8 Nisan 2016 Cuma

Kristalize Olmayi Ogreniyoruz




Okyanustan bir avuc suyu alinca suyun yapisi degismez. Tum ozellikleri ayni kalir. Sadece daha kucuk bir parcasi olmus olur.

Hepimiz yaraticidan kopup geldigimiz icin; O'nun sahip oldugu ozellikler bizde de mevcut olur ama ortaya cikarabilirsek....Bize yasatilan hersey bu sirrin ortaya cikmasini engellemek icindi.

Suyun icinde kristaller vardir ve bu kristaller evrenin olusumundan beri tum bilgiyi hafizasinda depolarlar. Insan bedeninin yaklasik % 70'i sudur. Bu yeni doğan bebekte % 90 Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50’dir. Yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya basladigindan, suyu daha çok tüketmek gerekir. Iste bedenimizde tasidigimiz bu suyun icinde de tipki okyanuslarda ve her su damlasinda oldugu gibi kristaller vardir. Bu kristaller, evrendeki tum diger kristallerle hem iletisim halindedir. Hem de onlar gibi her bilgiyi depolamaktadir. Kristallerde hafiza siniri yoktur. Istenildigi kadar bilgi yuklenebilir, programlanabilir.

Ozde kristal olan bizler, kristalize olmayi ogreniyoruz su an.


Evreni buyuk bir okyanus olarak dusundugumuzde; bizler bu okyanustaki sayilamayacak kadar cok olan kristallerden sadece biri olmus oluruz. Yani her birimiz milyarlarca kristalden olusmus buyuk birer kristaliz. Hep birlikte evreni olusturuyoruz. Her birimizde hem tum evrenle ilgili hemde birbirimizle ilgili her bilgi mevcuttur. Hepimiz birbirimizi zaten taniyoruz ve biliyoruz. Cunku ortak hafizaya sahibiz. Biz bu bilgileri zaman zaman ruya olarak ucuncu goz ekranimizdan izliyoruz. Yada gun icinde hatirliyoruz, hissediyoruz. Bazen birini gorunce onu yillardir taniyormus gibi hissediyoruz. Dejavuler yasiyoruz. Bu kayitlar kollektif bilgidir. Biz aslinda evrenin yasayan kollektif bilinciyiz.

Ayrica bizdeki bu kristaller mevcut genlerimizi ve birikimlerimizi bir sonraki nesile de tasiyorlar. Bu yuzden bizden sonra gelen cocuklarimiz bu gen ve bilgi transferiyle gelirler. Olen aile buyukleri ve bireyleri giderken birikmis deneyimlerini ve genlerini geride kalanlara yine bu kristallerle transfer ederek giderler, O yuzden olen  aile bireyleri sonrasi bazi geri kalanlarda inanilmaz degisimler olur. Atalarinin genlerini ve bilgisini tasiyan cocuklar o atadan daha ust bir bilincle dunyaya gelirler. Bu nedenle birsey ogrenmek isterseniz cocuklariniza sorun. Cocuklariniz hem sizin aynaniz hemde atanizdir. Bir onceki nesil ne yasamissa, artisiyla eksisiyle bir sonraki gelene devredildiginden; atalarimiz " Baba koruk yer, oglunun disi kamasir" demisler. Eskiler herseyi biliyordu.....

0 yorum:

Yorum Gönder