13:40 -
Astral Seyehat Nasıl Yapılır,Biz Kimiz ve Niye Buradayiz? Beynimizin Evrenle Baglantisi,Boyutlar,Insan ve Dunya Uzerindeki Ley Hatlari,Kalp Gozu Nedir?,Olum Sonrasi Neler Olur?,Ucuncu Goz
12 comments
Merak Edilenler - Soru ve Cevaplar
Gobeklitepe konusunu yazmistim ben. Tamami ortaya cikarilsa, orda kullanilan teknoloji cok sasirtacak. Yildizlari ve gezegen hareketlerini hesaplayan, gun ay ve yil ve haftayi hesaplayan, gunese odakli bir astronomik alan insa edilmis. Simdiye kadar bize ogretilen tas tevri tunc devri yalanlarini cokertiyor gobekli tepe. Bes-alti bin yillik tarihi anlatiyorlardi oysa gobekli tepe 12000 yillik. Ondan daha eski tarihi yerler ve belgelerse ortaya cikacak.Tarih kitaplarini degistirmek zorundalar.
Soru: Istanbul'daki garip koku ne olabilir?
Havadan atilan kimyasallarin kokusudur. Uzerinizde bakir ve altin takilar tasiyin. Yediklerinize ve ictiklerinize dikkat edin. Su donemde hastalikli hayvanlarin etlerinin ucuz yollardan bilerek Turkiye'ye ve musluman ulkelere sokuldugunu gordum. Tavuklar uc dort haftada hizlica antibiyotikle buyutulup kesiliyor. Onkarda cok kanser yapan etkiler var. Bunlar, insanligi nefsiyle vuracaklar. yemek nefsiyle. Zor gunler yasiyoruz cunku uyanisi engellmek icin cildirmis durumdalar. Her pislikleri aciga cikmaya basladi. Hem dozaji hem saldirilari arttiriyorlar.
Soru: Merhabalar marslı filmini izlediniz mi bilmiyorum ama filmde nasa'nın halka her yaptığını haber veren , halka hesap vermek zorunda olan, insanlığın yanında bir kuruluş olarak gösterilmekte, sürekli canlı yayınlarla yaptıklarını halka an be an açıklayan bir kuruluş izlenimi verilmekte, ve bütün araştırmaları fizik beden üzerinden... 140 milyon mil öteye astronotuna ulaşılmak için çaba gösteriyor olarak görünmesi sizin için mantıklı mıdır? bu konudaki bilgilerinizi merak etmekteyiz marsla ilgili ve nasa ile ilgili bir yazı hazırlasanız süper olabilir bizler için ...sevgiler
Onlarin yaptigi filmlerin tek amaci, subliminal mesajlarla bilnc altina kodlama yapma, rakam, resim ve sembollerle bilinc altini istedikleri gibi yonlendirme ve algi operasyonu..marsli filmini izledim. inanin hollywood hicbir filmi insana bir faydasi olsun veya egitim amacli yapmaz. Hepsinin arkasinda yahudi zenginleri var. Filmleri, bilgisayar oyunlarini ve muzikleri beyinleri yikamak, sekillendirmek birer robota donusturmek icin yapiyirlar. O filmi izledim evet orda sanki her bilgiyi halka bildirmek prensipleriymis gibi bir hava estiriyorlar..Oysa tam tersi. hHicbir bilgiyi paylasmiyorlar. 20 -30 sne sonra isine yaramayan bilgileri millete sunuyorlar. Halk da nasa bilgi veriyor diye seviniyor. Oysa o bilgiler en az 30 yillik eski bilgiler.
Son yillarda ki uyansitan dolayi, insanlarin nasaya guveni yok oldu. Artik herseyi gizlediklerini biliyor cogu insan. Bu yuzden o filmin o sahnelerini yapmislardir. Bilinc altlarina, nasa isini iyi yapiyor, halki dusunuyor, birsey gizlemiyor mesajini yollamak icin.. Onlardan gelen hic bir bilgiye zerre kadar guvenim yok. Bundan sonra gizlenen ve yasaklanan bir cok bilgi belge ve sir ifsa olacak. Simdiden kendi prestijlerini kurtarmak icin algi operasyonuyla bilincleri etki altina almaya calisiyorlar. Yemezler.... bir bes on sene icinde gokyuznde binlerce dunya disi varliklara ait gemiler aniden gorununce, ne diyecek bunlar insanlara..?.. Ne diyecek bu hukumetler, din adamlari?. Bunu cok merak ediyorum iste. Umarim o gunleri gorurum.
Sizde icind nasa kelimesi gecen film yada bilgiye hep sorgulayarak bakin..Yalanlarla dolu bir dunyada yasiyoruz. Etrafimizda dogruyu soyleyen kimse yok maalesef. Fakat hepsi degisecek..
Soru: Sizin gibi deneyimleyemediğim için çoğu şeyi, boyutlar hakkında bir sürü anlayamadığım şey oluyor, eminim ki benim gibi bu 4 boyuta geçme ve beşinci boyuta geçmenin ne olduğunu kavrayamayanlar vardır ,bizleri biraz daha aydınlatabilirseniz çok sevinirim.
Görevli olanların görevleri daha spesifik haller mi alıcak yoksa sadece varlıklarıyla mı insanlığa yardım edicekler ve aydınlatıcaklar , yani mesela şifacılar mı çıkıcak, yaradılışın aslını anlatan kişiler mi olacak, savaşçılar mı olucak, enerjimizi kullanmayı mı öğrenmiş olucağız? tam olarak görevliler dediğiniz kişileri neler bekliyor?
Gorevlilere gelince; Bazi gorevliler sadece burda fiziken bulunmakla karanligi aydinlatiyor, bazilari sifaci, bazilari bilgi aktarici, bazilari medyum, bazilari bilim adami ve kesifler icin burdalar. Bazilarida Mehdiyete hizmet icin burdalar. Bazilarida rehberlik icin. Mesela ben bilgi aktariyorum. Ogretmen, rehber konumunda. Zaten meslegimde ogretmenlikti. Bilgi akisi baslayinca ben yaziyorum. Ama cogunlukta bana yonlendirilenlerin yonunu bulmasi icin rehberlik ediyorum. Cunku degisimden haberleri olmayan, kendini deli sanan yada cin carpmis, seytan musallat olmus diye kandirilan bir suru yolunu kaybetmis gorevliler var. onlar bana cok yonlendiriliyor.Gorevimi ve tum gorevlileri seviyorum. dunyadaki tum duzeni sevgiyle degistirecegiz. ve oyledir. aminGörevli olanların görevleri daha spesifik haller mi alıcak yoksa sadece varlıklarıyla mı insanlığa yardım edicekler ve aydınlatıcaklar , yani mesela şifacılar mı çıkıcak, yaradılışın aslını anlatan kişiler mi olacak, savaşçılar mı olucak, enerjimizi kullanmayı mı öğrenmiş olucağız? tam olarak görevliler dediğiniz kişileri neler bekliyor?
Gökyüzünde binlerce dunya disi varliklara ait gemiler görününce yapılması gerekenler nelerdir? bu varlıklar negatif mi pozitif varlıklar mı insanlık için? sonrası insanlık için nedir? birlikte yaşamayı öğrenmek mi? düşüncelerinizi ve öngörülerinizi merak etmekteyim.
Dunyada nasil iyi ve kotuler varsa, dunya disi varliklardan da iyi ve kotuler var. Evrenin olusumu zaten iki kutup uzerinedir. Biri olmadan digeri olamaz. Onemli olan ozgur iradeyle dogru tarafta olmaktir. Gokyuzunden gelen isikli cisimler genelde iyi. Isik halinde oluyorlar veya gokkusagi, beyaz isik gibi isiklari var.
Grimsi buyuk ve matelik kucuk gemilere karsi temknli olmak lazim cunku cogu yeraltindaki negative bir irka aittir. Yer altindaki grilerle ve reptilian irkiyla calisan ulkeler var. Onlardan teknoloji alip karsiliginda insan deneyleri yapilmasini ve hybrid cocuklar uretilmesine izin veriyorlar. Bu ulkeye ait gemilerde olabilir metalik olanlar. Su anda dunyada insan gorunumunde cok hybrid irklar var.
Bu gidisat kotu oldugu icin, ilahi program degisti. Dunyanin yukselisi ve baska bir boyutta yeniden dogusu gerceklesiyor. Dunya ilk defa uzerindeki varliklarla bu gecisi yapacak. Daha onceki yukselislerde insan irki yok edilerek yukselis yapildi. 26000 yilda bir yukselis oluyor. Insanli veya insansiz. Din kitaplarinda bahsedilen tufanlarin sebebi budur. Dort defa reset gordu dunya. Su an besinci irk insasi basladi. Bu besinci irk , ucuncu boyuttan kurtulanlarla devam edecek. Ucuncu boyut korku ve siddedin, egonun, savaslarin oldugu boyuttur. Din boyutudur. Kole patron boyutudur. Kendimizi, nefs dedigimiz egolardan arindirirsak, ucuncu boyuttan kopariz ve ucuncu boyuttaki dunya hayatinin anlami degisir bizim icin. Maddi ve fiziksel seyler artik bizi mutlu etmez. Para, araba, ev, mal, mulk, sehvet, hirs, is, gereksiz olur. Sevgiye odaklaniriz. Birlige, beraberligie, hayvanlarin ve doganin korunmasina.. iste bunlar ucuncu boyut realitesinden koptugumuzun ispatidir. Sonrasi dorduncu boyuttur. Ruhsal ve bilincsel olarak degisim baslar. Farkindalik artar, soylenen yalanlar anlasilir. Hisler kuvvetlenir. Enerji bedenin kesfi ve bazi ozel yetenekler kesfedilmeye baslanir. Ruyalar degisir, astral yolculuklar baslar. Kulaklar cok duyarli olur ve normal insanin duyamadigi sesleri duymaya baslarsiniz. Bilgi acligi cekersiniz surekli arastirma, sorgulama ve ogrenme meraki baslar. Bunlarda dorduncu boyut realitesidir. Kendinizi bu sekilde besinci boyuta hazirlarsiniz. Besinci boyutta ise bedenin fiziken agirlasmasi azalmaya baslar. Hafifleme ve hareket kaabiliyeti artar. Yercekiminin azaldigini hissedersiniz. Meditasyon veya zikre gerek kalmadan kolayca transa gecilebilirsiniz. Imgelemeyle dunyayi, hayati degistirebilirsiniz. Istekleriniz daha cabuk olmaya baslar. ( pozitif odakli istekler,) Beden yavas yavas eteriklesmeye baslar. Dunyadaki her aciyi, her sevinci hissedersiniz, duyarsiniz. Hayvanlarla, insanlarla ve bitkilerle telepatik olarak konusmaya baslarsiniz. Icinizden gelen sesi daha cok duyar ve onunla sohbete baslarsiniz. ( su anda aklima deli diye akil hasta esine kapatilanlar geldi. Onlarin hicbirisi aslinda deli degil. Onlar cok zeki ve besinci boyut ve ustundeki boyutlari cok cabuk kesfetmis ustatlardir, Malesef dunyaya uyum saglayamadiklari icin insanlar tarafindan ilaclarla olume terkediliyorlar, Onlara cok uzuluyorum. Onlar bir ciddiye alinsa, dinlense inanilmaz bilgiler elde edilir. )
Soru: Merhaba, Profilinizde nur topundan bahsetmissiniz. Ilgimi cekti bunu biraz daha aciklar misiniz?
Bir bebek dogdugunda , nur topu gibi bir kizin yada oglun oldu derlerdi. Nur topu olayi oylesine soylenmis bir soz bile olsa aslinda gercektir. Nur demek isik demektir. Isik zaten enerjidir. Bizler yaradandan gelme kucuk nurlariz, isik tozlariyiz. Ondan geldik ona gidecegiz. Evrendeki herseyde O'nun izi vardir. Hersey canlidir ve bir evrimlesme icindedir. Hareket halindedir, titresim halindedir. Enerjidir.
Gelelim nur topuna. Insan ruhu kucuk bir tenis yada pinpon topu buyuklugunde nurdan yani isiktan olusmustur. Bu isik topu her ruhun tekamul seviyesine gore buyuk veya kucuktur. Alim veya evliyalarin isigi daha buyuk. Peygamberlerinkine bakamayiz, zarar gorur eririz. Allah katinda yukseldikce isigimiz dahada buyur. Bizler dunyaya dogum yoluyla gelmeye karar verdigimizde, isiktan dar bir tunelden gecerek geliriz. Anne karnina yerlesince dogum animizda da yine garip bir sekilde musambanin kiristirilmasi seklinde benzer bir ses esliginde zar dedigimiz perdeyi yirtarak bu tarafa geceriz. Gozlerimizi acariz. Nur topu gibi dunyaya inmis oluruz. Aslinda bebegin kalbi olustuktan sonra o nur topu yerine yerlesir ve bilinc olarak yasar. Hem perdenin bu tarafini hemde diger tarafini ayni anda yasar, duyar ve gorur.
Bu inannilmaz bir duygudur. Birgun bunlari yasadigimizi hatirlayacagiz.
Demin kalpten bahsettik ya. Nur topunun birlestigi yer kalbimizdir. O nur topu yaraticidan kopmadir. Onun parcasidir. O yuzden biz kalbimizle severiz. asik oluruz. O yuzden insanlara iyilik yaptigimizda, yardim ettigimizde kendimizi iyi hissederiz. Ozur diledigimizde, af ettigimizde hafifleriz. Cunku sevdikce kalpteki nur buyur. Sevgi, affetmek, yardim etmek, empati gibi duygular kalpte yasanir. Kalbin duygularidir. Bu duygularimiz cogaldikca, biz sevdikce yaraticiya daha cok yaklasiriz, onu daha cok bizimle hissederiz. Cunku Allah sevgidedir. Sevginin oldugu her yerdedir. Kalp sevgi demektir. Sevginin yesermedigi kalpte ise Allah barinmaz. Bu yuzden kalp gozuyle gormek, kalple sevmek, kalp diliyle konusmak ve kalp kulagiyla dinlemek lazim
Soru: Beynimizin evrenle baglantisini anlatir misiniz?
Beynimiz tum egolarimizin, anilarimizin biriktigi alandir. Bizi evrene baglayan merkezdir. Evrende ne varsa beynimizin icindedir. Beyin biyolojik bir bilgisayar gibi calisir. Ne dusunursek bize, onunla ilgili resimleri gosterir. Dusuncelerimiz temiz degilse, gelen resimler ve bilgilerde temiz olmaz. O yuzden kin ve hasetle yatip, kabuslarla uyandigimizda sikayet etmeyelim. Evrendeki tum varliklardan yayilan negatif veya pozitif titresimler evreni sekillendiriyor. Dunyanin etrafindaki manyetik enerji duvari, bizlerin dusuncelerine gore sekilleniyor. Pozitif dusunceler gonderdigimizde o manyetik duvar pozitif enerjiyle gelisiyor ve bize yansimasi da guzel oluyor. Ama gonderdigimiz negatif dusunceler o manyetik duvari negatiflestiriyor ve bize yansimasi kotu oluyor. Sistem bir su dongusu gibi calisiyor. Evrimlesmede tipki bir su dongusu gibi calisiyor. Tekamul de.. Ilahi sistem mukemmel calisiyor. Iste bu degisimler surekli beynimize de kayit oluyor. Sonra da beynimiz dusuncemize uygun verileri, kayitli yerden bulup bize gosteriyor. Bu da ruya, hayal, kabus, vizyon diye tanimlaniyor.
David Icke'nin beynin evrenle baglantisini anlatan su yaziyi cok begeniyorum:
( Biri konuşsa hemen hissediyorum. Bu titreşimsel bir iletişim. Mesela, seninle aramızda bir sessizlik var, sen bana birşey söylediğin zaman benim beynim onu deşifre ediyor. Bu titreşimsel bir iletişim. Kuvvetle hissettiğim birşey var, bunu sadece insanlar duymuyorlar, bu bilgi sürekli olarak sirkülasyon yapıyor.
Bir radyo istasyonu için bir röportaj yaparsan 100.000 kişi dinler, ama o bilgiyi taşıyan yayın frekansı etere geçer ve o radyo röportajını dinlemeyen kişiler tarafından da bilinir. Yani onlara titreşimsel bir seviyeden geçer.
beyin biyolojik bir bilgisayar gibi. ensesinden bir kabloyla internet agina bagli bir bilgisayar gibi. googleden nasil bilgi sorgulama yapiyorsaniz, dusuncemizlede istedigimiz bilgiyi evrende sorgulayip, ona uygun titresimleri vizyon, ruya, his, durugoru veya sesli mesaj olarak alabiliyoruz. Beynimiz bir anten gibi calisiyor. Evrendeki kayitli tum ses, dusunce ve resim titresimlerini veri olarak cekiyor. Duygu ve dusuncelerimiz, inanclarimiz bu verilerde secicilik yaparak, bize uygun olani bize yansitiyor. Yani inaclarimiz,mduygu ve dusuncelerimize gore bize gelen verileri belirleyebiliyoruz.)
beyin biyolojik bir bilgisayar gibi. ensesinden bir kabloyla internet agina bagli bir bilgisayar gibi. googleden nasil bilgi sorgulama yapiyorsaniz, dusuncemizlede istedigimiz bilgiyi evrende sorgulayip, ona uygun titresimleri vizyon, ruya, his, durugoru veya sesli mesaj olarak alabiliyoruz. Beynimiz bir anten gibi calisiyor. Evrendeki kayitli tum ses, dusunce ve resim titresimlerini veri olarak cekiyor. Duygu ve dusuncelerimiz, inanclarimiz bu verilerde secicilik yaparak, bize uygun olani bize yansitiyor. Yani inaclarimiz,mduygu ve dusuncelerimize gore bize gelen verileri belirleyebiliyoruz.)
Soru: Aasma hanim biz kimiz ve niye burdayiz?
Tekamul icin burda olanlarimiz var ve onlarin tekamulu icin yardim amaciyla gelenler var. Ben bunlara gorevliler diyorum. Isteyen alim, evliya veya melek diyebilir. Kendisi nasil rahat edecekse. Cunku sekilciligi egoya donusturenlerimiz olabilir hala. Hepimiz dunya yasaminda bir ruyadayiz aslinda. Ilizyondayiz. Var oldugunu sandigimiz evimiz, arabamiz, yatagimiz tamamen birer resimden ibaret. Beynimiz cevremizdeki bu seyleri titresimlerine gore algilayip bize birer resim halinde gosteriyor. Bizde onu gercek saniyoruz. Yani ev, para, mal, mulk, araba icin kole gibi calisirken aslinda birer fotograf icin ugrasiyoruz. Hepsi birer hic aslinda. Hersey beyninin bize birer fotograf gostermesi kadar basittir. Madem aslinda birer hic, o zaman ne icin savasiyoruz? Bizler buraya yiyip, icmek ve cogalmak icin gelmedik. Sevmeyi ogrenmeye geldik. Barisi, yardimlasmayi, korumayi ve 'Bir' olmayi ogrenmeye geldik. Olabildik mi? Hayir! Cunku biz butunun bir parcasi olan kardeslerken, bizi dinlerle, mezheplerle, renklerle, dillerle, sinirlarla ve irklarla ayirdilar. Sadece insan kardeslerimizle ayirmak yetmedi, hayvan ve bitkileride yok etmemizi sagladilar. Oysa biz bu dunyayi korumak ve birbirimizi kollamak icin soz vermistik. Verdigimiz sozleri unuttuk ve olum uykusunda, icinde bulundugumuz ruyayi gercek sanip izlemeye basladik. Olum uykusu dedigimiz bu yasamda bir kac senedir hizla uyanislar yasaniyor. Bu uyanislar ya ruyada yada gercek hayatta bize dokunularak yapiliyor. Dokunus perdenin diger tarafindan destekle oluyor. Dokunarak uyandiracak kisi, evliya, peygamber, alim, olmus bir akraba olabilir. El temasi ile oluyor. Uyandirilanlara ben oncu savascilar diyorum. Cunku onlar once kendileri uyanacak ve hatirlayacak, sonrada digerlerini uyandiracaklar..Gorevleri bu. Bu yuzden bazen aniden karsimiza tanimadigimiz biri cikabilir, ilginc bir sekilde elimize, basimiza yada omuzumuza dokunabilir..Buyulu dokunus diyorum ben buna. Uyanistan sonra zorlu bir egitim basliyor. Kitaplar, makaleler, web sayfalari, arkadaslar, yeni insanlar,resimler, semboller, filmler ve videolar. Bazi geceler melek yada evliyalar, isik topu olarak bizzat uyku halindeyken gelip mudahele ederler. Gerekli yuklemeleri yaparlar. Bu gorevlilerden bazilari eger rahatsizsa, ruya halindeyken ameliyat yada ne gerekiyorsa yapiliyor. Astral alemlerde ve boyutlarda gezdirilip, yerler gosteriliyor. Gorevlerini yapmalari icin tum egitimler bittiginde, ikinci bir dokunusla hersey hatirlattiriliyor. Ikinci dokunustan sonra insanlar kim oldugunu, neden burda oldugunu ve gorevinin ne oldugunu hatirlarlar. Is basi yaparlar. Tekamul sinavinda olanlari olum uykusundan uyandirmaya calisirlar. Dunya hayatinin aslinda bir yalandan ibaret oldugunu, ilizyon oldugunu ogretmeye calisirlar. Boylece uyanislar cogalir ve dogumlar gerceklesir. Uyanis arttikca dusunceler guzellesir. Dusunceler guzellestikce duzenler degisir. Savaslar biter, sinirlar kalkar, zalimler gider, farkliliklar biter. Sevgi ve Baris insa olur. Bizler iste bunun icin buradayiz.
Su anda dunyada insandan cok gorevli gelenler var. Gorevli gelipte uyanamayanlar geri donuyor ve yerine daha yuksek bilincle yenileri gonderiliyor. Degisim kacinilmaz. Simdiye kadar bilinen hersey, ters duz olacak. Bildigimiz, inandigimiz ve baglandigimiz hersey degisebilir. Bundan kurtulmanin yolu yok. Ne olursa olsun bu degisim olacak. Ne kadar zaman alirsa alsin. Ne cikarilacak savaslar nede saldiklari gazlar, hastaliklar engel olamayacak buna. Bu duzen degisecek ve tum dunya 'Bir' olmayi ogrenecek. Once Turkiye'den ve Orta dogudan baslayacak bu degisim. Sonra Afrika'da. Ozellikle Ortadogu ve Afrika gelecekte hem zengin hemde verimli topraklara sahip olacak. Col kurakliklari bitecek. Turkiye Anadolu'dan yeniden parlayacak. Gunes olacak muslumanlara ve Turk devletlerine. Yeni guc merkezleri Turkiye, Afrika ve Ortadogu olacaktir. Sistem dongusu yer degistirecek ve simdiki guc merkezleri tum statulerini en gec on seneye kadar kesin kaybedeceklerdir.
Soru: Bazen dusunuyorum eger gorevli isem diye. Gorevli oldugumuzu nasil anlarim? Korkmalimiyim?
Gorevli iseniz korkacak birsey yok. Egitim cogunlukta ruyada oluyor. Sonra uyanis arttikca hatirliyorsunuz ruyada ogretilenleri. Bilgiler, goruntuler gelmeye basliyor. Yapmaniz gerekeni yapiyorsunuz. Bu egitim boyunca hayatiniza giren kisilere ve soylediklerine cok dikkat edin. Bazen insan suretinde melekler ve peygamberler kisa sureli ani ziyaretler yapabilir. Siz anlamazsiniz o anda cunku izin vermezler. Ama sonrasinda akliniza dusururler ve yasan olayin aslinda ne oldugunu hatirlatirlar size.
Isik topu halindeki ruhumuzla uyku halindeyken manada ucarak istedigimiz yere ve zamana gidebiliriz. Hatta savaslara katilabiliriz, yardim edebiliriz insanlara. Ben ruya diye bildigimiz ama aslinda benim mana hayati diye tanimladigim uyku halindeyken suriyeli bir ailenin kacirilan iki cocugunu kurtardim. Kurban edileceklerdi. Mesela ruyalarimda hep hayvanlari ve cocuklari kurtariyorum. Bazilarimiz ruyasinda hep savasirlar, savaslara katilirlar. Insanlari kurtaririlar. Egitim verirler, ders calisirken gorurler kendini veya ogretmenlik yaparken..Boyle ruyalar gorenler gorevlilerdir. Gunduz dunya hayati dedigimiz madde tarafinda, gece ise perdenin obur tarafi dedigimiz mana tarafinda calisirlar. Kisaca gunduz dunyada gunes gece ise manada yildiz oluyorlar. Bu gorevliler mehdiyet ve sistem degisikligi oncesi ortam hazirlamak icin burdalar.
Soru: Dunya uzerindeki ve insandaki ley hatlari aynimi?
Dunyanin uzerinde belli noktalarda cok yogun enerjiler var. O noktalardan ley hatlari geciyor. Bu ley hatlarinin kesistigi noktalar uzerine tapinaklar veya piramitler, tas bloklar insa edilmistir. Kabede bunlardan biridir. Kabe dunyanin kalbidir. Dunyada olan bu ley hatlarinin aynisindan insanin uzerinde de vardir. Insan dunyanin kucuk bir modelidir. Bizdeki ley hatlarinin kesistigi noktalarda chakralarimiz var. Chakralarimiz enerji bedenimizin sarj olmasi icin donen carklar gibiler. Dunya'nin kalbi kabe ise; insanin uzerindeki kabe de kalbimizdir. Ha kabede kupun etrafinda donmussun ha kendi kalbinin etrafinda mevlana gibi donmussun ikiside ayni isi goruyor. Allah'i sadece bir yondeymis gibi dusunup o yonde durup namaz kilmak da bana gore yanlis. O heryerdedir. Her yondedir. Her yonde de ibadet edilebilir. Namaz kilarken, huzura cikiyorum deyip kibleye donmek ve O'nu sadece kiblededir diye dusunmek hatadir bence.
Soru: Ucuncu goz ile kalp gozu ayni mi?
Kalp gozu denilen sey, bas gozu, ucuncu goz veya ic goz...hepsi aynidir. Biz belli bir kivama geldigimizde gozlerimizi kapattigimizda bir ekran aciliyor. Renkler cok canli ve mukemmel. Ekrandan goruntuler, resimler gorulebilir, bilgiler okunabilir. Bazen okumalar net bazen bulaniktir. Bedenin enerji yukune gore degisir bu. Enerjimiz yeterli degilse goruntuler ve yazilar bulaniklasiyor veya kisa zamanda kayboluyor. Sanki okyanusun altinda yuzerken bir kagidi okuyormusuz gibi bugulu bir ekrana donusuyor. Ben buna insanin televizyonu diyorum. Merak ettigimiz birseyi sordugunuzda onun cevabi ekrana geliyor. Bir cesit internet sorgulamasi gibi. Bu yuzden nete baglanmak da denebilir. Hepimizin bagli oldugu evrensel bir enerji ve bilgi aginin birer tasiyicisi ve parcasiyiz. Mukemmel bir hediye bize yaratandan. Kullanmasini ogrenmek lazim.
Soru: Astral seyehat ile Tayyi-mekan ayni seymi?
Astral seyahat, yada tayyi mekan olayi bence ayni seydir. Farkli zamanlarda farkli isimler kullanilmis ama olay ayni. Bu olay tam uykuya dalma aninda oluyor. Once kulaklarda bir ugultu basliyor sanki suyun altindasiniz kulaklarda garip bir ses olur ya kafayi suya koyunca. Iste ona benzer bir ugultu. Sonra kalp alanindaki yesil chakramiz bir cark gibi donmeye basliyor hafif titreme oluyor ve govdenin ortasindan sanki kalp alanindan bir cengelle icinizden birsey cekiliyormus gibi havaya kalkiyorsunuz. Aslinda yataktasiniz hala ama o isik topu icinizden cikmis oluyor ve bilinciniz onunla. Yataktaki kendinizi izliyorsunuz yukaridan. Sonra duvarlardan gecerek yukseliyorsunuz gokyuzune ve yolculuk basliyor. Bazen ruh goturuyor sizi istedigi yere. (Astrallere perdenin digger tarafindan da destek veya mudahele olabiliyor.) Bazen siz yer belirliyorsun suraya gitmek istiyorum diye ve oraya gidiyorsunuz. Bazende bir kuvvet cekiyor size ve goturlup gezdiriliyorsunuz. Mekanlar, gezegenler, yerler gosteriliyor. Herkesin yasamasi gereken bir deneyimdir. Cok guzel bir duygudur. Butun insanlarda yapilmasi olasi bir yetenektir. Hepimizde mevcuttur ama aciga cikmasi saglanmalidir.
Ben butun boyutlarin ic ice olduguna inaniyorum. Hepsinin birer enerji perdesiyle ayrildigini dusunuyorum. Bizler dunyadaki yasamda, ruhsal yukselis yasadikca bu boyutlardaki enerji perdelerini bir bir asiyoruz. Yukseliyoruz. Yakin zamanda dorduncu boyut perdesinin kalkacagina inaniyorum. Bu yuzden olmus insanlari ve onlarin seslerini cok duymama ve gormeye baslayacagiz.
Soru: Olunce bize ne oluyor?
Bu soruya kendi yasadigim deneyimle cevap yazayim. Bir keresinde olen insanlara ne oldugunu ekrandan izledim. Ama kendim bilinc olarak da ordaydim. Tipki dunyadaki gibi agaclar, evler ve esyalar vardi. Orasi dorduncu boyuttu. Dunyada olen kisiler aslinda hala yasiyorlar sadece bedenleri bir elbise gibi eskiyor ve yok oluyor. Isik beden olarak kalan insan bir enerji perdesinden gecip diger tarafta kaliyor. Hatta bir sure oldugunu bile anlamiyor. Anladigi zaman, korkup panik olup, donmeye calisanlar gordum. Asiri dunya hayati bagimliligindan dolayi korkuyorlardi ve buda enerjilerini cok dusuruyordu. Bir kapanda gibi hissediyorlardi kendilerini. Sonra gokyuzunde isiktan bir delik acildi. Beyaz bir isik yayiyordu icinden. Bu tunel tipki bir girdap gibiydi, solucan deligi diye bildigimiz tunele benizyordu. Ordaki insanlarin bir kismini icine dogru cekti. Bir kismi geride kaldi sadece bakiyorlardir. Bendeki izlenim o anda, sadece isigi gorebilenlerin o tunele cekildigiydi.
Baska bir zamanda, bir depremde olmus bir apartman dolusu insan gordum. Hala tipki dunyada oldugu gibi yasamaya devam ediyorlardi. Tarlada calisip, yiyeceklerini yetistiriyorlardi. Dunya hayatindan farksizdi. Kacinci boyutta olduklarini hatirlamiyorum. Onlarla konustum. Hatta benim bulundugum boyuta gelip evimizi gezdiler ve tekrar kendi boyutuna donduler. Cocuklu ailelerdi.
Soru:Hep enerjiden bahsediyorsunuz. Bu kadar varligin yarattigi enerji nereye gidiyor?
Dunya uzerindeki tum varliklar birer enerji makinesi gibi enerji uretiyorlar. Bu enerjinin bir kismini gunluk yasamlarindaki aktivitelerinde kullaniyorlar, bir kisminida evrene yolluyorlar. Evrene giden enerjinin tamami free enerji olarak bize donusumu saglanabilir. O enerjiyle calisabilecek her turlu alet, araba veya elektrik uretimi yapilabilir. Tesla'nin insanlara anlatmaya calistigi sey buydu. Evrende hazirda bulunan bu bedava enerjiyi insanlarin yarari icin kullanima hazir hale getirmeye calisti ama guclu insanlar onu durdurdu. Bizler bir gun bu enerjiyi bedava kullanma imkanina sahip olacagiz. O zaman ne elektrik direklerine veya tellerine nede petrole ihtiyacimiz kalmayacak. Bunlardan elde edilen vergilerde kalkacaktir haliyle.Bazi ulkeler Tesla'nin projelerini gelistirip bedava enerjiyi kullanilabilir hale getirdiler. Ancak halktan gizliyorlar. Cunku devletler ve sirketler, elektrik ve petrolden cok para kazaniyorlar.
Soru: Hz Isa siyah mi?
Hz Isa'yi bir kac kez ekrandan gormustum. Orta boylu zayif, omuzuna kadar inen siyah duz saclari vardi. Kisa sakalliydi. Gozleri acik kahverengiydi. Kendi sahsi fikrim, Da Vinci'nin 'Son Aksam Yemegi' tablosundaki Isa portresi, gercegine cok yakindi. Benim gordugumde cok benziyordu bu haline.
Internette bazi kaynaklarda esmer bir dogulu hali oldugu, bazilarinda da siyah kokenli oldugu, bazilarinda ise acik kumral ve renkli gozlu oldugu anlatiliyor. Hangisi dogru bilemiyorum.
Bir kac aydir Hz isa bilinci kisisel akasamizda aktif oldu. Onu merak etme, ruyada gorme, onunla ilgili gercekleri sorgulama gibi davranislar icine girebiliriz. Bu sene onun yasamiyla ilgili cok sey ogrenebiliriz. O adeta icimizde yasamis gibi olacak. Cunku yasam bilgisi zaten bizde kayitliydi, ve onu anlamamiz, tanimamiz ve hissetmemiz icin aciga cikiyor. Evrenin baslangicindan beri yasanmis hersey bilgi olarak hepimizin dnasinda kayitli. Hepimiz birbrimizle ilgili herseyi biliyoruz ve birbirimizi taniyoruz. dna aktivasyonu arttikca bu bilgilere ulasma imkanimiz da artiyor. Hepimiz aslinda biriz. Birlikte aydinlanmayi bir ogrensek.
Soru: Buyu hakkinda bilginiz var mi?
Bu konuyla hic ilgilenmedim. Merak da etmedim ama bu tarz seylerin; negatif enerjinin, belli bir dusuncenin, sozlerle veya sembollerle baska bir kisi yada alana transfer edilmesi oldugunu dusunuyorum. Eger kisi sevgi kanalinda ise; gelen bu negatif enerjiler kendisine zarar vermeden bloke olur ve geldigi noktaya yansiyarak geri doner. Cunku sevgi titresimi en yuksek olan enerjidir. Hicbir negatif enerji ona erisemez ve onu yenemez. Sevgi yaraticinin saf enerjisidir.
Soru: Saclar negatif enerjiyi cektigi icin ortuldugunde koruma saglaniyormus diye duydum. Acaba islamda ortunme bunun icin mi var?
Gonderilen Islamda ortunme yoktur. Arap islaminda ve radikal yahudilerde vardir. Korunma manevi olarak yapilir. Maddesel bir ortuyle enerji halindeki bir tehlikeden kendini koruyamazsin. Maddesel ortu sadece maddeden gelebilecek tehlikeden korur. Manevi tehliklerden ancak manevi ortunmeyle korunabilirsin. Buda dualarla, imgelemelerle yapilan koruma duvarlari veya cemberleri ile olabilir.
Bence kuranda bahsedilen korunma ve ortunme ruhsal ortunmedir, ruhsal korunmadir. o zamanki bilincle yapilan yorumlarda hersey madde boyutu icin dusunulmus nedense. Oysa Kuran da bahsedilen bir cok sey manevi yasama yoneliktir. Ben bunu goruyorum Kuran'da.. Ruhsal yukselis baz alinmis.
Soru: Astral seyahatten geri donmeme durumu var mi?
Hayir. Oyle birsey asla olamaz. Soyleyenler bilgisizlikten soyluyorlar. Zaten astral seyehat yapabilen bir kisi bunun dogru olmadigini anlar ve bilir. Boyle bir soylem muhtemelen deneyim yasamamis olanlardan geliyordur. Bizler toplum olarak bilmedigimiz herseye korku ve negatif olarak yaklastigimizdan..buda ona benzer bir durumdur bence. Astral seyehatte yukselisde kulak uguldar, kalp alani cark seklinde donebilir, bir kancayla icinden birsey cekiliyormus gibi hissedilebilir ama cikis basladimi gerisi bildigin kanatlanip ucmaktir. Donus ise, nefes alip vermek kadar basit ve hizlidir. Gozlerini ac yeter. Hepimiz zaten derin uykudayken astral seyehat yapariz. Ama uyaninca ruyada ucmak olarak tarif ederiz.. Astral seyehat cok guvenlidir..guvenle yapilabilir..Korku hissi olmadan denenmelidir...
Soru: Buyu hakkinda neler biliyorsunuz? Nasil bozulur biliyor musunuz?
Buyu konusu hic ilgimi cekmemistir. Tamamen karanliga ait. Ama buyu diye bilinen seyin, iyi veya kotu, belli bir dusuncenin; sozle, resimle veya sembolle baska birine transfer etmek oldugunu dusunuyorum. Bu olay negatif enerji transferi olarak hazirlanmissa ve o kisi dusuk titresimde, stress altinda veya sorunlu bir insansa, onu etkiliyor dahada negatiflesmesini sagliyor, hasta hissettiriyor..
Eger kisi yuksek titresimde bir insansa, sevgi kanalindan besleniyorsa ve pozitifse, hazirlanan o negatif enerji transferinin hicbir etkisi olmuyor. Cunku yuksek titresim dusuk titresimi her zaman donusturur ve yok eder.
Ornegin sifa amacli ise etkisi daha cabuk olur. Ancak birilerini birlestirmek manasinda hazirlanmissa, ozgur iradeye mudahele oldugundan dolayi iyi bir sey degildir ve bedelini yapan da yaptiran da karma olarak ceker. Ektigini bicme olayi..
Sevgiler!
Aasmaestefan
12 yorum:
Spiritüalizm le ilgilenmeye başladığım ilk zamanlarda bir rüya görmüştüm.eski kıyafetlerinden arındım yolda yürürken temiz ve yenilerini giydim.sonra Hacı Bektaş-ı Veli yi gördüm beyazlar içinde.omzuna dokundu geçerken ve elektrik çarpmış gibi hissettim.döndüm arkama baktım bu neydi şimdi böyle diye,ama o çoktan uzaklaşmıştı. Demek ki bana da dokunmuş üstatlar :)
:) dokunulmus evet. Ikincisini bekle....
Peki :) Bir başka üstatta görev bekle gelecektir demişti. Hiçbir şey anlamamıştım, sormaya bile çekinmiştim. Şimdi kafamda herşeyi toparladım, iyi ki buraya yolum düşmüş Aasma yoldaş. Yüreğin ve emeklerin için çok teşekkürler. Bize kattığın sevgi,bilgi hayırlısı ise kat kat katlanarak sana dönsün inşaallah. :)
Amin. inşAllah. ve öyledir.
Gerçekten çok tatlı birisiniz. Fikirleriniz yoluma ışık tuttu.iyi ki varsınız
Nasıl kuranda örtünmek diye bir şey yok!?
O yorumunuzu görene kadar ilgiyle takip ediyordum sizi.
Kuran'i Kerim`i türkce yada anladiginiz dilde okusaydiniz örtünme anlamini kavrardiniz baskalarin yorumundan degil kendi dilinizde anlayincaya kadar okuyun lütfen.
Ben ulke disindaydim yeni dondum.Soruyu emaile gelen raporda yeni okudum ama yorum silinmis.Bu yoruma cevap istiyorsaniz Aasmaestefan@gmai.com a yazabilirsiniz.
ortunme islamda yoktur. Bir yahudi gelenegidir. Ister hoslanin ister hoslanmayin. Benim blogumdur ve kendi bilgimi dusuncemi yazarim. Size uymuyorsa okumazsiniz..kendinize uygun sayfalarda gezersiniz. Size ters geliyor diye bildigimizi mi degistirecegiz.. Sorgulama kanallariniz kapanmis anladik..birinci cakradasiniz hala..ama bari sizing gibi dusunmeyenlere karismayi birakin artik.
Doğru yolu bulmak, iyi insan olmak için hiçbir ahlak hocasına gerek yoktur.
Her insanın kusurları, eksik tarafları, zaafları aynı değildir.
Herhangi bir insanın ihtiyacı karşısında yapılan öğütler bir başka insanın ihtiyaçlarına yeterli gelmez ve ona yararlı olmaz.
Sonuç olarak, insanın ahlak hocası dışında değil kendi içindedir...
Sizi ışığım kabul edip onaylıyorum, size acil ulaşmam gerek, yazınızı hayretler için de okudum.bu değişimleri son iki Bir aydır yaşıyorum lütfen iletişime geçelim��
Yorum Gönder