kalbin kapisi acilir ve sevgi artar, merhamet artar, sevkat artar. Boylece fiziken ve ruhen sifalanmaya baslariz. Ozgurlesiriz ve yeniden kaynaga baglaniriz. Zihinden cikmak icin duzenli olarak meditasyon yapmaliyiz.

Dengede Kalmak

Dengede ol ve iyimser ol. Sen dengede kaldikca, dengesi bozulanlarida dengelersin. Sen degisime inanirsan, evren onu sana getirir…Tum negatiflikler sadece sen ayni frekanstaysan sana gelir. Senin frekansin yuksek olursa hicbir olumsuzluk senin dengeni bozamaz. Unutma sen bir isik iscisisin. Senin bir gulusun tum dunyayi degistirebilir. Sakin dunyanin senin gulusunu degistirmesine izin verme. Ne olursa olsun...dengede kal.

Sen Neysen, Ben Oyum

Sen neysen ben oyum...Unutma bunu…Bende gordugun guzellikler de, cirkinlikler de bana degil, sana aittir. Bana nasil baktiysan onu gordun. Bu yuzden gorduklerinle tartma, olcme beni. Yargilama ve degismemi bekleme. Sen ne zaman degisirsen, bilki o an ben de degisirim.

Herseyin ilaci Bizde

Baskasina duydugumuz aski ve sevgiyi kendimize duyarsak ne olur?

Hep bizi, buyuk bir askla sevecek birini arariz. Disarda aradigimiz sevginin sebebi, bizim kendimize duydugumuz sevginin eksikligindendir. Kendi kendimizi sevmeyi unutuyoruz ve saniyoruzki bu duyguyu tatmin etmek ancak disardan mumkun. Aslinda giden sevgiliye ve dosta duyulan ozlem, kisilere duyulan ozlem degil, sadece bize hissettirdigi guzel duygulara, duyulan ozlemdir. Bu duygulari kendi kendimiz de yaratabiliriz. Bizler, kendimizi kosulsuzca sevmeye baslarsak, disarda sevgi aramaya ihtiyacimiz kalmaz. Yaralarimizin ilaci sadece bizdedir.

An (simdi)

İnsanlık, tarihte eşi benzeri görülmemiş büyük bir yol ayrımındadır. Yakında olacaklar insanlığın yönünü belirleyecektir.

Temasçılarla yaptığımız bilinçaltı çalışmaları dünyanın yakın geleceğine ilişkin çok önemli temas ve değişim senaryolarını ortaya çıkardı. Çok sayıda ortak ifade var ve bu ortaklıklar artık bizi belli bir sonuca götürüyor. Bu senaryolar elbette insanlığın kolektif bilinciyle değişebilir, ancak ana olayların çok da değişmeyeceği bir noktadayız. Amacımız asla “korku yaratmak” değil, gerçeği anlatmaktır. Dünya gezegeni, üzerindeki negatif karmayı silkeleyerek temizleyecektir. Dönüşümler sancısız olmaz. Ardından gelecek günler bizleri yepyeni ve muhteşem bir boyuta taşıyacaktır.

Şundan emin olunuz ki, bu kitapta yer alan hiçbir gelecek projeksiyonu, dünya gezegeninin mevcut halinden daha acı değildir.

Dünyanın enerjileri yükseldikçe mevcut beden tipleri artık bu enerjileri kaldıramaz noktaya geliyor. Bu bakımdan Homo Sapiens türünün sonuna gelmiş durumdayız. Yeni beden modeli, yani “Yeni Adem Prototipi” hazırlanıyor, muazzam bir melezleme programı yürüyor ve süreç inanılmaz derecede hızlanıyor. Çünkü zaman artık çok dar.

Yüz yüze temaslar için yol haritasını belirlemiş durumdalar. İlk aşamada, belirli bir bilince ulaşmış sivil birey ve gruplarla yapılacak “izole” temaslarla sürecin başlayacağı anlaşılıyor. Bu süreci kolaylaştıracak öncü temasçılar belirlenmiş durumda ve şimdiden gemilere alınarak, o günler için bir eğitim sürecinden geçiriliyorlar.

Birçok bireye, zamanı geldiğinde kullanılmak üzere “download” yöntemiyle bilgiler yükleniyor. Çocuklar, gemilerde hazırlanan dünya benzeri ortamda, yoğun şekilde eğitime alınıyor ve hazırlanıyorlar.

Kabal adı verilen negatif küresel elit, bu değişimin önüne geçmek için elinden geleni ardına koymuyor, her ülkedeki “maaşlı” maşalarını kullanıyor. Dünyada, çok yakın bir zaman içinde, büyük karışıklıklar, doğal felaketler ve sahte olaylar yaratarak, bunu pozitif dünyadışı uygarlıklara yüklemek yönünde planları var. Pozitif uygarlıklar, bu ciddi bilginin acilen paylaşılmasını istiyor ve temasçılar aracılığıyla uyarılar iletiyorlar. Kabal ise bu bilgilerin kamuoyuna ulaşmasından ölesiye korkuyor.

Dünyadışı uygarlıkların hassasiyetle uyguladığı “müdahale etmeme” prensibinin yürürlükten kalkacağı bir döneme giriyoruz. Bunun iki sebebi var. Birincisi, dünyanın orijinal tekamül programı içinde yer almayan negatif planların varlığı, ikincisiyse dünyanın doğal devresel geçiş döneminin yaklaşmasıdır. Gelinen aşama, evrensel yasalar gereğince artık “DOĞRUDAN MÜDAHALE” aşamasıdır.

İlk temaslar bakımından ülkemiz önemli bir rol üstlenecektir. Büyük Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” ifadesini neden kullandığı, gerçek anlamıyla anlaşılacaktır.

Sessizlik: 

Sessizlik, sizi; ozunuze, yuksek beninize ve kaynaginiza baglayan bir koprudur. Sessizlik halini kaybederseniz, gercek kendinizi kaybetmis olursunuz. Sizi ozunuze goturen bagi koparmis olursunuz ve ondan beslenemezsiniz. Esas olan icerden beslenmektir. Evrenle iletisimimizi, sadece sessizlikle ve ice donmekle kurariz. Bu ikisi yoksa, kaynakla iletisim de kopuk olur. Siz iletisimi kaybettiginiz icin sizinle baskalari araciligiyla baglanti kurulur. Oysa en guzeli kendimizin direk baglanti kurmasidir. Bunun icin de dinginlik hali sarttir. Yalnizligi, sessizligi sevelim…

Ice Donus:

Disarda ogrendigimiz hersey zaten icerde mevcuttur ve bizde kayitlidir. Onu dusunup, soru halinde sormak, merak etmek bile yeterlidir, hemen o sorunun cevabini icerden, his yada telepatik yolla cekmeye ve hatirlamaya baslariz. Yeterki artik icimize donelim.

Teslimiyet:

Icimizde ve disimizda karanlik ve isik mevcuttur. Secimlerimizle hangisini beslersek hayatimiz o yonde gelisir. Teslimiyet; her yasanan olayi oldugu gibi kabullenmek ve sevmek demektir. Her karanligin icindeki bir zerre isigi gormek ve ona tutunmak demektir. Yasadiklarimiza karsi direnmek bizi an’dan uzaklastirir ve yuvaya donus yolculugunda, gecikme veya baska yollara sapmamiza sebep olur. Bu yuzdende her olusu iyi yada kotu demeden kabullenmek ve sevmek, teslimiyettir. 

Teslimiyet, okyanustaki dalgalara karsi yuzmeyip, kendini dalgalarin akisina birakmak demektir. Hayat bizi nereye gotururse gotursun, sonunda hep bize birseyler ogretir. Biz zaten ogrenmek, buyumek, teslim olmak, gozlemlemek icin gelmisiz. Nedendir bu direnis...bu savas...oyle guzeldir ki teslimiyet..geleni gideni oldugu gibi kabul etmek ve sevmek…

Dinginlik, huzur, saglik, mutluluk ve kosulsuz sevgi kapilarini aralar bize, teslimiyet…

Uyan insanoglu:

Dunyada uykuda olan tek varlik insanogludur. Bitkiler, hayvanlar, tum doga uyaniktir ve  olanlarin farkindadir. Kendisini herseyin merkezi sanan ve bu egoyla da gucsuzu ezmeyi hak sanan insanoglu, artik uyanma vaktin geldi. Gec olmadan...Uyan!

Titresim:

Titresimimiz dusuk olursa, bilinc seviyemiz de sinirli olur ve kisi kendisi dahil herseyi maddeden ibaret sanar. Boylece madde boyutuna bagimlilik baslar ve kisi maneviyattan uzaklasir.

Maneviyati kesfetmek icin, bedenimizi ucuncu boyut frekansindan cikarmaliyiz. Titresim seviyemizi yukseltip hafiflemeliyiz. Uyanis  tam da bu surecten sonra basliyor ve ilizyon bitiyor. Maddeden kopma, soyutlanma basliyor ve ‘hiclik’ hali hissedilmeye baslaniyor. Sonrasinda da butunle ‘bir’ olma hali ve kosulsuz sevgi titresiminde ‘ask’i buluyoruz.

Ask:

Asik oldugunuz kisiyle birlikteyken zaman ve mekan kavrami yok olur. Hissettiginiz sevgi enerjisinin titresimi o kadar yuksektir ki, icinde bulundugunuz madde dunya silinir, ilizyon biter. Siz An’da yasamanin muhtesemligine erisirsiniz. O an’i iyi taniyin...Cunku Yaraticiyla bir oldugunuz an’dir o. Hissettiginiz ask’tir O

Insanlar Birbirine Ayna Olur: 

aslinda sensin. Baskasi degil. Disinda yanlis giden birseyler varsa, duzeltmeye icinden basla.

Yaratici:

Sevmek:

Sevmek kosula baglanmamali ve bagimliliga donusmemeli. Cunku ‘sevmek’ insani ozgurlestirir, tum korkulari ve acilari donusturur, butun hastaliklari iyilestirir ve insani guzellestirir. Icerden disariya dogru yayilan sevgi, hem icimizi hem de disimizi sifalar. Bu yuzden de cok sevmeyi ogrenmeliyiz.

Deger:

Yasadigimiz herseye deger katan biziz...Bizim bakis acimizdir. Cok onemsersek degeri artar, az onemsersek, degeri azalir. O halde kotu ve aci olarak tabir ettigimiz seyleri onemsemeyerek degerini dusurebilir ve bizdeki tesirini azaltabiliriz. Bu bizim elimizde. Ne kadar mutlu yada ne kadar aci cekecegimize biz secimlerimizle karar veriyoruz.

Planlama:

Ne kadar planli olursan ol, hayat seni hep hazirliksiz yakalar ve planlarin altust olur. Der ki sana hayat; bana teslim ol. Gelene, gidene hazirlik yapma, teslim ol...Teslimiyet kabullenistir. Enerjini, direnmeye degil, gelenden ve gidenden ogreneceklerine odakla.

Direnmek:

Neye direnirseniz, o sey hayatinizda o kadar uzun kalir. Birseylerden kurtulmak istiyorsaniz, olana direnmeyin. Teslimiyet icinde sadece gelene ve gidene gozlemci olun. Bunu basardiginizda, hayat sizin icin daha kolay ve keyifli olur.

Daha fazlasi icin 'Uyanis Rehberi' adli kitabimi okumanizi oneririm.

Turkiye'den almak icin:

Sevgiler!

Aasma Estefan

Asagidaki yazi, Mary Rodwell’in  NEW HUMAN ( Yeni Insan ) - 2016  adli kitabindan alintidir.  

Suyu sifalandirabilirim : Bir Yildiz Cocuk Konusuyor, Insanligi Uyanmaya Cagiriyor 

…  Bu yazi, Kuzey Avrupa'da yasayan 9 yasindaki Caty'nin, kendi ogrendigi yildiz dilleri ile suyu sifalandirma yetenegini anlatiyor.

Cathy, Tanri ile ilgili; kendi bakis acisini ve misyonunu da anlatiyor ve soyle diyor:

 "Zavalli bizler. gonullu gelen zavalli cocuklar; onumuzde son derece zor zamanlar bizi bekliyor, gercek bir savas. Ben ailemin 'uayanmasi' icin burdayim. HERKES uyuyor.

Cathy’nin Annesi:

“ 9 yasindaki kizim suyu sifalandirmak icin suya “yildiz dilleri” konusuyor. Kuzey Avrupa’da yasiyorum ve dort cocugum var. Ilk hamileligimde, bir “ses” bana cocuklarimin benim olmadigini soyledi. Sadece benden olacaklardi. Bu cocuklar kimseye ait degil. Cok yakin bir zamana kadar  dunya disi canlilar da olabilecegi konusunda bilgim yoktu. Geleneksel ( alisilagelmis*) dunya yasami kurallariyla yasamaya zorlanan 9 yasindaki kizim cok ozel bir kiz cocugudur. Bana, neden birseyleri kendi istedigi gibi yapmasina izin verilmedigini soruyor. Cathy’nin sifalandirici yetenekleri  var ve suya dunya disi bir dilde sifa verici sozler soyleyerek suyu temizledi ( saflastirdi*). Suyun gercekten de daha sonra farkli bir tadda oldugunu farkettim. Yildiz dilerinin Evrenin disinda bir yerden oldugunu soyluyor. Cathy dunya disi dillerde mesajlar aliyor ve ona ne dediklerini anliyor. Bunlarin onemli oldugunu soyluyor. 

Cathy’nin iddiasi ne kadar sasirtici gorunse de, Kuzey Avrupa’dan bir bilim kadini suya enerji yuklemenin yollarini  arastiriyor ve bunun nasil mumkun olabilecegini acikliyor. 

Suyla ile ilgili calismalar yapan isvecli Dr. Ohlson soyle ifade ediyor:

“ Bir bilim insani olarak, su arastirmalarimda calismis oldugum sipiral formasyonlar, suya tekrar enerji yuklemek, suyu sifalandirmaya, yeniden sarj etmeye yardim ediyor ve enerji alanini, aurayi guclendiriyor. Sifalandirma, ister inanin ister inamayin, hucresel bir duzeyde calisiyor. Ellerimden gelen sifa, proteini gen P53'e baglamayi etkiledi, ki bu genlerin acilip kapatilmasinda rol oynuyor. Dogru kullanildiginda, bu dunyamizi yeniden insa etmek konusunda  insanlik icin cok buyuk bir mutluluk olabilir.

Japon bilimadami, Masaru Emoto, cesitli bilimsel testlerle, kristal yapisini ve belirli tipte muzik, dua ve niyetlerle suyun programlanabildigini, nasil aritilip ve degistirilebildigini ispatlamisti.

Caty'nin Tanri'ya bakis acisi:

Cathy’nin annesi devam ediyor:

“Cathy Tanri kelimesini yanlis kullanildigini soyleyerek kullanmiyor. Ona “GUN ISIGI” nda  Ikamet eden (varolan) “VARLIK” diyor.  O “ DUNYA USTU” bir varlik. Gun Isigi, hepimizin yaratildigi (dogdugu) yer. Tanri ne erkek ne de kadin. Cinsiyeti yok.(Aasma: Benzer mesaji ben almistim ve butun egitimlerimde ayni seyi soyledim. Eklemeden gecemedim.) Bu Varlik ISIGIN ve SEVGININ  tohumunu ekti, ve burasi isik ve meleklerin yasadigi yer. Cathy’nin ona rehberlik eden ve ogreten “yardimcilari” var. Bu varliklardan birinin adi  “Emenoke” disi ve mavi renkli, hic saci veya kulaklari yok; gozleri insan gozu gibi sadece daha buyuk. Yesil rehber erkek. Gun Ulkesinden (boyutlar) rehberlerinin ona soylediklerini anlamasina yardim eden bir yardimcisi var. 

"Arkadaslarim hep burada" diyor.

Bilgi:

Cathy’nin Dunya disi ruh arkadaslari ona bilgileri yedi kitapta verdiler (gercek kitaplar degil, ancak onlari en iyi bu sekilde aciklayabiliyor).

-Kirmizi kitap, yaratilis ve kokenlerimiz (baslangic*) hakkinda.

-Kahverengi olan, degisik gezegenler ve oralardaki yasam hakkinda.

-Acik yesil olan, doga ve bitkilerle ve hayvanlarla nasil iletisim kurabilecegimiz ve dogayi anlamamiz hakkinda.

-Koyu yesil olan, beden hakkinda, gercekten nasil calisiyor ve onu nasil gelistirebiliriz.

-Mavi kitap, isik ve gercek hakkinda.

-Kizil-kahve kitabi henuz acamiyor, cunku 1700’lerde bir dragon ondan anahtarini almis.

-Siyah kitap karanligi ve kotulugu anlatiyor ve cok tehlikeli.

Butun kitaplar onemli bilgiler iceriyor. 

Cathy, tercuman araciligi ile Skype'den konustu ve sorulari cevapladi.

Okullar, egitim sistemi- Yanlis olan ne?

Cathy:

“Okullarda ogretilenler hatali (*dogru degil). Sizi bir bilgisayar gibi programliyorlar ve isiginizi kapatiyorlar. Sistemin iyi hic bir yonu yok.

Cocuklar programlaniyor, ogretmenler sadece onlarin tuslarina basiyor. Cocuklar zaten gerekli bilgileri biliyorlar, ancak cocuklarin bu bilgileri genisletmesi ve tamamlamasi icin izin verilmiyor cunku durup baska bir sey yapmamiz gerekiyor.

Okullarda bilgi belirlenmis ve sabit. Okul programlari bir virus gibi, icimizde olanlari yok ediyor ve bilgisayar gibi oldugumuz zaman, ki bu eski, buyudugumuzde, bizi bitirecekler. Baslangicta  ( * cok kucukken) sahip oldugumuz bilgilere ulasabilme imkanini kaybediyoruz.

Ancak egitim, bunun yapilmasi icin kullanilan yollardan sadece biri. Icimizdeki oz, asiri stresle, bircok isi ayni anda yapmak zorunda kalmakla, az uyku ve cokca kaygi ile yok edilebilir. Biz cocuklar, goz gore gore tahrip ediliyoruz.”

Insanligin Potansiyeli Nedir?, Hayal gucu ve Birseyleri Gerceklestirebilmesi Mumkun mu?

Cathy:

“ Hersey mumkun.”

“Insanlarin, arzuladigi herseyi yapabilecegini bilmesi lazim. Cocuklar hayal guclerini kullanarak oyun oynadiklarinda, o sadece hayal gucu degil. Onlara sunu veya bunu yapamazsin diyerek durdurdugumuzda, bu onlarin, onu gercege cevirmelerini engelliyor.”

“Hayal ettikleri gercek olabilir. Su an hayal diye adlandirdigimiz gercek olabilir. Mumkun degil diyoruz, ancak hersey mumkun. Inanmamiz gerekiyor, o zaman bu kapasiteye sahip olacagiz. Yapabileceklerimizi yeniden kesfedersek, tam potansiyelimize erisebilecegiz.”

Insanligin Kendine Inanmasi Gerekiyor:

"Bu cok zor, cunku oncelikle, inanmiyoruz, sonra inansak da hala bazi suphelerimiz oluyor ve bu bizim bu potansiyele ulasmamizi engelliyor. Bunu yapabilmemiz icin kendi icimizde oyle bir noktada olmaliyiz ki ic yuzumuzle (kendi gercegimizle) baglanti kurmaliyiz."

“Bunu gerceklestirebilecegimiz belirli bir zaman var, ve eger bir kisi yaparsa, bu obur insanlara da yayilacak, bu sekilde baslayacak. Ama ne zaman baslayacak bunu size soyleyemem.”

Cathy, yildiz cocuklarin simdiki zamanda neden bu gezegene geldigini soyle anlatiyor:

“Yildiz cocuklar bizlere yol gostermek icin geldiler. Onlar sureci baslatacak kisiler, insanligin geri kalanina uyanmasi icin yardim ediyorlar.”

Cathy, kendisinin 'Aksam Ulkesinden' oldugunu soyluyor, tekamul etmemize (*evrim gecirmemize) yardim etmek icin gelmis. Amacini basari ile tamamladiginda 'Gunduz Ulkesine' gidecek. 

"Gunduz Ulkesinde yasadik zaten, ancak daha fazla deneyim kazanmak istedigimiz icin, bu dunyaya geldik" diyor.

Onunla Baglantida olan Varliklar, Emenoke gibi, baska bir gezegende yasamiyorlar. “Evrenin ucundaki” Beyaz Isikta yasiyorlarmis. 

“ 'Isik kure' bizi korumak icin gonderildi. Erkek kardesimin onu koruyan mavi kuresi var” diyor Caty.

Mary :Kardesinin ogretmen olacagini soyledin…Nasil olacak? 

Cathy:Benim ogretmenim olacak, ben ve o da evde egitilecegiz, boylece gercek bilgiyi koruyacagiz.

Marry:Rehberleriniz size ne ogretiyorlar? 

Cathy: Bana degisik bilgiler ogretiyorlar ki ben de buyuklere ogretebileyim. Tehlike su ki, bu degisebilir ve boylece gercek bilgi kaybolabilir. O zaman yildiz cocuklarla dalga gecerek veya onlara inanmayarak, insanlarin akli karisacak ve kendilerini kaybolmus hissedecekler. Bir cok 'Yildiz Cocuk' egitimle tahrip edildi.

Mary: Dunyada su an kac tane yildiz cocuk var?

Cathy:Dunyadaki cocuklarin yuzde 40 ya da 50'si yildiz cocuk. Ancak bu cocuklarin cogu kaybedildi (*sanirim egitimle tahrip edildi anlaminda diyor) ve bunlardan sadece yuzde yirmisi kim olduklarini hatirlayacaklar.

"Uyanmaliyiz!"

“Varliklar uyanmamizi ve gercegi oldugu gibi gormemizi, gercekten ne kadar guclu oldugumuzu anlamamizi istiyorlar. 'Gun Ulkesinden'  ve 'Aksam Ulkesinden' bazi bireyler insanliga uyanmasinda yardim etmek icin geldiler.

 Buraya yardim icin gelmek cok tehlikeli cunku gecmis yasam hafizalarimiz dogum sirasinda silinebiliyor ve bunun bazisi da toplum ve egitimle, icki ve uyusturucularla silinebiliyor. Buraya gelenler bu tehlikelerin bilincinde ama hala gelip yardim etmek istiyorlar. Bizler tam olarak henuz uyanmis degiliz”.

Mary:Nasil uyanabiliriz?

Cathy:Enerjimizi artirabiliriz, cunku henuz gerekli enerjiye sahip degiliz; bu enerji bizden calindi.

Mary:Enerjimizi nasil koruyabiliriz?

Cathy: Su anda enerjimizin sadece yude besine (%5) sahibiz. Yuzde bir bucuga ( %1,5 )ihtiyacimiz var.

Mary: Bu enerjiyi nasil artirabiliriz?

Caty:Kucuk seylere kizmamaliyiz. Mobil telefonlarla uzun suren konusmalar yapmamaliyiz.

Beyaz seker yememeliyiz. TV seyretmemeliyiz. Mikrodalga firin kullanmamaliyiz. Kablosuz internet kullanmamaliyiz. Onumuzdeki bes yil icinde bu gezegende cok onemli bir sey olacak. Anne babalarin artik bizi dinlemesi lazim. Ebeveynleri egitmemiz lazim.

Cathy bana dunyadaki amacinin kendi ailesini uyandirmak oldugunu  ve erkek kardesini korumak oldugunu, cunku erkek kardesinin insanlik icin onemli oldugunu soyledi.

Bununla, onun (erkek kardesinin) buyudugunde kendi ogretmeni olacagini ve buna karsilik insanligi uyandirmaya yardim edecegini demek istedi. 

Cathy, daha sonra benim icin:"Mary BUYUK kulaklara sahip. O dinliyor. Bir cok yetiskin insan, dinlemiyor" demis.

Kaynak : Suyu Sifalandirabilirim : Bir Yildiz Cocuk Konusuyor ( I Can Heal Water: A Star Child Speaks.