04:01 -
Zihin Kontrolu,Zihin Kontroluyle Insanlari ve Toplumlari Sekillendiriyorlar,Zihnimizle Oynadiklarinin Kanitlari
No comments
Zihnimizle Nasil Oynadiklarinin Ispati..11 Eylul Bir ilizyon muydu?
2000'li yillarda yapacaklarini 1970'li yillarda bile filmlerle, dizilerle, tv programiyla zihinlere kazimislar. Zihinlerimizle oynayarak bizimle dalga gecer gibi, acik acik planlarini gerceklestiriyorlar ve hayatimizla oynuyorlar.Bu videodakiler sadece buz daginin gorunen kismi. Ya gorunmeyen kisminda ne var? Zihin kontrolunu en cok Hitler kullanmisti. Sonrasinda Amerika ve Rusya'da uygulanmaya baslanmis. Simdilerde bircok devlet yillardir bilinc altina kodlama yaparak zihinleri kontrol etme metodunu kullaniyor. En buyuk araclari da; medya, sinema ve televizyon.
Turkiye'ye zihin kontrolu ilk defa 1980 darbesinden itibaren kullanilmaya baslandi. 2002'den itibaren ise, tam da abd'deki yontemiyle acimazsizca hayata gecirildi. Halk uzerinde; televizyon ve gazeteler araciligi ile sistemli bir sekilde zihin kontrolu uygulanarak, toplum tek tiplestirilmeye calisildi ve bir partinin yararina ulke kutuplastirildi. Oyle bir algi olusturuldu ki; halk gordugune bile inanmamaya basladi. Tepkisizlesip, ahlak degerlerini hice sayan tembel, calismayan ve sadakayla gecinen yeni bir tip insan yaratildi. 'Caliyor ama calisiyor' algisi ahlaki degerlerin nasil coktugunu anlatan guzel bir ornek. Toplumda zihin kontrolu ile hirsizliklarin ve suclarin, hos gorulmesi saglandi. Eger buna son verilmezse, insanlar neyin yanlis neyin dogru olduguna karar veremez duruma gelirler. Normal gunluk islerini bile yardimsiz yapamaz hale gelirler. Zombilesirler...
Bu yuzden de medyanin zihin kontrolune alet edilmesine son verilmesi gerekiyor.Ya da onlara en guzel cevabi biz verebiliriz. Evlerimizden tv'leri sokup atabiliriz. Teknolojiyi hayatimizdan cikarip dogaya acilabiliriz. Yada kontrollu kullanmayi ogrenebiliriz. Aksi halde bize bicilen rolu oynar, onlarin belirledigi hayati yasar ve ot gibi oluruz.
Bu video ingilizce hazirlanmis ama ingilizce bilmeseniz bile goruntulerden, neler anlatilmaya calisildigi belli. Kisacasi 1970 yillardan beri duzenli bir sekilde filmlerle subliminal mesajlar kullanilarak 11 Eylul'un olacagina insanlar inandirilmis. Boylece 11 Eylul oldugunda hazir olan zihinler haliyle, sartlanmis gibi, sorgulamadan inanmislar. Videoya gore aslinda binalara carpan herhangi bir ucak yok. Evet yakinindan ucak gecmis ama binalara carpmadan. Ikinci bir ucak goren hickimse yok. Tam, ucak binanin arka kismina dogru ucarken, binada patlamalar oluyor. ilizyon gibi. Ucak arkadan gecip gidiyor ama binada patlama olunca insanlar ucak carpti saniyor. Onceden bilgisayarda hazirlanmis kurgu ucak carpma videolari hemen tv'lere ve tum dunyaya servis ediliyor. Boylece insanlar gordugu bu videolara inaniyorlar. Isin ilginc yani ise bu isin icinde oldugu varsayilan bir medya grubu sokakta o anda iki kisiyle roportaj yapiyor. Bu kisiler ucak carptigini gordugunu soyleyen tek iki kisidir. Tum dunyaya surekli bu iki kisinin roportaji servis ediliyor. Digerleri gosterilmiyor. ilk izlenim cok onemli oldugundan, hep ayni kisiler konusturuluyor. Bu da o roportajin bir kurgu oldugunu gosteriyor. Cunku farkli kanallara konusan farkli kisiler ucak gorduklerini ama ucak carptigini gormediklerini soylemislerdir. Zaten ne ucak nede carpma olmadigini soyleyenlerin roportajlarida hic yayinlanmamis.
Isin diger bir ilginc yani ise, ayni gun baskan Bush bir okulda ziyarettedir. Bir sinifta verilen dersi kenardan sessizce izliyor. Yuz ifadelerindeki gariplikler bir yana, ogretmenin ogrencilerine tekrar ettirdigi kelimeler cok ilginc. Kelimeler tekrarlanirken Bush'un yuz ifadeleri degisiyor.
O kelimeler sunlardir:
Ucak, carpma, celik, ucmak, oynama
Okuma bitince, Bush'un korumasi yanina gelir ve kulagina Amerika saldiri altindadir der ve Bush'un yuzundeki rahatlama dikkat cekici.
Yine meydana gelen bu olaylarin tamaminin uliminati kartlari denilen kartlarda, onceden cizilmis olmasi ve 20 dolar paranin katlaninca yine ayni sembolik olaylari resimlemesi daha da ilginc.
Insan ister istemez soruyor kendi kendine; Nasil bir oyunun icindeyiz biz?
0 yorum:
Yorum Gönder